Şaşırtıcı Olan ve Olmayan Gelişmeler - Cüneyt Arcayürek

Başbakan suskunluğuna son verdi. MİT krizini öyle yorumladı ki…
.…günlerce medyada manşetlerde yer alan polis+savcılık ile MİT+hükümet arasındaki çatışma mı? Ne münasebet!... Bütün bunlar medyanın, muhalefetin uydurmasıydı!
Özel savcının, polisin ele geçirdiği, MİT’in Başbakan emriyle Oslo da dahil PKK ile yaptığı pazarlıkları içeren belgelere dayanarak yeni ve eski müsteşarın ifadelerini almaya girişmesini; “atanmışların seçilmişleri kul olmaya zorlayan” çaba diye yorumladı.
Bu söylemler RTE’nin doğasına uygun, şaşırtıcı diye nitelenemeyecek açıklamalardı kuşkusuz.
Oysa şaşırtıcı başka olaylar da yaşandı.
MİT Yasası Meclis’te 17 saat süren çetin görüşmelerden sonra kabul edildi ve hemen Çankaya’ya postalandı .
Çankaya’daki AKP’li yasayı şaşırtıcı süratle onaylayıverdi.
Lakin seçildiği günden beri; davranışlarıyla, açıklamalarıyla hükümete arka çıktığı için Çankaya’daki AKP’li diye sözünü ettiğimiz Cumhurbaşkanı’nın, yasayı beklenmedik hızla onaylamasını ana muhalefetin, nihayet ve adeta hidayete ererek, “Gül’ün damarlarında AKP kanı dolaşıyor” diye yorumlaması da şaşırtıcı bir başka olaydı...
***
Şaşırtıcı olmayan olayların başında, tüzük kurultayı vesilesiyle medyada bir ikisi dışında CHP’deki gelişmeleri destekleyen habere, yoruma rastlanmaması geliyor.Parti içi muhalefet yeni bir tüzük için harekete geçince, genel merkezin; Genel Başkan’ın kısa zamana sığdırmak zorunda kaldıklarını söylediği, alelacele tüzük hazırlamaya girişmesi elbette şaşırtıcı değil!
Muhalefet olağanüstü tüzük kurultayı toplayacak delege sayısına ulaşınca, bu tür çağrıları önce olağan gören Kılıçdaroğlu’nun, bir gecede görüş değiştirmesi de şaşırtıcı bir gelişme değil!Özellikle Genel Başkan’ın, partide kapısını ancak adaylık önerildiği sırada açanlara listelerde yer verdiğini öne süren eleştirileri duymazlıktan gelmesi de şaşırtıcı değil!
Örneğin Fikret Bila’nın CHP’de neler olduğunu irdeleyen yazısında; “bu kesim” dediği, parti içi muhalefet sözcülerinin irdelediği şu eleştiriler de -herhalde- şaşırtıcı olmadığı için Genel Başkan’la genel merkezin gündeminde yok: “1- CHP, son seçimde başarılı bir sonuç alamadı. 2- Kılıçdaroğlu parti yönetimine geçmişten ve parti bilinçleri olmayan dışarıdan isimler getirdi. 3- Kılıçdaroğlu yönetimi (Genel Başkan da ‘partinin ideolojisi yok’ demişti) CHP ideolojisinden saptı. Laiklik ilkesine yeterince sahip çıkamadı, ödünler verdi; Kürt sorununda kafa karışıklığına sürüklendi ve ulusal bütünlük ilkesinden ödün veren bir söyleme yöneldi. Dersim konusuna girdi ama çıkamadı; Sabahattin Ali’yi CHP öldürttü diyerek gerçek olmadığı halde partiyi zor duruma soktu. Meclis’teki oylamalara (Genel Başkan’ın topluca meyhanelere gittiğinden şikâyetçi olduğu vekiller) tam kadro katılmadı. Meclis’te muhalefet yapamadı.”
***Genelde medya iki tüzük kurultayını ileride bir genel başkan mücadelesinin başladığının işareti sayıyor.
Bu olasılığı boşa çıkarmaya hazırlandıklarını, Genel Sekreter Nihat Matkap, dün Taraf’taki demecinde; “Artık bu kurultay muhalefetin son hamlesi” diyerek açıkladı.
Bu açıklama da şaşırtıcı değil. Hesap ortada. Tüzük kurultaylarında muhalefetin sesi kesilecek, il ve ilçe kongrelerinde genel merkez yanlısı yeni delegelerle, haziran ayında koltukları sağlama bağlayacak seçimli kurultaya gidilecek ve...
...Matkap’ın dediği gibi, “bugün ülkede giderek güçlenen muhafazakâr bir yapıya uygun” programlar saptanıp uygulanacak!CHP’deki şaşırtıcı olmayan gelişmeleri irdeleyen eleştiriler; son günlerde Meclis’te ana muhalefeti ateşleyen Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin şu sözünden kaynaklanıyor:
“Şu sıra CHP’de CHP ile kavga edenler var. Bir de AKP ile kavga eden CHP’liler!”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget