Bozdağ: Değiştirmesek, MİT,i Hapsedecekler - Utku Çakırözer

İstanbul özel Yetkili Cumhuriyet Savcısının MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve emekti MİT mensuplarını İfadeye çağırmasına karşı çıkan isimlerin başında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ geliyor. Fidan ve emekli MİT mensuplarını korumak için MİT yasasında tek maddelik düzenleme yapılması kararında Bekir Bozdağ da etkili oldu.
Dünkü görüşmemizde kendisine, "Bu yaptığınız kişiye özel kanun çıkarmak değil mi?" sorusunu yönelttiğimde değerlendirmesi şöyle oldu:
“Adamına göre kanun diye sorgulayanlar çıkabilir. Ama işin aslı öyle değil. MİT kanunu açık olmasına rağmen savcı bu yorumu isletmedi Kendi yorumunda ısrar etti. Kanunu yanlış uyguladı. Bir kanun uygulanmıyor ya da yanlış uygulanıyorsa yasa koyucu bunun doğru yorumlanmasın sağlamakla yükümlüdür Yaptığımız o yorum farkını gidermek. Bu düzenlemeyle 'MİT ile İlgili soruşturmalarda sen karar veremezsin' diyoruz. Bunu yapmazsak, istihbarat teşkilatının hapsedilmesi sonucu doğar.”

‘Savcıya yorum imkânı kalmayacak’

Kanun Meclis'ten geçtiğinde ne olacak? Bozdağ'a göre özel yetkili savcı, MİT Müsteşarı Fidan ve emekli teşkilat mensuptan hakkındaki işlemler için Başbakan'ın iznini almak zorunda kalacak:
"Yaptığımız usule ilişkin bir düzenleme. Savcının yorum imkânı kalmıyor. Bu usulü uygulamak ve izin için Başbakana göndermek zorunda. Aynı 301. madde değişikliğinde olduğu gibi. Orhan Pamuk konusundaki davayı hatırlayın. 301. maddede dava açma izinlerini Adalet Bakanı 'nın iznine bağladık. İzin verilmeyince dava da kalıyor."

'Fidan başka, Başbuğ başka'

İktidara yönelik temel eleştirilerden biri de 'çifte standart' uygulandığı algısı. Emekli Genelkurmay Başkanı ve görevdeki komutanların özel yetkili mahkemelerde yargılanarak tutuklanması karşısında 'yargının kararı' diye tepkisiz kalan hükümet MIT Müsteşarı'nın ifadeye gitmesini engellemek için özet yasa çıkarıyor.
Bozdağ, “ikisi aynı şey değil” dedikten sonra eleştirilere şöyle karşılık verdi:
"Bence hiçbir çifte standart yok. MİT hadisesinde savcı yapması gerekeni yapmadı. İşin bir sistemi var ve savcı işletmiyor. MİTin de 'yanlış yapıyorsunuz' deme hakkı var. Ortada bir tereddüt var. Savcı kendi yorumunda ısrarlı, Yasa koyucunun da 'o öyle değil böyle deme hakkı var. Yaptığımız bundan ibaret."

'Komutanlara düzenleme sancı yaratır’

Fidan'ı koruyacak kanun değişikliği teklifinin Meclis'te görüşülmesi aşamasında muhalefetin de desteği alınarak özel yetkili mahkemelerde tutuklu yargılanmakta olan TSK mensuplarını ve milletvekillerini kapsayacak bir düzenleme getirilemez mi? Bozdağ, böyle bir talebe hükümetin soğuk bakacağının işaretini veriyor:
"İlker Başbuğ ve yargılanan diğer komutanların durumu ile bu durum aynı değil. Orada MİT yasası gibi özel yasa yok. Anayasa görevleriyle ilgili suçlardan Yüce Divan da yargılanır diyor ama istisnası var. Anayasanın 145. maddesi, anayasal düzenin isteyişine, devletin güvenliğine karşı suçlar her durumda adli yargıda yargılanır, hükmünü getiriyor. Savcının isnadı darbeye teşebbüs, darbeyi teşvik yönünde. Şimdi biz darbe teşebbüsü suçunu görev suçu kapsamına alırsak doğru olmaz. Yapılan mücadele anlamsızlaşır Sancılar onaya çıkar."

‘Davulla zurnayla MİT soruşturulmaz’

Bozdağ'ın, ilk bakışta savcıya gibi gözüken ama aslında KCK soruşturmasını yürüten Emniyet birimlerini de kapsayan temel eleştirisi ‘soruşturmanın özensizliği’ noktasında odaklanıyor.
"Bu süreçte MİT elemanları yüzde yüz deşifre oldular. Yılların emeği maalesef bir soruşturma özensizliği nedeniyle deşifre oldu. Adam yakalandığında 'MİT’çiyim' diyor. Görev sınırını aştı mı aşmadı mı yöneticisine soracaksın. Ama bu davulla zurnayla soruşturulmaz. Böyle yaparak çok büyük istihbarat zafiyeti yaratılmasına naedan oldular. İstihbaratçı nasıl çalışacak? Terör örgütünün İçine sızarak, orada bir güven tesis ederek. Ama o yapılanlar da ceza kanunumuza göre suç. Bu istihbarat görevlileri büyük risk üstleniyor. Deşifre olmanın cezası örgüt tarafından infaz edilerek şehit olmak. Böylesine ölüm riskini üstlenmiş birini, bu yanda da hapse gönderemezsiniz. Kanunda verilen görevi yapan adamla, kanunu çiğneyen bir tutulamaz. Öyle yaparsanız bir daha hiçbir devlet görevlisine 'sama' görevi veremezsiniz."

'Sızdırılan belgeler uyduruk'

Başbakan Yardımcısı Bozdağ'a KCK soruşturmasında MİT ile ilgili gündeme gelen "PKK ile mutabakat" iddialarını sorduğumda "O belgelerin uyduruk olduğu açık. Öyle bir metni kimsenin kabul edeceğini sanmıyorum. Zaten sızdırılan Oslo görüşmesi kayıtlan da konuşmanın tamamı değildi" yanıtını verdi.
MİT ve Müsteşar fidan'ın yabana ülkeler ve istihbarat Örgütleri tarafından hedef alındığı şeklindeki komplo teorilerine itibar etmediğini belirten Bozdağ, "Bu iddialan kabul edersek güvenlik ve yargı birimlerimizin yabancıların emrinde olduğu sonucu doğar ki bu doğru değildir" dedi.

'Terör bitene kadar devam'

Hükümet Fidan'a özel bir yasa çıkarma yerine, Özel yetkili mahkemelerin sınırsız soruşturma ve kovuşturma yetkilerine neden el atmıyor? Bu yönde toplumda geniş bir mutabakat da var. iktidar partisi içinde de bu mahkemelerin kaldırtması gerektiğini düşünenlerin sayısı az değil. Partisinin görüşünü aktarmakla yetinen Bozdağ'ın sözleri umut vaat etmiyor:
“ Bu mahkemeler ilk kez DGM olarak istisnai ve geçici olarak kurulmuştu. Onların doğuran şartlar ortadan kalkınca onlar da kalkacak .”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget