Bakanlığın ‘2B’ Yanıtı - Oktay Ekinci

TBMM gündemindeki "2B Yasası" denilen tasarıyla ilgili "2B ve TOKİ Cumhuriyeti" başlıklı yazıma Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden açıklama geldi.
"Yanıt" diyemiyorum; çünkü adını yazmayan sayın müşavir, 8 Şubat 2012 tarihli yazımdaki eleştirileri yanıtlamak yerine tasarının resmi gerekçelerini sıralıyor. Önce açıklamayı paylaşıyorum:
"Anayasanın 'Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir fayda görülmeyen; aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31 Aralık 1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında fayda olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz' amir hükmü kapsamında bugüne kadar 410 bin hektar saha orman sınırları dışına çıkarılmıştır .
Kısaca '2B Kanunu' olarak bilinen tasarı ile mülkiyet probleminin hukuki çerçevede çözümlenmesi; hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması; nakline karar verilen orman içi köyler halkının iskânı; orman köylülerinin kalkınmasının desteklenmesi, düzenli ve planlı şehirleşmeye yönelik dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.
Bu alanların mevcut kullanım durumları tabloda görüldüğü gibidir. Buna göre 2B arazilerinin % 97'ye yakını köy ve beldelerin tarım arazisi veya yerleşim yeri olarak kullandıkları yerler olup, yazınızda dile getirdiğiniz hususlar gerçeği yansıtmamaktadır.
Cevap metni, kanuni haklarımız saklı kalmak kaydıyla, aynı sayfada, aynı köşede, aynı puntolarla yayınlanmak üzere bilgilerinize sunulur."
(Sözü edilen tablo, 410 bin hektar 2B alanının yüzde 1.7'sinin köy, yüzde 2'sinin belde; yüzde 1.6'sının ilçe yerleşim alanı olduğunu ve seraların yüzde 6, narenciye alanlarının yüzde 1.9, zeytinlik, fıstıklık, bağ ve bahçelerin yüzde 27, otlak, yaylak, kışlakların yüzde 8.6, diğer ekili alanların yüzde 56.3 olduğunu gösteriyor.)

Yanıtlanmayan yazımız

Şimdi gelelim yazımıza...
"2B'deki kandırmaca" ara başlığımızla yaptığımız saptamalarda özetle demişiz ki:
Bu yasayla vaktiyle orman olan arazilerin pazarlanacağı orman işgalcileri arasında villa, apartman, site, hatta fabrika, AVM.. yani bilumum rant yapılarının sahipleri de var...
Aralarında belediye başkanından meclis üyesine, milletvekilinden bakanlara dek her kademeden siyasetçinin de olduğu bu işgalciler, kullandıkları arazilerin değerinin yüzde 70'ini 3 yıl vadeyle ödeyerek tapu alabilecekler; peşin ödemeye ise yüzde 20 indirim yapılacak!
İktidar bu yasayla toplayacağı paraya; işgalciler de tapuya kavuşmayı beklerken, orman mühendisi hocalarımız yıllardır diyorlar ki: "Orman ağaçlandırılmış alan değildir; bin yıllarda oluşan toprağı, ekilmeden yeşeren bitki varlığı (flora) ve neslini ancak bu ortamda sürdürebilen hayvan varlığıyla (fauna) bir bütündür. Bu nedenle tahrip edilebilir ama vasfını yitirmez! Rahat bırakılırsa da yeniden orman olur."
İşte bu bilimsel gerçeği yok sayan yasa, bilimi ranta kurban etmenin de yeni bir örneği..
Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri'nin mesleğini ve uzmanlığını bilmiyorum. Ancak olasılıkla yukarıdaki açıklamasını kaleme alan Orman ve Su işleri Bakanlığımızın orman mühendisi kurmayları bunları öğrenmeden mi mezun oldular?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget