Özür Mözür Dilemeyeceğim - Işık Kansu

Bugün Tunceli’ye heykeli de dikilerek kahraman yapılan 1938 Dersim isyanının -CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e bakarsanız, isyan filan yok- başı Seyit Rıza’yı tanıyabilmek için bir eğitimcinin tanıklığına başvuralım. Şubat 2002’de Elbistan Yayınları’ndan çıkmış olan “Eğitimde 60 Yıl ve Anılar” adlı kitabında Osman Necati Erginöz, 1932’de atandığı Elazığ İlköğretim Müfettişliği dönemini anlatırken bir anısını şöyle aktarıyor:

“Yıl 1934, yaş 32. Elazığ ilinin sekiz ilçesini iki arkadaş aramızda bölüşmüştük. Sık meşelikler arasındaki patika yoldan Ovacık ilçesine gidiyorken yerden biter gibi iki adam beliriverdi önümde. Geldiler, paltomun ucundan öptüler. Ne istediklerini sorduğumda, Seyit’in beni istediği anlaşıldı. ‘Getirin onu’ demiş. Gitmek istemekle istememek arasında bir fark yoktu, sonuç aynı gibiydi. Adamların peşine takıldım. Seyit Rıza’nın odasına geldiğimizde, onu sırma maslahına bürünmüş, kristal bir nargileden çektiği dumanları odanın geniş boşluğuna üflerken bulduk. Selam verdim, lütfen ve ancak başını çevirebildi. Oturdum, odada birçok kişi olmasına rağmen, hiç ses seda yoktu. Nargilenin fokurtuları arasında, ‘Sen buralarda ne geziyorsun?’ diye sordu Seyit. ‘Görev’ dedim:

- Hangi görev, kimin görevi? Sen kelleyi koltuğa almışsın.

- Olabilir.

- Geçen yıl da gelmiş, buralarda dolaşmış, ağa yok, bey yok, hoca yok, hükümet var demişsin. Hangi hükümetten söz ediyorsun?

- Cumhuriyet hükümetinden.


- Başka bir söyleyeceğiniz var mı?

- Nerelisin?

-Elbistanlıyım.

- İsteğim, bir daha buralara ayak basmaman.

Olay rapor edildi ve il Dersim dosyasına konuldu.”

Cumhuriyet; halkı aldatan, halkı çıkarları adına kullanan, kırdırtan halifelere, sultanlara, ağalara, beylere, hocalara, seyitlere, şıhlara, şeyhlere, özetle ortaçağa karşı uygarca yaşayacak bir ulus devlet için yapılmış devrimdi.

Ülkemizde karşıdevrimci ortaçağcıların hortladığı bir süreçte, devrim yaptığımız için devrime direnmiş şeyhten, seyitten, ağadan, beyden özür mü dileyeceğiz? “Tamam arkadaş, siz haklıydınız, aşiret düzeninde yaşamalıydık, beye yüz sürmeliydik, ağaya yaranmalıydık, seyitten medet ummalıydık” mı diyeceğiz? “Seyit Rıza halk kahramanıydı, Atatürk soykırımcıydı” mı diyeceğiz?

Diyen desin, ben demeyeceğim!

Sovyet Resmi Tarihi
“Sovyet Devlet Kaynaklarında Kürt İsyanları” adlı kitaptan alıntı: Komintern yetkilisi, Dersim isyanı öncesi Türk hükümetinin aşiret yapısını kaldırmaya yönelik Meclis’ten kararlar çıkardığını ve bölgede aşiret reislerince el konulmuş halk mallarının tapu idareleri tarafından belirlendiğini rapor etmiş:
“Tam ve cezri olmamakla beraber alınan bu son tedbirler, Dersim beylerini ve reislerini ayaklandırdı. Bu ayaklanış Dersim’de şimdiye kadar mevzua gelmiş olan isyan hareketlerinden bambaşka bir mahiyet aldı. Daha üç ay evvel isyan emareleri başvermiş bulunuyordu. Köyler ve aşiret reisleri halk arasında tahrikata giriştiler. Dördüncü Müfettişliğin icraatına karşı halk içinde şu şiarları yaydılar: ‘Ey Dersimliler! Nasıl oluyor da sizler üç yüz seneden beri kimseye teslim olmadığınız halde askersiz, leşkersiz sakin Hüseyin Abdullah Paşa’ya teslim oluyorsunuz? Hükümetin elinde asker yoktur. Hem hükümet buraya asker sevk etmeye kalkışırsa İngiliz ve Fransızlar derhal ilanı harp edecekler ve bizi kurtaracaklar. Araplar da bizimle beraberdir.’ İlk kıvılcım nisanda çıktı. Şeyh Hasan kolunun başı ve Koçuşağı’nın reisi Seyit Rıza’nın adamları ‘İn’ karakolunu basıyorlar ve beş askeri öldürüyorlar. Bu sırada köprüyü de yıkıyorlar.”
Türk resmi tarihinin yalan söylediğini, Dersim’de isyan filan yaşanmadığını ileri sürenler okusun!

Doğru
Doç. Dr. Hüner Tuncer, İngilizlerle yapılan Baltalimanı Antlaşması’nın Abdülmecit’in değil, 2. Mahmut’un döneminde imzalandığı uyarısında bulundu.
Abdülmecit’in babası yani. Abdülmecit de babasının izinden gitmiş; yabancıların baskısı ve isteğiyle Islahat Fermanı’nı yayımlamış, sömürgecilerin istediği birçok ayrıcalığı kabul ederek, Osmanlı’nın parçalanmasına zemin hazırlamıştır.
Israrcıyız: Doğrudur, bugünkülerin dedeleri Abdülmecit’tir.

Maaştaki Değişiklik
Son kararnamelerle vali maaşlarının yükseltildiğini dile getirmiştik. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş aradı. Valilerin daha önce il özel idaresinden ödenek aldıklarını, kararname ile bu ödeneğin kaldırıldığını, ortaya çıkan eksikliği kapatmak için de genel bütçeye bağlı diğer kalemlerde artış sağlandığını bildirdi ve ekledi:
“Yılbaşından itibaren vali maaşlarında özetle net 200 liraya varmayan bir değişiklik olacak.”

Işık Kansu/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget