Ağaçlar Çiçekteydi - İnci Aral

1977’de öykülerim dergilerde yayımlanırken Türk Dil Kurumu’nda tanıştığım Cemal Süreya, Ahmet Say’la, “Türkiye Yazıları” adlı bir edebiyat dergisi çıkaracaklarını söyledi. Sonra da neden açıklamadan, dergiden ayrıldığını bildirdi. Ahmet Say’ın “Ağaçlar Çiçekteydi” adlı anılarını okurken, bu nedenin o günden bu yana sır kaldığını öğrendim.
Dergi, Say yönetiminde çıktı. Ben de o sonbahar Ankara’ya göçtüm. Sanırım Ahmet Say’ı, ya Sanat Kurumu’nda, ya Remzi İnanç’ın kitapçı dükkânında tanıdım. Heyecanlı ama olgun bir sol entelektüel, siyasi yönüyle hafif külhani, yazarlık birikimiyle duyarlı ve zarif biriydi. “Türk Solu” deneyimi ve değerli şair, çevirmen ve yazar kadrosu ile Türkiye Yazıları’nı, özgün, unutulmaz bir edebiyat dergisi yaptı. Birleştirici sol tavır ve edebi içeriği bağdaştırma ustalığıyla yazdığı kapak “sunu“larıyla gündemi belirledi.
***
Ahmet Say, derginin 1983’te yayınına son verişini şöyle açıklıyor: “On İki Eylül döneminin koşulları altında bir edebiyat dergisini özgürce çıkarmanın yolları kapanmıştı.(…) Eylül darbesinin getirdiği fırtına edebiyatı öyle zavallı, sözünü söyleyemez bir duruma düşürmüştü ki istediğimiz şiiri bile yayımlayamıyor, kayalıklara tutunmuş inatçı bir çiçek kadar olamıyorduk! Hep bilir ve söyleriz: En kötü sansür otosansürdür. ”
O yıl, Say’ın başını çektiği ve aralarında olduğum bir grup yazar küçük paralar koyarak “Dayanışma Yayın Kooperatifi”ni kurduk. Maraş kıyımı konulu kitabım “Kıran Resimleri”ni cunta korkusuyla kimse basmıyordu. Kısıtlı olanaklarla Dayanışma yayımladı, ama onun da ömrü kısa oldu. Bu arada ben İstanbul’a yerleştim.
***
Bir zamanlar geçinmek için limon satmış olan Say, bundan sonra ansiklopedi pazarlamaya girişiyor. ‘Tosbağa’sıyla şehir şehir dolaşıp eve döndüğünde Fazıl’ın çalışmalarıyla ilgileniyor. Bu arada Türkiye’de profesyonel müzik eğitimi üzerine kuramsal kitapların çok az, müzik terminolojisinin zayıf olduğu düşüncesi ile ve kendini eksiği gidermekle yükümlü sayarak müzik kitapları yazmaya koyuluyor. Yetişmesinde büyük emeği olan Fazıl Say, dünya sanatçısı olurken baba Say da müzik üzerine yazmaya doyamaz oluyor. Eğitim kitapları, ardından “Müzik Tarihi”, “Müzik Sözlüğü” ve her biri yedi yüz sayfadan oluşan üç ciltlik “Müzik Ansiklopedisi”ni tamamlıyor.
***
Bir hayatı en iyi yaşayan anlatabilir. Ancak dünyaya farklı pencereden bakanların özeli o hayata karışmış kişileri, yaşanan tarihsel dönem, değişim ve etkilerini de ister istemez göz önüne serer. Siyasi kimliği olan yazarın, bu olguları doğruluk, dürüstlük ve içtenlikle yorumlayıp yansıtması önemlidir.
Ahmet Say, “Ağaçlar Çiçekteydi”de, 1940’lardan bugüne, duru bir içtenlik ve bilgece bir alçak gönüllükle anlatmış kendini, ailesini, Almanya’daki öğrencilik ve Bingöl’deki sevgiyle yapılmış yüksek lisans(!) dönemini. Dürüst, çalışkan, yurtsever bir yazar ve aydının kültürel ve siyasi mücadeleyle geçmiş devrimler, darbeler, hapislikler ve elbette edebiyat serüvenini sürükleyici bir dille öykülemiş. Bu arada dostu, yoldaşı olmuş birçok tanınmış değerli insanın, Mihri Belli’den H. Kıvılcımlı’ya, Doğan Avcıoğlu’ndan Behçet Aysan’a, portrelerini çizmiş. Kendi tanımıyla: “Patırtı etmeden” Türkiye’nin son elli yıllık tarihine ışıklar düşürmüş.
Ahmet Say’ı çoktandır görmedim. Geçen ay, köşe yazılarım için beni ödüllendirdi ve “Kitaplığımda bir müzik rafı da olsun diye” çok değerli eserleriyle dolu bir koli gönderdi. Bu yazı desteğinin, onur veren dostluğunun ve güzel kitaplarının sevinci ile yazıldı. Selam olsun.
***
Ağaçlar Çiçekteydi / Ahmet Say
Evrensel Basım Yay. (2011)

İnci Aral/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget