En büyük toplu mezarlık - Rıza Zelyut

Biliyorum ki orasının neresi olduğunu soruyorsunuz?
Aslında cevabı biliyorsunuz.
Burası tam 13 milyonluk bir canlı mezarlık: İstanbul.
Abarttığım sanılmasın...
İstanbul'da her an bir deprem bekleniyor.
1999 depreminden sonra İstanbul için önlem alınması gündeme geldi.
2001 krizinden sonra iktidara gelen AKP; bu işi  hiç önemsemedi; belediyelerin sırtına yıktı.
Belediyeler ise hasar tespit çalışmasından başka bir şey yapmadılar.
İlk anda ele alınması gereken Zeytinburnu-Bakırköy-Avcılar hattında yeni hiçbir şey yok.
Bahçelievlerdeki 750 bin insan da gelebilecek bir ölümü bekleyenler arasında...
Tık yok.

TOPBAŞ UYUTUYOR
Bu işten birinci derecede sorumlu olan yönetici de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tır.
Sayın Topbaş, İstanbul'u yenileyecek projeler yerine İstanbul'u yağmalatacak projeleri bütün gücüyle devreye sokuyor.
Lütfen İstanbul'a bir bakın.
Sokaklarda yürünecek yer bile kalmadı. Yolların iki tarafı, hatta kaldırımlar otopark gibi kullanılıyor.
Bir depremde ne olacak peki?
İnsanlar dışarı kaçsalar; sığınacakları boş bir alan bile bulamayacaklar.
Çünkü Kadir Bey; ne kadar boş alan var ise bunların tümünü AKP yanlısı veya AKP havuzunu besleyen müteahhitlere sattı.
Yıllardır bunu yazıyorum amma kimsenin aldırdığı da yok.
Biliyorum ki Topbaş ve benzerleri bu uyarılarımızı görmezden gelecekler.
Hatta bize düşman olacaklar; bizi kötü niyetli gösterecekler.
Lakin İstanbul'un parklarını, hatta kavşaklarını bile imara açarak yandaşları müteahhit yapıp zengin eden ben değilim ki...
Bakın lütfen şehrin içinden geçen ana yolun (E-5) haline.
Bu hattın yan yollarını binalarla doldurarak kendi yasalarını çiğneyen yine kendileri değil mi?
Lüks gökdelenlere, iş merkezlerine; otoyolun üstüne basan imar iznini veren de Topbaş ve ekibi değil mi?
Bay Topbaş tam 8 yıldır İstanbul'un başında.
Söyleyin Allah aşkına: Olası bir depreme karşı ne gibi önlemler aldı?
Allah etmesin; bir deprem olduğunda, sokağa çıkacak milyonlarca insanı nereye toplayacak?
Ve öyle bir anda hangi kuruluşları var ki halkın yardımına koşsun?

AYAMAMA YALANI

Ne yazık ki bu 8 yılı ve ondan önceki başka 9 yılı bu AKP zihniyet çok kötü kullandı.
Bunlar; İstanbul'u yenilemek değil de İstanbul'u yemek peşinde koştular.
Bir felaket olduğunda yüksek perdeden palavra atarak milleti kandırdılar.
Çünkü bu halk; AKP'nın yalanlarını gerçek gibi görmeye can atıyor.
Yarın öbür gün deprem olup da evi başına çöktüğünde o palavralar kurtaramayacak ama onu.
Kimseye iftira etmiyorum.
En açık örneği ortada.
Ayamama Derisi'ndeki selde 31 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Bu olaydan sonra Başbakan Erdoğan çıktı; bağıra çağıra söz verdi:
'Bu derenin içindeki binalar kime ait olursa olsun hepsini yıkacağız.'
İşte Ayamama orada duruyor.
Gidin bakın...
Bırakın oradaki binaları yıkmayı; üstüne üstlük derenin tam ortasına kocaman kocaman binalar yaptırdı AKP zihniyeti.
Van'da deprem oldu; Başbakan yine kükredi:
'Bedel ödemeye hazırız; eski ve kaçak binaları yıkacağız!'
Haydi görelim...
Ama göremeyiz...
Bu iktidar; milletin öfkelendiği anda onların gazını alacak açıklamalar, atraksiyonlar ortaya kor. Halk da kısa sürede bu sözleri de o felaketi de unutur; seçimlerde de gider, kendisini 17 senedir kandıran AKP çizgisine oy atar.
Deprem vergisi olarak getirilen ek vergilerden 48 milyar lira topladı AKP hükümetleri.
Bunları duble yola harcadık diyorlar.
Halbuki duble yol dedikleri 3 ayda bir yıkılan o ölüm yollarına harcanan para 8 milyar lira.
40 milyar lira nerede?
-Şeytan aldı götürdü amma bir daha geri getirmedi...
İstanbullu  uyanmazsa, Topbaş zihniyetini başından atmazsa deprem onu zorla uyandıracak...

Rıza Zelyut/GÜNEŞ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget