Mısır'daki sözde "Arap Baharı" hareketinin birinci yıldönümü. Güya "Arap Baharı!".., " ABD'nin adamı, yıpranmış diktatör Mübarek gitmiş...
Yerine yine ABD ile uzlaşmış olan askeri cunta gelmiş...
Askeri yönetimin denetiminde seçimler yapılmış... Şimdi yeni anayasa çalışmaları sürüyor. Aslında oyun acık:
ABD'nin "Ilımlı İslam" yanılsaması (illüzyonu) bağlamında, güya demokrasiye saygılı bir İslami rejim kurulacak...
Ve elbette bu rejim ABD'nin bölgedeki sözcülüğüne soyunacak!
Bunun için de Müslüman Kardeşler örgütüyle ordu uzlaştırılacak!
Uzlaşmanın temelleri şimdiden atıldı bile:
Ordunun bütçesine dokunulmayacak...
Her türlü dokunulmazlıkları devam edecek...
Böylece Sedat döneminden beri uygulanmakta olan "ordu İle uzlaşma halindeki Müslüman Kardeşlerin iktidar" tescil edilecek.
Oysa, Samir Amin'in deyişiyle Müslüman Kardeşler ne ılımlı ne de demokrat; tam tersine, totaliterliğin dik âlâsı...
Sadece iktidara gelebilmek için takıyye yapıyorlar!
***
Yukardaki resmi, Mısır uzmanı, Ortadoğu kökenli bir Amerikalı profesörden aldığım izlenimlerle yazdım.
Ama onun söylediklerini aktarmadan önce Mısır'da son yapılan seçimlerin sonuçlannı belirtmeliyim:
Birinci tur seçimlerde Müslüman Kardeşler örgütünün kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi liderliğindeki Demokratik İttifak yüzde 36.6'lık oy oranı ile birinci oldu... Selefiler'in Nur Partisi ise 24.4 ile ikinci. İkinci tur seçimlerde Hürriyet ve Adalet Partisi aldığı oy oranını korudu. Selefi Nur Partisi ise yüzde 28.8'e ulaştı. Böylece Müslüman Kardeşler ile Selenler, mecliste yüzde 65 oranına ulaşıyor.
Bağımsızlardan bazılarının kendilerine katılması ile temsil oranlarının yüzde 70'e ulaşması bekleniyor.
Üçüncü tur seçimlerin bu sonuçlan değiştirmesi olanaklı değil.
Mısır uzmanı profesör, bu seçim sonuçlarına atıf yaparak "Açıkça şeriatı savunan Selefiler ile yine şeriatçı olan, ama bunu gizleyen ve iktidara gelmek için demokratikmiş gibi davranan Müslüman Kardeşler, mecliste çoğunluğu ele geçirdiler. Artık Mısır'da gerçek demokrasi bir hayal" diye söze başlıyor.
Daha sonra Sedat döneminden beri, iktidarların otoriter bir tavırla ülkeyi yönettiğini ve hem orduyla hem de Müslüman Kardeşler'le iç içe 9eçen, ittifak içinde bir model oluşturduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
"Bu yem" yönetim denilen Mübarek sonrası oluşturulan askeri cunta, Amerika'nın desteğiyle Müslüman Kardeşler'le uzlaştı bile. Müslüman Kardeşler iktidara geldiklerinde, ordunun ayrıcalıklı durumuna dokunmayacaktan garantisini verdiler. Böylece hem ordunun bütçesi aynen devam edecek, hiçbir denetim ve kısıtlamaya gidilmeyecek hem de komutanların rejim içindeki ayrıcalıklı durumları sürecek.
Ama bu durum ne kadar sürer belli değil. Bence, Müslüman Kardeşler iktidarlarını güçlendi/inceye kadar birkaç sena bu ortaklık sürer. Sonra Müslüman Kardeşler, ordunun da hesabını görür. Şu anda rant paylaşımı, zaten üst düzey yöneticiler, ordu mensuptan ve Müslüman Kardeşler arasında gerçekleşiyor. Bu durum bir süre aynen devam eder. Müslüman Kardeşler iktidarda güçlenince de rant sadece kendi alacaktan biçimde temel değişikliklere giderler."
İlginç olan nokta, Selefiler 'i, Müslüman Kardeşler 'den dana dürüst olarak nitelendirmesi:
"Selefiler iktidara geldiklerinde şeriat rejimi uygulayacaklarını ve demokrasiye son vereceklerini açık açık söylüyor.
Müslüman Kardeşler 'in de amacı aynı, ama bunu saklıyor ve halkı aldatıyorlar. Onun için Selefiler,den daha tehlikeliler" diye ekliyor.
***
;Evet, katılırsınız ya da katılmazsınız, ama Ortadoğu kökenli bir Mısır uzmanı Amerikalının görüşleri bunlar.
Sonuç olarak "A/e 'Arap Baharı', ne de demokrasi devrimi; olan, yıpranmış diktatörün yerini alacak. Amerikan çizgisindeki bir Siyasal İslam iktidarıdır" diyor.
Bu yeni durumda ise:
"Mısır devriminin Amerikan nüfuzunun sürdürülmesini sağlamak için gerçekleştirilmiş olmasına rağmen İslam'ı iktidarın İsrail düşmanlığından dolayı, Ortadoğu'daki dengeleri altüst etme olasılığının, Şii Iran örneğinin, Sünni Mısır örneğine yol gösterme ihtimalinin yüksek olduğunu" ekliyor.
"Tek çözüm gerçekten demokratik ve laik bir anayasanın yapılmasıdır, ama bu ihtimal şimdilik çok uzak" diyor .
Emre Kongar/Cumhuriyet
Yorum Gönder