Gazetesindeki yazılarıyla, çağrıldığı TV’lerdeki yorumları ve genelde iktidara hoş görünen irdelemeleriyle dikkat
çeken Akşam’ın Genel Yayın Müdürü İsmail Küçükkaya 9 Eylül’deki köşesinde:
“Birine ‘şımarık’ diyorsanız bu aslında başka birine mesajdır. ‘Şımarmayın’ demektir. Yani Başbakan Erdoğan’ın (RTE’nin) İsrail için söylediği ‘şımarık oğlan’ sözü Washington’a ve BM’ye kadar uzanır” diye yazdı.
RTE’nin ağzına yakışacak özellikteki bu uyarıya “şımaran kadar şımartandan” vakit yitirmeden yanıt geldi:
Mavi Marmara olaylarında İsrail’i suçlamayan, ancak “hatalı” bulan, üstelik hükümetin kalkması için yırtındığı Gazze’yi denizden kuşatan İsrail’e “haklı” diyen… Başbakan’la Çankaya’daki AKP’linin “kıymet-i harbisi yok” dedikleri BM’nin raporu var ya… işte o raporu:
ABD, “BM bünyesinde kurulan komisyonun titiz ve profesyonel çalışmasından çok minnettarız” diye savundu.
Beklenen olmadı. İsrail’i şımartan şımarık ABD’ye bizim Kasımpaşalı yanıt vermedi.
Eee, doğrusu şu ki; şımarığın küçüğü var, sert tonlu söylemlerle, kimi davranışlarla söz geçirirsin… Büyüğü var şımarığın, dersini verir. Duymazlıktan gelir. Susarsın!
***
“Bu adam ateşle oynuyor” diyor Sabah’ın dünkü manşeti.
Ateşle oynayan kim?
Başbakan’ın açıkladığı C planına öfke kusan… vatandaşlarına Türkiye’den transit bile geçmemesini, turist olarak gitmemesini salık veren… Ermenilerle işbirliği, PKK terörünü silah yardımı dahil her alanda desteklemeyi öneren bir plan hazırladığı açıklanan… İsrail’in aşırı milliyetçi Dışişleri Bakanı Lieberman!
Türkiye’ye ve Türklere karşı gönlü ve kafası kin, nefret dolu bir adam bu.
Kin ve nefretin bütün izlerini taşıyan planına, Başbakanı Binyamin Netanyahu -bile- isyan etti; Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını önlemeye ve iki ülke arasında gerilimin düşürülmeye çalışıldığı bu süreçte; Lieberman’ın basına yansıyan önerilerine karşı çıkan bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
***
Evet ama ateşle oynayan adam, ne var ki yalnız değil. Zira:
Doğu Akdeniz’de savaş gemilerimizin daha çok görüneceğini açıkladıktan sonra, bir adım daha ileri gitti RTE...
Gazze’ye yardım götüren gemilere savaş gemilerimizin refakat edeceğini söyledi.
Haklı soruyu CHP Genel Başkanı sordu Başbakan’a:
“Gazze’ye giden gemilere Türk savaş gemileri nereye kadar refakat edecek?”
Başbakan’ın açıklamalarında, savaş gemilerimizin yardım gemilerine İsrail karasularına kadar mı yoksa Gazze Limanı’na değin mi refakat edeceğine ilişkin bir açıklama yok!
İsrail karasularına kadarsa refakat olayı, sorun yok.
Hükümetin yüksek perdeden açıklamalarının cart curt havası basmaktan öteye bir kıymet-i harbisi olmayacak! İsrail’in de açık denizde yardım gemilerine savaş gemilerimizin refakatine karşı çıkması, müdahale etmesi olanaksız...
Ama savaş gemilerimiz karasularına girer, çıkmaları uyarılarına uymazsa İsrail savaş gemilerinin savaş gemilerimize ateş açmaları olasıdır ve işte o zaman…
…Ortadoğu’da büyük kıyamet kopacak, demektir.
RTE böylesi tarihsel, Türkiye’yi ateşe atacak bir riski göze alabilir mi?
***
Ha, Arap ülkelerinde RTE’yi yere göğe sığdıramayan… Kahire’de RTE’yi görkemli biçimde karşılamaya hazırlanan sokaktaki İsrail’in can düşmanı kalabalıklar; hükümetin İsrail’e dönük sert, yaptırım içerikli politikalarını, sonunda savaşla taçlandırmasını isteyebilirler...
Yakın tarihte 60 milyon nüfusu aşan Arap ülkeleri bir araya geldiler. Mısır’ın, Ortadoğu Araplarının gözde lideri Nasır’a her olanağı sağladılar…
Amma velakin, iki buçuk-üç milyon nüfuslu İsrail’e açtıkları her savaşı yitirdiler!
Mısır TV’leri; 6 gün süren savaşı ağır kayıplarla yitiren Başkan Nasır’ın, ağlayarak yaptığı konuşmasını canlı yayımladı.
Bu savaşlardan sonra Türkiye’den kaçırılan Yahudi işadamını aramak ve bulursam konuşmak amacıyla gittiğim Tel Aviv’de, İsrail yetkilileri beni çeşit çeşit tankların sergilendiği bir açık hava müzesine götürdüler.
Nedir bunlar diye sorduğumda; son savaşta çölde savaşamayan Sovyetler’den Nasır’ın aldığı Mısır tankları dediler ve nasıl ele geçirildiklerini anlattılar... Sovyet tanklarının hareketini sağlayan optik mekanizmayı çöl kumu örtmüş; Mısır askeri, kumu silmenin gerekli olduğunu bilmediği için tank zınk diye kalmış savaş alanında. Toplamışlar tankları. Değişik modellerinden birer örneği teşhir ediyorlardı.
***
İsrail’le savaşarak yitirdikleri onca savaşın acısını, ıstırabını, Türk ordusunun İsrail’le savaşarak telafi etmesini neden istemesin, beklemesin Arap insanı?
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder