Yalancı darbe karşıtları - Rıza Zelyut

Her 12 Eylül'de aynı görüntü: Televizyon kanallarında birileri çıkıp darbe aleyhinde atıp tutuyorlar.
Şimdi siz sorabilirsiniz:
-İyi ya, ne var bunda? Darbeyi alkışlamaları mı gerekiyordu?
Elbette ki darbeyi alkışlamayı insanlık suçu kabul ediyorum. Lakin bugün bütün ekranları tutmuş, darbe aleyhine atıp tutanlar yalan söylüyorlar.
Çünkü, bunların çoğunun ruhu darbeci. Çünkü bunların zihniyetleri aynen Kenan Evren zihniyeti.
Kendilerine benzemeyeni yok etmek içincan atan takımından bunlar.
Üstüne üstlük bunlar; o darbelerden hiç zarar görmemişler.
Bunların ya kendileri, ya ağabeyleri veya babaları Kenan Evren denilen zalimi bol bol alkışlamışlar.
Aslında bunlar darbeye falan da karşı değiller.
AKP iktidarı askerle cenk halinde ya... Bu yüzden darbeye karşı imiş gibi gözükerek iktidara şirinlik mesajı veriyorlar.

DEMOKRASİ, TEMİZ ORTAMDIR

Eskiden beri yazıp durdum:
-Cemaatçilerin, tarikatçilerin darbeye karşı olmak gibi bir amacı olamaz. Onlar; demokrasinin kendileri için hayat alanı bırakmadığını bilirler. Bu yüzden de darbe ortamını çok severler.
Dün yazdığım gibi; Türkiye'de Amerikancı tarikatçileri besleyip büyüten ve milletin başına bela eden 12 Eylül darbecileri olmuştur.
O yüzden; o kesimden beslenenler darbe karşıtı değil darbe çocuklarıdır.
Ne yazık ki televizyonlarda bunlar konuşmakta; sanki darbelerin mağduru bunlar imiş gibi bir hava yaratılmaktadır. Bu utanmazların; kendilerini mağdur ve mazlum havasına sokmasını hafife almayın. Bu yolla da aralarında benim de bulunduğum yüz binlerce darbe mağduru gözden kaçırılmaktadır.
İşte bu yüzsüzlüktür; hatta alçaklıktır.
- - -
Ve o günkü gazeteler ortadadır.
Bugün darbeye karşı imiş gibi hava atanların 12 Eylül'den sonra nasıl yazılar yazdığını, nasıl utanç verici haberler ürettiklerini iyi biliyoruz.
Hangi birisini yazayım?
Başbakan Erdoğan'a ağabeylik taslamak peşindeki utanmazlar; Kenan Evren'in postalını yalıyorlardı o günlerde. Aynı günlerde gepgenç çocuklar; Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da kanlı işkencelerden geçiriliyordu; bunlardan bazıları da ibret olsun diye ipe çekiliyordu.
İyi biliyorum ki bugün darbe karşıtı imiş gibi 12 Eylül yorumları yapanlar veya bunların babaları o sıralarda 'İyi oluyor bunlara!' diye cinayetleri, işkenceleri alkışlıyorlardı. Yarın öbür  gün öyle bir şey olsa; şimdiki sıkı darbe karşıtları postalın kutsallığı üzerine köşelerden, ekranlar methiyeler dizeceklerdir.
İkiyüzlülük, birileri için yaşam tarzıdır...

CHP'YE UYARI
Şike soruşturmasında CHP'nin yukarıda durması gerekiyor. İyi niyetle yapılan bir hapishane ziyaretinin AKP tarafından  kamuoyuna ters biçimde yansıtılacağı bilinmelidir. Bu ziyaretler; tutuklu olan bütün kulüp temsilcilerine yönelik olsa; anlamı büyük olur.
- - -
Ve bir sivri akıllı sorusu:
-Fenerbahçe; Fatih Tekke'ye el altından para mı verdi? Niye atamadı o golleri?
Bu işi şike soruşturmasını yürüten savcının yüksek dikkatine sunuyorum.
Yoksa Aziz Yıldırım hapishaneden yine bu şike işine devam mı ediyor?
En iyisi onu da Yassıada'da bir hücre yaptırıp oraya mı atsak ne?
Acaba Metris cezaevine alttan bir tünel kazıldı da...
Veya İsrail uzaktan iletim araçları ile Aziz Yıldırım'ı dışarı ile mi görüştürüyor?
Vallahi aklıma gelen bunun gibi abuk sabuk işleri hafife almayın. Son zamanlardaki savcılık iddianamelerinde bunlara rahmet okutan şeyler var.
İnanmayan şu Oda TV İddianamesi'nde baksın. 74 yaşındaki emekli Prof. Yalçın Küçük gazetecilerden oluşturulduğu iddia edilen terör örgütünün başı olarak gösterilmiştir.
Ne diyelim PKK artık terör örgütü olmaktan çıktı; kitaplar bomba oldu. Şehit edilen polisi ve askeri de o kitaplar öldürdü.
-Hoş bulduk ey Kahireli Arap kardeşlerim!

Rıza Zelyut/GÜNEŞ
    14 Eylül 2011

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget