Silivri’de Uslanmayanlar! - Emre Kongar

Odatv davasında yine tahliye yok…
Üstelik sonu gelmeyen “Ergenekon davası” ile birleştirilme talebi var.
Silivri’de tutuklu olanlar ne yapıyor?
Bundan ders çıkarıyorlar mı?
Hiç sanmıyorum.
Örneğin bu Mehmet Haberal hiç uslanmayacak:
Ne olduğu, nerede olduğu bilinmeyen bir “Ergenekon örgütü” sanığı ama hâlâ örgütçülüğe devam ediyor…
Anlaşılan örgütçülük Haberal’ın kanına işlemiş …
Organ naklinde Türkiye’ye çağ atlatmış, dünya çapında bir cerrah…
Cerrahlık yetmemiş, organ nakli için örgütlenmeye gitmiş, vakıflar, dernekler kurmuş, bu da yetmemiş, hastaneler enstitüler kurmuş, o da yetmemiş üniversite kurmuş…
Şimdi Silivri’de yatıyor!
Uslanmış mı?
Ne gezer; hapisteyken bir örgüt daha kurmuş, hem de bu kez milli sınırları da aşarak, dünya çapında bir örgüt…
Cuma günkü Cumhuriyet’te bu örgütün haberi vardı:
“Haberal, Silivri’den tıp akademisi kurdu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tutuklu CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal tıp alanında uluslararası başarılara imza atmayı Silivri Cezaevi’nden de sürdürüyor.
Haberal, 27 ülkeden 66 bilim adamının üyesi olduğu Dünya Tıp, Tıbbi Araştırma, Teknik ve Etik Bilimler Akademisi’ni kurdu ve yönetim kurulu başkanı oldu.
Haberal’ın konuyla ilgili Meclis’te yapmak istediği konuşmayı gündem dışı söz alarak CHP Milletvekili Hülya Güven okudu.
Haberal ‘uzun süredir sınırlı olanaklar içerisinde yürüttüğüm bir proje’ olarak bahsettiği akademi ile ilgili olarak: ‘Akademinin temel amacı, tıbbın farklı uzmanlık alanlarında toplanan bilgilerin paylaşılmasına ve etkin bir biçimde uygulanmasına katkı sağlamaktır. Bu doğrultuda uluslararası toplantılar düzenlemeyi, bilimsel yayınlar yapmayı hedefliyoruz’ değerlendirmesini yaptı.
Güven, mesajı okuduktan sonra ise ‘Siz yaptığı nakillerle birçok insana ikinci hayat kazandıran Haberal’ın kıymetini bilmiyorsunuz’ dedi.”
***
Silivri’den son günlerde çıkan ikinci eser, uslanmaz bir gazeteci ve yazar olan Mustafa Balbay’dan.
Sanki notları ve yazılarıyla işlediği iddia edilen suçlar yetmiyormuş gibi yeni kitaplar yazmaya devam ediyor…
“O Mektubu Yazan Bendim…” adıyla çıkan kitap içeride yazdığı altıncı eser.
Çilesinin dördüncü yılını bitiren Balbay, gelen otuz bini aşkın mektuptan seçmeler yapmış…
Önemli bir bölümünü gençlerin oluşturduğu insanların onunla nasıl “tek yürek” olduğunu gösteren mektuplar…
Tarih için önemli bir belge niteliğinde!
***
Üçüncü eser, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan:
Başbuğ’un kanına da Atatürkçülük işlemiş…
Günümüzde artık Atatürkçülüğün, iktidarın gözünden düştüğünü, Atatürkçü olmanın makbul kabul edilmediğini, hatta kuşkuyla karşılandığını bilmiyormuş gibi, yeni başladığı “Silivri sakini” olma kariyerinde, durmadan Atatürk kitabı yazıp duruyor…
Silivri’de yazdığı ikinci kitap da çıktı.
Birinci kitap “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal” adını taşıyordu.
Bu yenisi onun devamı, “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk” adını taşıyor…
Devlet kurucusu dâhi bir liderin, nesnel bilgi ve belgelere dayalı olarak anlatılan öyküsü de diyebilirsiniz.
***
Evet Silivri böyle insanlarla dolu…
Ne yaparsanız yapın, inandıkları yoldan, inandıkları biçimde davranmaktan vazgeçmiyorlar!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget