Sevgililer Gününde - Cevat Kulaksız

Sevgililer Günü nedeni ile bazı TV muhabirleri sokaklarda, caddelerde gençlere bu günü anlamı, nasıl değerlendirdikleri gibi sorular soruyorlardı. Gençlerden bazıları şöyle diyorlardı:
“İnsanların sevgisi bir güne sığdırılamaz, sevgi bir gün için değildir. Sevgi yılın her gününde, bir ömür boyu devam eder”.
Bazıları da açıkça: “Sevgililer Günü, sermayenin mal satmak için uydurduğu bir gündür, insanların sevgisini sömürmektir”, diyorlardı.
Her neyse, ister para için, ister sevgiyi yenilemek için yapılmış olsun, sevgiyi paylaşma günü olduğu belli.
14 Şubat Sevgililer gününden sonraki gün 15 Şubat’ta, haftada iki gün çalışıp yardım ettiğim Ankara Tüketici Hakları Derneği Merkezi’nde nöbetçi olarak telefonlara bakıyordum. Yurdun her köşesinden, aldığı her türlü maldan, satıcıdan yakınan nice insanların telefonlar geliyordu. İnanır mısınız, iki dakikaya kalmıyor, yurdun her köşesinden nice yakınmalar geliyor. Nöbetten çıktığım zaman kafam karman karışık oluyor.
Tüketici Hakları Dernekleri yurdun her ilinde, ilçesinde teşkilatlanamadıkları, örgütlenmeyi sağlayamadıkları için, satın aldığı maldan, satıcıdan sorunu olanlar, internetten telefonunu bulan kişiler çaresiz Tüketici Hakları Derneği’nin genel merkezini arayarak yardım, destek istemekteler.
İşte nöbetçi olduğum 15 Şubat’ta, Sevgililer Günü’nden bir sonraki günde, yurdun her tarafından gelen telefonlarda, vatandaşların çiçek satıcılarından yakındıklarına tanık oldum.
En çok cep telefonu, beyaz eşya, mobilya vb eşyaların bakım ve tamirlerinden, tamircilerden, servislerden yakınıyorlardı.
Bir vatandaşımız da Van’dan arayıp, “çadır alamadıklarını, konteynır vermediklerini” söyleyip yakınıyordu.
Adam açıyor telefonu. “Ben nişanlandım, epey eşya, mobilya aldım borçlandım. Nişanlım tarafı nişanı bozdu, borcumun yarısını bari alabilir miyim? Taktiğim 8-9 bin liralık altınlarımı vermiyorlar, ne yapayım?” Diyenden tutun da, “satıcı aldığım ürünü değiştirmiyor, bana küfür ediyor, ne yapayım?” Şeklindeki yardım isteyen sorularla kadar çok ilginç konularda yardım isteyenlere yanık oluyoruz.

ASKERİN ÇİÇEĞİ

Neyse, beni en çok etkileyen çiçekçilerden gelen şikâyetlerdi. Aklımda kalanın biri şöyle, bir asker arıyor ve şöyle diyordu:
“Ben Hakkâri’de askerim, kredi kartımla çiçek siparişi verdim. İstanbul’daki nişanlıma, internetten beğendiğim bir çiçeğin, adresini verdiğim nişanlıma verilmesini istedim. Ertesi günü yani bu gün, nişanlımla konuşurken çiçeği beğendin mi? diye sordum, ne çiçeği ben çiçek filan almadım, şok oldum, para da gitti, çiçek de yok, ne yapayım?”
Telefonda Hakkâri’deki askerimize soruyorum,-kaça aldın, nasıl ödedin-?

Asker yanıt veriyor:

“Kredi kartımla ödedim, telefonda beğendiğim çiçeğin 107 lira olduğunu söylediler, kredi kartı bilgilerimi verdim, 107 lira kesecekleri yerde, 180 lira kesmişler. Üstelik çiçek de gitmemiş, para gitti, çiçek de yok ne yapayım?
Bunu gibi, Sevgililer Gününde telefonda birkaç tane çiçekçiden şikâyet eden vatandaşlara tanık oldum.
Bu gibi başka il ve ilçelerden sorunu olup da yakınan kişileri, her ilçe kaymakamlık ve valilikleri bünyesinde bulunan Tüketici Hakları Bürolarına yönlendiriyoruz.
Sevgilisine Sevgililer Gününde çiçek alıp da veremeyen Hakkari’deki askerimizi Hakkari Valiliği Tüketici Hakları Bürosuna gitmesini, orada yardımcı olacaklarını söylediğim zaman, o askerimiz şöyle dedi:
“Efendim, ben dağ başındayım, izin vermiyorlar”…
Şimdi burada üzüntü ile sinir duygularım kafamda hallaç pamuğu gibi atmaya başladı, boğazım düğümlendi, gözlerim nemlendi, dilim tutuldu, askere ne yanıt vereceğimi şaşırdım.
Düşünebiliyor musunuz, dağ başında canı, kanı pahasına askerimiz teröre karşı göğsünü germiş, uzaktaki sevgilisine, parasını da peşin verip Sevgililer Gününde çiçek vermek istemiş.
Adamlar, çiçekçi parayı peşin aldığı halde, üstelik kredi kartı bilgilerini öğrendi ya, fazladan para alıyor, hem de çiçeği vermiyor, gösterilen adrese. Bir, iki, üç gün sonra çok daha fazladan çiçek de verse, neye yarar!
İnanın nöbetimde, aynı gün aynı biçimde çiçekçiden yakınan böyle birkaç kişiye rastladım. Çiçekçinin para hırsı, sevgililerin çiçek sevgisi biri birinden çok farklı olsa gerek. Çiçekçiler gençlerin duygularına daha saygılı olmalıdırlar.
Siz olsanız ne yaparsınız, sevgili okuyucular; insan “zıvanadan çıkıyor” . Küfür mü edersin, beddua mı edersin, siz yorumlayın.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget