Yapılan servis karşılık buldu ve Batı medyası geçilen haberi manşetine taşıdı!
Peki ne miydi haber?
Başbakan Erdoğan’ın Suriye ile Esad’ı topu tutmasıydı!
Tayyip bey adeta Amerika’nın hoparlörü olunca haber sıralamasının tepesine oturdu!
Erdoğan’ın Makedonyalı İskender edalarıyla Suriye için ettiği, ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız mealindeki sözleri Haçlı Aleminde büyük sükse yaptı!
Nereden nereye!
Sen bütün gençliğini(güya) Haçlıya sövmekle geçir, finalde onların mikrofonu ol!
Demek ki senin niyetin hayır değildi ki akıbetin böyle oldu!
Soruyorum Haçlının Truva Atı olmanın inancımızdaki karşılığı nedir?
Neymiş efendim Esad Suriye’de halkını katlediyormuş!
Irak, Libya ve Mısır nasıl kurtarılmışsa Suriye’de kurtarılacakmış!
Öyle diyor Başbakanımız!
Bir de Irak örneğini veriyor!
Sayın Erdoğan kurtuldu dediğin Irak bugün üç parça, görmüyor musun?
Hala istisnasız her gün onlarca müminin kanına giriliyor, duymuyor musun?
Tamı tamına bir buçuk milyon Müslüman katledildi bilmiyor musun?
On binlerce müminenin ırzına geçildi, üzülmüyor musun?
Valla üzülseydin onları hedef alan bir söz ederdin ve en önemlisi ırza geçen ABD askerlerinin muzaffer olması için duacıyız demecini vermezdin!
Gelelim Libya’ya!
Sen Libya’daki vahşeti hala özgürlük operasyonu olarak mı görüyorsun?
Elinden ödül alıp sonra ABD korkusuyla anında terk ettiğin Kaddafi’nin linç edilmesini demokrasiye geçiş mi zannediyorsun!
Güldürme beni Tayyip Bey! Yahu aynı sen değil misin Çırağan Sarayı’nda Afrika heyetine Libya müdahalesinden sonra bile Batılılar Libya’yı petrol için işgal etti diyen!
Dün öyle bugün böyle, millet sürü ya, yer diyorsun değil mi?
Ve Mısır!
Hiç sıkılmadan Mısır için de özgürleşti diyorsun!
Yahu özgürleşti dediğin ülke de askeri yönetim var ve oluşan istikrarsızlıkla her gün onlarca insan ölüyor!
İnsaf, salla da biraz destekli olsun Sayın Başbakan!
Bak tam bu nokta da bendeniz zerre atmaksızın sana bir hatırlatma yapacağım.
Bugün örnek ülke diye sunduğun Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Mübarek var ya, çok değil bir yıl önce ABD’nin nezdinde senden daha itibarlıydı ama son kullanma tarihi dolduğu için şimdi idamla yargılanıyor!
Bir şeyi unutma Sayın Erdoğan, emperyal devletler küresel işbirlikçilerine değil, çıkarlarına vefa gösterir!
Dersim mi, Uludere mi?
Ağzında Dersim sakızı, habire çığnıyor!
Amacı belli, Alevi kardeşlerimizi Cumhuriyet ile Atatürk’e karşı kışkırtmak İlginçtir bunu hiç sıkılmadan hak arama gibi sunabiliyor!
Bir dakika arkadaş!
Hakka hukuka o kadar saygılı isen 80 öncesine değil önce bugüne yani Uludere’ye gel ve hesap ver!
Kimin emriyle bombalandı o insanlar?
Asker sınır ötesi bir bombalamayı kendi başına yapamaz zira böyle bir yetkisi yok!
Evet cevap arıyorum, TSK’ya bombala diyen kim?
Dahası kimin istihbaratı ile yapıldı o bombalama?
CIA mı, Mossad mı bakın bunu Ana Muhalefet lideri de soruyor!
Dersim bağlamında ilkesel olarak zerre bir samimiyetin var ise önce Uludere’yi çöz!
Din eğitimi tartışması AKP’yi büyütür!
Bu konularda yapılacak bütün tartışmaların kesin galibi AKP olur, dolayısı ile kesinlikle kaçınılmalıdır:
1) Türban
2) Din Eğitimi
3) Laiklik
4) İmam Hatipler
TBMM’deki muhalefet bu konular yerine bugünlerde ısrarla şu konular işlemelidir:
1) Suriye’ye haçlı seferi.
2) Tayyip Bey ile AKP’nin ABD ile sıkı fıkı oldukları.
3) Deniz Feneri rezaleti ve Özel Yetkili Mahkemelerin durumu!
4 )İslam’ın Vatikan ile Amerikanın emrine verilmesi ve İslam adıyla yeni bir dinin icad edilmeye çalışıldığı konusu!
5) Füze Kalkanı ile İsrail’e uşaklık!
6) Cumhuriyetten rövanş!
7) Yeni Anayasa ile Federal bir yapının öngörüldüğü!
8) Sıfır sorundan sıfır dostluğa!
9) Mili Ekonomi Modeli
Hızlı tren davası rezaleti!
Hafızanızı zorlayıp hadiseyi hatırlayın.
AKP iktidarının ilk yıllarıydı.
Var olan raylar ve vagonlarla hızlı tren projesi uyduralım dediler ve Pamukova’da büyük bir faciaya sebep oldular!
Tamı tamına 41 kişi ölmüş, 100 küsur kişi de yaralanmıştı!
Sorumlu tartışmasız olarak Devlet Demir Yolları ile Ulaştırma Bakanlığı idi ama kurban diye iki makinist seçildi!
Yargıtay bilirkişi raporlarından hareketle mahkeme kararını bozdu ve mevcut raylarda hızlı tren uygulamasına karar verenleri hedef gösterdi!
Bunun anlamı TCDD ile Ulaştırma Bakanlığı zirvelerinin yargı önüne çıkarılmasıydı!
Peki bu istem gerçekleşti mi?
Hayır!
Niçin mi?
Beklediler, beklediler, beklediler ve zaman aşımı dediler.
Ondan sonra yargı milletin yargısı oldu, öyle mi?
Hadi kuldan korkunuz kalmadı, Allah’tan korkmaz mısınız arkadaş !
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Yorum Gönder