Geçenlerde “THY’nin Ayıbı” başlıklı bir yazı kaleme almış ve topçuya, popçuya, akrobata sponsor olan THY‘nin Omurilik Felçlileri Derneği’nin “sponsorluk” talebini tasarruf genelgelerini gerekçe göstererek geri çeviridğini yazmıştım.
Meğer bu konuda THY’nin sabıka dosyası kabarıkmış. 08Haber.com sitesinde söz konusu yazımıza değinen Zihinsel Özürlüler Federasyonu Başkanı Fikret Gökçe, THY’nin 2006 yılında yaptığı engelli işçi sınavını ve Türkiye Sakatlar Federasyonu Genel Teşkilatlandırma Sekreteri olarak yaşadıklarını anlatmış:
“THY Çağrı Merkezi’ne alınacak 110 engelli için, İŞKUR tarafından bildirilen adayların tamamı İstanbul’dandı. Sınava girme koşulları arasında İnsan İlişkileri ve İletişim Sertifikası’na sahip olmak da sayılmıştı. İstanbul’daki Fiziksel Engelliler Vakfı, Bakırköy’de 60 saatlik bşr kurs açmış ve katılımcıların tamamı da bu kurstan aldıkları sertifikalarla sınava gelmişlerdi.
Öğrendiğime göre FEV, THY ve İŞKUR işbirliği ile bir proje yapılmış, vakıflarla ilişkili olan engelliler bu imkandan yararlandırılmıştı. Eğer sınav duyurusu, engelli örgütleri, yazılı ve görsel basın aracılığı ile yapılda idi, başka illerde de istenen sertifikayı verebilen benzer kurslar açılabilirdi.
Fiziksel Engelliler Vakfı’nın Başkanı Kahraman Emmioğlu (Eski Fazilet Partisi Milletvekili ve İBB eski Genel Sektereri) idi. Genel Sekreterliğini ise bizden biri, Lokman Eyva (Görme Engelli AKP eski Millevekili) yapıyordu.”
Evet başka söze gerek yok.
Şimdi merak ediyorum; daha önce “özürlü çalıştırmayalım, cezası neyse ödeyelim” diyen, sonra da yaptığı engelli sınavına şaibe karıştıran THY’nin bugün Türkiye’de görev yapan 13688personelinden kaçı engellidir?
Yasa en az %3 dediğine göre 400 civarında personel çalıştırma zorunluluğuna THY uymuş mudur?
Şimdi diyeceksiniz ki, AKP iktidarının bu konuya yaklaşımının yanında THY’nin lafı mı olur?
Doğru… 2008 yılına kadar özel sektör ve kamunun hem engelli hem de eski hükümlü hem de terör mağduru çalıştırma zorunluluğu vardı. 15 Mayıs 2008 tarihinde çıkarılan 5763 sayılı Torba Yasa’nın 2. maddesi ile 4857 sayılı İş Yasası’nın 30. maddesi ile değiştirildi.
İlgili yasalar daha önce, terör eylemleri nedeniyle yaşamını yitiren veya çalışamayacak biçimde malul olan kamu ve güvenlik görevlilerimizin eşlerinden veya çocuklarından birinin veya kardeşlerinden birinin işe alınmasını öngörüyordu.
Sonuçta, bu ülke için canını, kolunu, bacağını, gözünü yitirmiş, kahraman evlatlarımız da Torbaya girdi ve bu kahramanların yakınlarına iş bulmaktan devlet kurtulmuş (!) oldu.
Üstelik Başbakan eski bir hükümlü olan bir ülke burası…
Yani eski hükümlü iseniz, bu ülkede Başbakan hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz ama özel sektörde çaycılık bile yapamazsınız.
Bu ayıp da hepimize yeter!..
Saygı Öztürk/SÖZCÜ
Yorum Gönder