O yıllar beraber aynı gazetelerde çalıştığım arkadaşlar; Zeynep Atikkan, Serpil Yılmaz, Esra Arsan, İlkin Aydın, Gülay Göktürk, Mine Şenocaklı, Vahap Munyar, Celal Pir, Erkan Çelebi, Şemsi Yücel, Faruk Türkoğlu, Rafet Ballı, Rıdvan Akar, Umur Talu, Tayfun Devecioğlu, Musa Kart hatırlarlar.
Biz bu “sülükler” benzetmesini 20 yıl önce bulmuş, manşetlere yazmıştık.
Sülük faydalı bir canlıdır.
Pis kanı emer.
Sülüğün pis kanı, kan sahibinin rızasıyla emmesini değil, ağırlığının 8 kat fazla kanı emmesini benzetme olarak almıştık. Enerji Bakanı da “Uzanlar bir sülüktü” diye benzetmeyi güncelleştirirken bu yanına vurgu yapıyor.
Bu yanından gitmeli.
Eski sülükleri yazdık.
Yeni sülükleri yazmalı.
Ülkemiz sülüklükten arınmalı.
Daha önce Ankara-Eskişehir arası hızlı tren seferlerine başlanmıştı. Bayramdan hemen önce da Ankara-Konya hattı hizmete konuldu. Bu ileri teknoloji trene 4 günlük bayramda (bedavaydı) tam 33 bin kişi bindi. Rağbet bayram bitince de parasını ödeyerek devam ediyor.
Halk memnun, mutlu.haberguncel.blogspot
Hızlı trende sülük var mı?
Halk bunu biliyor mu?
Xxxe
Nereden bilsin?
Hatırlayacaksınız ben bu köşede 2 eylül günü; “Hızlı trene sevinerek binelim fakat kaça mal oldu onu da bilelim” diye merak uyandıran bir yazı yazmış ve şöyle sormuştum: “Bizim ülkemize; “hızlı tren” olarak sunulanlar Japonya’da, Çin’de, Fransa’da ve nerede varsa oradaki en yeni teknoloji hızlı trenlerin özelliklerinin aynısına sahip midir? Yoksa adına “hızlı tren denilen” fakat aslında bir kaç gömlek geri teknolojide “hızlandırılmış trenler” bize “hızlı tren fiyatına mı” satılmaktadır?
Seval Dirik, SÖZCÜ okurudur.
Japonya’da yaşıyor.haberguncel.blogspot
SÖZCÜ de benim yazıları da “elektronik ortamda” okuyor. Mektubunun bir bölümünde diyor ki, “…. sizin “Hızlı Tren yazınızı” okuyunca Japonya TV’sinde 1.5 ay önce Çin’deki bir tren kazası sonrası yayınlanan “hızlı trenlerle ilgili” haberi hatırladım. O haberde Çin’in yanı sıra Türkiye’nin de bayrağı ekrana getirilerek “Türkiye’deki hızlı tren, Japonların "Shinkansen" yani "Mermi Tren" dedikleri hızlı tren değil “hızlandırılmış trendir” demişlerdi. Japonlar, böyle bir kazanın kendi trenlerinde olmayacağını söylüyorlardı. Benim gibi insanlar Türkiye’deki tren teknolojisinin kimden alındığını, nasıl yapıldığını, kaça mal olduğunu sorsak da kaçamaklı cevaplar alıyoruz…(!)”
Xxx
Dursun Baş da SÖZCÜ okurudur.
O da şöyle soruyor:
“Fransa’da saatte 500 kilometre hız yapabilen hızlı trenin, 1 kilometre maliyeti 2 milyon euro iken Türkiye’ye satılan geri teknoloji 250 kilometre hızda trenin 1 kilometre maliyeti, neden 3 milyon euro?”
Alpaslan Zorlu da SÖZCÜ okurudur.
O da; “Bu rakamların kesinliğine ilişkin elinizde bir belge (fatura, ihale sonuç açıklaması vs) yerli veya yabancı kaynak var mıdır? Bu konuda çevremde çıkan tartışmalarda 'sen nereden biliyorsun daha pahalı olduğunu ' şeklinde sorularla karşılaşıyorum. Hem fiyat olarak % 50 yüksek ve hız olarak neredeyse yarı yarıya düşük bir sistemin alınmasının sebebi ne olabilir anlayamıyorum”
Evet hızlı trene binelim.
Trende sülük var mı?
Onu da bilelim.
Enerji Bakanı, eski sülükleri hatırladı.
Trenlerden sorumlu Bakan’a sorsa, “Türkiye’ye getirilen hızlı tren midir? Hızlandırılmış tren mi? Bu haliyle “Hızlı Tren” denilen trenlerimizde yeni sülükler var mı, yok mu” onu da açıklasa!
Necati Doğru/SÖZCÜ
8 Eylül 2011
Yorum Gönder