Bir insanın dışlanması evrensel insan hakları çiğnenerek gerçekleşir.
Emperyalist güçler kendi amaçlarına ulaşmak için BM’yi kullanarak kendi güçlerini başka devletler üzerinde göstermelerini sağlayacak yaptırım uygulama kararı alırlar ve bunu oylatırlar.
Çok yazdım Libya ve Suriye örneğini…
Çin ve Rusya’nın Libya için NATO güçlerinin yaptırım kararına çekimser, Suriye için ret oyu verdiğini…
Bugün konumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yıllardır uygulanan izolasyon.
Uluslararası hukuk zırhı altında oluşturulan bu izolasyon, KKTC’yi ekonomik olarak güç durumda bıraktı…
1960 yılında sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nden zorla uzaklaştırılan Kıbrıs Türkleri kendi cumhuriyetlerini kurmak zorunda kaldı.
Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başvurusu üzerine ise baskı başladı.
***
Peki, o zaman neler oldu?
Avrupa Topluluğu Adalet Divanı 1994 yılında KKTC’ye ambargo başlattı.
KKTC, ürünlerini yurtdışına ihraç edemedi…
Kıbrıs sorunuyla ilgili BM’de yürütülen görüşmelere ve Annan Planı’na Kıbrıs Türklerinin yaklaşımına bakalım…
Kıbrıs Türkleri olumlu yaklaştı, Rum Kesimi olumsuz…
Avrupa Birliği’nin KKTC’yle ilgili aldığı kararların hiçbiri yaşama geçirilmedi.
26 Nisan 2004’te AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi, KKTC’ye uygulanan ekonomik ambargonun ve izolasyonların kalkması için gerekli önlemlerin alınmasına karar verdi.
Üstelik alınan kararda KKTC’ye 259 milyon Avro’luk yardım yapılması da öngörülmüştü.
Ekonomik tüzük Kıbrıs Rus Kesimi’nin karşı çıkması ve AB’ye baskı yapması sonucu yürürlüğe girmedi.
***
Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 28 Mayıs 2004 yılında “iyi niyet misyonu”na ilişkin hazırladığı raporda şöyle diyordu:
“KKTC’ye karşı etnik baskı uygulamak ya da dünyadan tecrit etmek için geçerli nedenler bulunmamaktadır. Bu nedenle Güvenlik Konseyi’nin KKTC’nin ekonomik kalkınmasını önleyecek uygulamaların kaldırılmasına katkıda bulunması gereklidir.”
Kofi Annan’ın bu çağrısı neden önemsenmedi?
Bu sözler Denktaş’tan sonra ikinci Cumhurbaşkan Mehmet Ali Talat’a da verilmişti ama gerçekleşmedi.
Kıbrıs Türklerinin temel hak ve özgürlükleri tecrit edilirken bir ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel, sportif, ticari hakları da tecrit ediliyordu.
Emperyalizm buydu işte…
Var olan gerçekleri görmemek, kendi çıkarlarına kullanmak… BM Genel Sekreteri Annan’ın hazırladığı raporu görmemek…
***
Siz bu yazımı okuduğunuz saatlerde ben KKTC’de olacağım…
KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun desteğinde Lefke Avrupa Üniversitesi ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Uluslararası İzolasyonlar Toplantısı”nı izleyeceğim.
Toplantıya Türkiye, Rusya, İtalya, Japonya ve Azerbaycan’dan bilim insanları, siyasi liderler katılacak.
KKTC’ye ambargonun hem ekonomik, hem siyasal, hem hukuksal, hem sportif, hem de insani boyutu tartışılacak.
Elbet burada bir önemli noktayı eklemem gerekiyor…
Ve bir soru:
“Acaba bugün kaç KKTC yurttaşı AB üyesi Rum Kesimi’nin pasaportunu taşıyor?”
Umarım, bu önemli konuyu da tartışma olanağı buluruz…
Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet
Yorum Gönder