Hepiciğimiz fidanız be yaa - Rifat Serdaroğlu

İki gündür, Ankara ve İstanbul’un koridorlarında kıyamet kopuyor…
Özel Yetkili Savcı, MİT Müsteşarı Fidan’ı, eski müsteşar Taner’i ve diğer 3 MİT’çiyi ifadeye çağırmış…
Her şey birbirine girdi. Medyamız tüm gücüyle, canlı-cansız yayınlarıyla kapı önlerinden, adliyenin çaycılarından ve Çankaya Köşkü önündeki askerlerden aldıkları haberleri (!) bizlere aktarmak için perişan oldular…
O sırada, Balkan Muhacirlerinden Recep Aga ziyaretime gelmişti.
Ona sordum; Recep Aga, sen ne dersin bu işe?
Recep Aga; “Te be ne deyim be başkanım. Hepten şaşırmış bunlar. Bu tazecik çocugu, Fidan gibi delikanlıyı bu badem bıyıklılar işe koşmadı mı? Polisin aynı işi yapan kısmını cemaatçi kızanlara vermediler mi? Te işte olan budur be. Birbirini yerler bunlar, doymaz gözleri bunların, düşünmez bunlar devleti, milleti. Yakında birileri alacak eline pankartları, yazacaklar üzerine “Hepiciğimiz Fidanız’ ,ötekiler de yazacak, ‘Hepiciğimiz Cemaatçiyiz’ , başkası gene yazacak, ‘Hepiciğimiz Ermeniyiz’ , ötekiler yazacak ‘Hepiciğimiz Kürtçüyüz’ diye. Bu AKP’ci kızanlar, bu memleketin çocugu değil mi yaa, hepten böldüler bizi be…”

Koca koca profesörlerin, gazetecilerin saatlerce konuşup anlatamadıklarını, bir çay içimlik zamanda anlatmıştı bizim çarıklı erkân-ı harp Recep Aga…
Binlerce yıllık tecrübeye sahip Türk Devleti çatırdamaya başladı. AKP, zaferiyle (!) ne kadar övünse azdır. Şu bir haftada olanlara beraberce bakalım;
*Yeni açıklanan Wikileaks Belgelerinde; Türk Emniyet görevlilerinin Ankara ABD Büyükelçisi’ne verdikleri brifingde Türk Ordusu’nun komutanlarının tutuklanacaklarını söyledikleri yazıldı, Başbakan’dan bir açıklama yok. Sadece Başbakan’ın sol kolu Hüseyin Çelik ziyaret değil, resepsiyonda konuştular diye açıklama yaptı…
*Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’de 8 banka hesabı olduğu yazıldı. Başbakan;bir saatte alabileceği  “Bu kişinin ülkemiz bankalarında hiç hesabı yoktur” belgesini alıp, açıklayacağına; “Bunu yazan şerefsizdir” diye  küfür etmeyi seçti… Hâlâ kim doğru, kim yalan söylüyor, bilemiyoruz..
*KCK Operasyonu sebebiyle, Özel Yetkili Savcılar,  MİT Başkanı Fidan’ı, eski başkan Taner’i ve 3 MİT’çiyi ifadeye çağırdılar.
Bülent Arınç ve Ahmet Davutoğlu, “Başkanı tanırız, iyi çocuktur” anlamına gelen sözleri söyleyip, yargı bağımsızlığı ilkesinin beline kazmayı vurdular. Başbakan izin vermediği için emekli MİT’çiler de savcıyı sallamadılar bile. Bağımsız yargıya bir kazma da Başbakan vurdu… Özel Yetkili savcılarımızın gücü genelkurmay başkanlarına yetti, ama emekli astsubaya yetmedi…
*”Sen bizim adamlarımızı savcılığa mı çektirirsin, o zaman ben de senin adamlarını görevden alayım da gör” mantığıyla poliste “cemaatçi” oldukları söylenen kişiler, görevlerinden alındılar.
Değerli okurlar;Binlerce yıllık “Devlet Tecrübesi” sözünü boşuna söylemiyoruz. Bugün yaşadığımız olayların benzerlerini geçmişte, o zamanın koşulları altında bu devlet yaşadı. Hepsi nesilden nesile aktarıldı, kayıtları tutuldu. Devletin bazı bürokratları, özellikle Dışişleri bürokratları devletin “Hafıza”sı gibidirler. Devletin her biriminin kendi iç denetim mekanizmaları vardır.
Siz, “Ben iktidar oldum, ben her şeyi değiştireceğim der ve devletin iç denetim kurullarını iptal eder, atamalarda liyakate, tecrübeye değil de her dediğinize “evet efendim” diyecek yalakaları işbaşına getirirseniz, sizin yönetiminizdeki devlet, ayı girmiş bağa döner..
Bu çorba gibi yönetimle, ya ülke bir savaşa girerse halimiz ne olacak?
İçinizi ferahlatmak için şu anda yapılan bir açıklamayı sizlere aktarayım; Cumhurbaşkanı Gül, olayları yakından izliyormuş….

Rifat Serdaroğlu/Yurt Gazetesi

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget