Atatürk’ün millete armağanını Suudi Kralı’na sattılar!..

Uzak­do­ğu’nun ta­til cen­net­le­rin­den Phu­ke­t’­te ya­şa­yan Türk­le­r’­in sa­yı­sı 30‘u geç­mez.
Ada­da­ki Türk top­lu­lu­ğu, 29 Eki­m’de bir ara­ya ge­lip, bir res­to­ran­da ye­me­ğe gi­di­yor.
Ka­pı­da­ki yaş­lı Tha­i adam, üzer­le­rin­de­ki Türk Bay­rak­lı t-shirt­le­ri­ni gö­rün­ce “Türk mü­yüz?” di­ye so­ru­yor.
“E­ve­t” ce­va­bı­nı alın­ca da baş­lı­yor ba­ğır­ma­ya:
Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk… Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk…
Her­ke­sin gö­zü ya­şa­rı­yor.
* * * * *
Avus­tral­ya­lı­lar, Phu­ke­t’­i çok se­vi­yor.
Bu ne­den­le çok sa­yı­da Avus­tral­ya­lı ya­şı­yor.
Ada­da Ata­türk res­mi­nin bu­lun­du­ğu “An­za­k” isim­li bir res­to­ran-bar var.
Türk müş­te­ri­ler­den bi­ri iş­let­me­ci­ye Ata­tür­k’­ü gös­te­rek “Kim bu?” di­ye so­ru­yor.
Res­to­ran-ba­rın sa­hi­bi “He is a gre­at ma­n” (bü­yük adam) di­yor.
* * * * *
Ge­çen kış Lon­dra­’da­yız.
La­pa la­pa ya­ğan kar al­tın­da tak­siy­le, Hü­se­yin Öze­r’­in ün­lü “Ö­ze­r” res­to­ra­nı­na gi­di­yo­ruz.
Şo­för ko­nuş­kan bir İn­gi­liz.
Ne­re­den gel­di­ği­mi­zi so­ru­yor.
“Tür­ki­ye­”den di­yo­ruz.
Baş­lı­yor bi­ze Ata­tür­k’­ü an­lat­ma­ya…
Ça­nak­ka­le Sa­va­şı­’n­dan gi­ri­yor, Cum­hu­ri­yet ve mo­dern Tür­ki­ye­’nin ku­ru­lu­şun­dan çı­kı­yor.
Ha­ni ayak­lı kü­tüp­ha­ne der­ler ya, iş­te öy­le bi­ri…
“Ö­ze­r”­e gel­di­ği­miz­de ha­la hay­ran­lık­la Ata­tür­k’­ü an­la­tı­yor.
İner­ken ar­ka­mız­dan ses­le­ni­yor:
“A­ta­türk… Ölüm­süz li­der…”
* * * * *
Bir oku­rum, ai­le­siy­le bir­lik­te Ak­de­ni­z’­de ge­mi yol­cu­lu­ğu ya­pı­yor.
Ma­yor­ka Ada­sı­’na ya­naş­tık­la­rın­da bir tak­si ki­ra­lı­yor­lar.
Te­sa­dü­fe ba­kın ki o şo­för de müt­hiş bir Ata­türk hay­ra­nı.
Gün bo­yu Ata­tür­k’­ten söz edi­yor.
Ak­şa­ma doğ­ru ay­rı­lık vak­ti ge­lin­ce, oku­rum ve ai­le bi­rey­le­riy­le tek tek ve­da­la­şı­yor.
On­la­ra “E­ğer bi­zim Ata­türk gi­bi bir li­de­ri­miz ol­say­dı, bu­gün sü­rük­len­di­ği­miz kri­zi hiç ya­şa­maz­dı­k” di­yor.
* * * * *
Phu­ke­t’­te, Lon­dra­’da, Ma­yor­ka­’da…
Dün­ya­nın ne­re­sin­de olur­sa­nız olun, bir Ata­türk hay­ra­nı­na mut­la­ka rast­lar­sı­nız.
Pe­ki ya biz­de…
Biz­de ise hal­kın Ata­türk sev­gi­siy­le, Tür­ki­ye­’yi yö­ne­ten­le­rin ba­kış açı­la­rı ters oran­tı­lı!
29 Eki­m’­de, 10 Ka­sı­m’­da gör­dük ki, mil­le­tin Ata­tür­k’­e duy­du­ğu sev­gi gi­de­rek ar­tı­yor.
Baş­ba­kan Er­do­ğan ise 10 Ka­sı­m’­ı Bru­ne­i Sul­ta­nı­’nın sa­ra­yın­da ge­çi­ri­yor.
Ders ki­tap­la­rın­dan Ata­tür­k’ün adı ka­zı­nı­yor, YÖ­K’­te üs­tü çi­zi­li­yor, pos­ter­le­ri ya­sak­la­nı­yor, büst­le­ri ve hey­kel­le­ri kı­rı­lı­yor, mil­let­ve­ki­li ye­mi­nin­den Ata­tür­k’­le il­gi­li bö­lüm­ler çı­ka­rı­lı­yor!
Mil­le­tin Ata­tür­k’­ü sev­me­sin­den kor­kan­lar, onu el­le­rin­den gel­di­ğin­ce unut­tur­ma­ya, hat­ta bu sev­gi­yi ya­sak­la­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar.
* * * * *
Bak­sa­nı­za, pa­ra­sıy­la sa­tın al­dı­ğı ara­zi­de el­le­riy­le ku­rup ulu­su­na ar­ma­ğan et­ti­ği Ya­lo­va­’da­ki Mil­let Çift­li­ği­’ni Suu­di Ara­bis­tan Kra­lı­’na sat­tı­lar!
Oy­sa bü­yük ön­der Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk, o çift­lik­te köş­kü­ne za­rar ve­ren bir ağaç da­lı­nı kes­tir­mek ye­ri­ne, köş­kün kay­dı­rıl­ma­sı­nı is­te­miş bir do­ğa­se­ver­di.
Bun­lar o eş­siz ar­ma­ğa­nı Arap Şey­hi­ne sa­ta­rak, Ata­türk sev­gi­si­ni tıp­kı bir ağaç da­lı gi­bi ke­se­bi­le­cek­le­ri­ni sa­nı­yor­lar.
Göz­le­ri öy­le­si­ne ka­rar­mış ki bu­da­dık­la­rı her dal­dan, o sev­gi­nin da­ha gür fış­kır­dı­ğı­nı gö­re­mi­yor­lar.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget