Kuytu ‘köşe’de mastürbasyon yapmak!.. - Mehmet Faraç

İnsanın bazen elindeki kalemi “Lanet olsun” deyip kırası geliyor!.. Şu pervasızlık, vurdumduymazlık ve “Bana ne”cilik yüzünden!.. Şu dengesini iyice yitirip kalemini nerede nasıl kullanacaklarını hatta nereye sokacaklarını şaşıranlar yüzünden!..
Türkiye, gazeteciler için bir haber cenneti değil mi?.. Avrupa’daki gazeteler haber sıkıntısı yüzünden çocuk parklarındaki oyuncakların gıcırtısıyla uğraşırken, Türk basını bazen günde 3 manşet değiştirmek zorunda kalmıyor mu?
Bakar mısınız, medyayı günlerce işgal edebilecek şu acınacak tabloya:
Türkiye’nin güneydoğusu kan gölü… Terör örgütü, sınır içinde ve dışında giderek daralan kumpası yarmak için şok yaratacak eylemlere yönelmekten kaçınmıyor!..
Yol kesmek, kimlik kontrolü yapmak, adam kaçırmak, mayın yerleştirmek, tuzak kurmak, sivil ve silahsız görevlileri vurmak…
Hatta örgütün sitesinde dün yansıyan bir habere göre, Lice İlçesi’nde esrar satıcılarını “tutuklayacak” kadar ileri gitmek!..
Yani hepimizin de hissetiği gii, toplum durdurulamayan kan yüzünden patlama noktasında!..
——–Taziye Çadırı!..——–
Mesele yalnız terörün yarattığı gündem değil elbette… Haber olacak konu bol bu ülkede…
Objektifinizi nereye çevirseniz bu ülkede, karşınıza manşet olacak bir malzeme çıkıyor!..
İç siyasetteki sıkıntılar bile manşetlerden taşacak derinlikte!..
Örneğin BDP’liler, terör ülkeyi kardeş kavgasına sürüklerken hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ediyor!..
Düşünebiliyor musunuz,ülkede artık her gün bir general tutuklanırken gazetelere neredeyse özet haber oluyor!..
Tam da bu sırada, askeri operasyonları durdurmaya çalışırken yaşamını yitiren bir PKK sempatizanının adı doğudaki bir köprüye veriliyor!..
Üstelik o köprüde daha önce adı yazılan orgeneral, Silivri’de adalet bekliyor!..

Bir CHP yöneticisi
ise Haburlu eski müvekkilerini(!) sevindirme uğruna, bu PKK sempatizanının taziye çadırında boy gösteriyor!..
Atatürk’ün partisinde hiç de tekin olmayan rüşvet tartışmaları erozyon yaratırken, medya Deniz Feneri rezaletini görmeme uğruna başını kumda tutmaya devam ediyor!..

AKP’nin yalnış politikaları
Türkiye’yi diplomasi alanında zor durumlara sürüklerken, medya Libya ve Suriye üzerinden savaş tamtamları çalıyor!..
———-Panodaki Ruh Halleri!..———–
Peki, ben bu kadar iç karartıcı sıkıntıyı niçin ardı ardına sırladım dersiniz?..
Çünkü ülkede bunlar yaşanırken, her sabah gazeteleri açtığımda yeni bir şaşkınlıkla karşılaşmak herkes gibi beni de yoruyor!..
Çünkü memleket bu kadar önemli sorunla boğuşurken, gazeteler haber yağmurunda boğulurken, adı köşe yazarı olan kimi şahıslar, kısır ve seviyesiz saçmalıklar üzerinden günü kurtarmaya çalışıyor…
Peki; bu aymazlığın körlükten mi, cehaletten mi, gafletten mi yoksa cıvıklıktan mı kaynaklanıyor?.. Gelin örnekleri sıralayalım, siz karar verin:
Biliyorsunuz, tükürük kokusundan sokağa çıkamayan kimi sabah horozları, devlet kaynaklarından devşirilen dümen suyunda her gün Atatürk‘e ve Cumhuriyet’e küfür etmeden duramıyor..
Ruh hastalıkları engin boyutlara ulaşan bu zatlar, iktdardan gelen her emre itaat ederek Cumhuriyet kurumlarının çökertilmesi planında psikolojik harp elemanı olarak faaliyet gösteriyor!..
Sizden yana görünen kimi kaz çobanlarını ise hiç önemsemiyorum!.. Onlar zaten ihanet sofralarını gagalarken, suratsız portelerini konserve şiirler, ağdalı sözcükler ve bunalım satırlarıyla gizlemeye devam ediyor!..
Yani ülke ateş sarmalında çırpınırken, gazete manşetlerindeki yüzlerce konu irdelenmeyi beklerken, adı köşe yazarı olan kimi zatlar ruh hallerini panolarında sergilemeyi sürdürüyor!..
Beni bu satırları yazmaya zorlayan inanın bu zavallılar da değil… Çünkü ben, köşesinde kendisini terk eden sevgilisine azar yağdıran kokonolara, her hafta bür ünlüyü yatağa atan röportaj sululuklarına da alıştım artık…
———–Yaman Eller!..———–
Ancak sürekli “penis” konusunda ahkam kesen bir zat-ı muhteremin Pazar günkü yazısını gördüğümde şaşkınlık yaşamaktan kurtulamadım!..
Marjinal bir kalem serdarı, pazar günkü yazısında, ülkemizin çoooook önemli bir meselesine parmak basmış, (pardon) el atmıştı!..
Herhalde haber cenneti olan bu ülkede konu bulamamış olacak ki oturmuş köşesinde köpeği Basri’nin cinsel saldırganlığını nasıl durdurduğunu yazmıştı!..
Anlayacağınız, koca bir köşe ve yüzlerce sözcük bir köpeğin azgın tekke sendromuna kilitlenmişti!..
O da yetmemiş,siyasi rotasını da şaşırtan bu köşe sahibi, veterinerin önerisiyle kanişine nasıl mastürbasyon yaptırdığını bile anlatmaktan çekinmemişti!.. Üstelik eldivenle!..
Ardından yine “penis” fobisini dışa vurmuştu!.. “Yaman” adında bir kangal köpeği de varmış onun. Bakın ne yazmıştı:
“… Şimdi düşünüyorum da ‘Ya Yaman, Basri gibi azmış olsaydı , ya veteriner onu rahatlatmamı isteseydi ben ne yapardım?’ diyorum kendi kendime. Yaman’ın sadece cinsel organının boyu bizim Basri’nin boyu kadar olmalı. Bugünlerde sadece Basri’nin azmış olması, benim gerçekten de şanslı bir insan olduğumu gösteriyor.”
Evet, “Pes artık” desem de köpeğine bir insaniyetlik yapan bu köşe sahibi çok şanslı… Çünkü o yalnız değil!.. Çünkü köşelerinde her gün mastürbasyon yapan o kadar çok zavallı var ki!..

Mehmet Faraç/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget