Valinin bizzat kendisinin yaptığı açıklama hakkında DHA’nın Ferit Demir imzalı haberi şöyle:
“Birçok yoksul ailenin ilk kez buzdolabı ve çamaşır makinesiyle tanışacağını belirten Yaman, il genelinde 3 bin 300 aileyi kapsayan 5 milyon 6 bin 888 TL tutarındaki beyaz eşya yardımının dağıtılmaya başlandığını ifade etti.
Yaman, dağıtılan eşya arasında 881 buzdolabı, 475 çamaşır makinesi, 887 kanepe, 414 ocaklı fırın, 191 televizyon ve uydu cihazı, 42 elektrik süpürgesi, 61 halı, 56 bilgisayar, 8 şofben ve 5 bulaşık makinesi bulunduğunu belirtti.”
Vali, Yüksek Seçim Kurulu’nun uyarısına rağmen yardıma devam edince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında dava açıyor.
Yargıtay 8. Dairesi’nde yargılanan Yaman’a, “Yardımları bir siyasi partiye kullandırma” suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası veriliyor.
Yaman, kamu görevinden men cezası da alıyor fakat ceza erteleniyor.
Ama ne yazık ki AKP belediye başkanlığı seçiminde beklediği sonucu alamıyor, üçüncü sırada, yüzde 21.6’da kalıyor…
Belediye başkanlığını DTP, yüzde 30’la kazanıyor.
Olayın bir de “kıyak yapma” yönü var.
Aynı haberden onu da öğreniyoruz:
“Tunceli Valiliği’nin dağıttığı mobilya ve halıların satın alındığı, kent merkezindeki Türkay Halı ve Mobilya Mağazası’nın sahibi Mehmet Türkay’ın AKP Tunceli Yönetim Kurulu yedek üyesi olduğu ortaya çıktı.
Tunceli Valiliği’nde yapılan toplantıda 5 bayiden satın alınması kararlaştırılan beyaz eşya ise sadece Siemens Bayii Murat Kılıç’tan satın alındı. Diğer bayiler, bu duruma tepki göstererek daha sonraki alımlarda varılan anlaşmaya uyulmasını istedi.”
***
2011 genel seçiminde durum AKP için daha da kötüleşiyor:
CHP, yüzde 56.2 ile iki milletvekilliğini birden kazanıyor.
AKP yine üçüncü sırada ama aldığı oy daha da düşmüş, sadece yüzde 16.2.
***
7 Ağustos 2011 günü Tunceli’de cenazesini isteyen bir vatandaşın sorununu çözmeye çalışan Bakan’la Vali arasında bir konuşma geçiyor…
Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e kent halkını şikâyet ediyor:
“Efendim, Tuncelililer anayasa değişikliğine filan pek destek vermiyorlar. Özgür anayasayı pek sevmiyorlar. Zaten referandumda en fazla hayır oyu veren ildir” diyor.
Gerçekten de AKP’nin yargıyı denetime aldığı (ve sonuçlarını artık birçok davada, sadece mahkemelerde değil, Yargıtay’da da gördüğümüz) 2010 referandumunda Tunceli yüzde 80.8 oranında verdiği “Hayır” oyu ile başı çekiyor.
***
Başbakan Erdoğan sürekli olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun etnik ve mezhepsel kökenine atıf yapıyor, onu demokrasimizi zedeleyecek tartışmaların içine çekmeye çalışıyor…
Kılıçdaroğlu ise olaya genel demokrasi ve insan hakları çerçevesinde yaklaşarak bu tuzağa düşmüyor…
Ama Dersim tartışmaları, üstelik de bir “nefret söylemi” üslubuna tırmandırılarak devam ediyor…
Bu arada Prof. Büşra Ersanlı’nın da içinde olduğu KCK tutuklamaları, İzmir Belediyesi’ne baskınlar, Ergenekon, Balyoz, Odatv davaları, uzun tutukluluk süreleri ve tutuklu milletvekilleriyle birlikte sürüyor…
***
Dersim tartışmalarına bir de bu açılardan bakın derim!
Emre Kongar/Cumhuriyet
Yorum Gönder