Yeni sosyeteden israfsız iftar açma haberleri! - Necati Doğru

Ben bunun adını “gazetecilik gibi gösterip reklam haber yazıcılığı” olarak koydum. Siz “Yeni sosyeteden israfsız iftar açma haberleri” de diyebilirsiniz.
Zengin adam davet yapıyor.
Köşküne, yalısına!
Üzüm bağlarına!
Ünlü otellere, lokantalara!
İftar akşamlarına!
Uçak yolculuğuna çağırıyor.
Yazıların girişine, içeriğine ve tafrasına öyle bir hava veriliyor ki, “reklam yazısını” yazan gazeteci ile işadamı 40 yıllık dosttur.

Dostlar buluşmuşlar.
İftar olmuş. Yemişler.
Sohbet koyulaşmış.
Gazeteci de bu konuşulanları çok ilginç, önemli,  halkın bilmesi, okurun fark etmesi gerektiğine(!) karar vermiş! Yazıyor. İsmi lazım değil filanca işadamımızın küçük kızı ABD’deki okulunu bitirdi. Holding’in akü üretim şirketinde genel müdürlük görevi üstelendi fakat babasına “Dalyan Koyu’ndaki Caretta Caretta Deniz Kaplumbağalarını koruma projesini” de şart koştu.
İnce düşünceli sosyete!
Hem başarılı bir zengin.
Hem sosyal vicdanlı!
Kaplumbağaları düşünüyor.

Xxx

Marmaris Dalyan Koyu’na yumurtalarını bırakan kaplumbağaların yavruları mazot ve benzin atıklarıyla ölmesin diye benzinli motor ile teknelerin aküyle yüzer hale dönüştürülmesi gerekir.
Zaten kendileri akü üretiyor.
Tekneyi akülüye dönüştürmek çok pahalı. Ekonomi Bakanı Çağlayan’dan bu sosyal içerikli proje için teşvik istiyorlar. Dalyan’da kooparatifin çatısı altında 491 tekne var. Hepsini akülüye dönüştürmek 8.5 milyon TL  gerektiriyor.
Bakan Çağlayan hazır!
Hemen yeni sosyete yazarı “reklam haber gazetecisini” cep telefonundan arıyor, “Projeyi biliyorum. Doğru adımlar atıyorlar. Şimdi “Caretta Bot Projesini” yapanları arayacağım, ne katkılar yapabileceğimize bakacağım” diyor.
Yeni sosyete yazarı sonuç aldı.
Bakan bakacağını söylüyor!
Devletten özele boru döşenecek.
Kamudan (yani halktan) özele (yani zengine) gelir transfer edilecek.
Carettalar işin sosyal sosu!

Xxx

Yeni sosyete yazarları yaman kalemler. Yeni zenginlerin iftar sofralarına davet edilip, iftarı veren ve iftara gelen işadamlarını adalarıyla liste halinde yazıyorlar.
Okuyanlar öğreniyor.
İktidara zengin köprüsü kuruyorlar.
Sonuç alıyorlar.
Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde devlet bankasının arazisi üzerinde, devlet bankasından alınan kredi ile alışveriş merkezleri yaparak zenginliğine zenginlik katmış bir işadamının şimdi yeni iktidarın Cumhurbaşkanı yaptığı Abdullah Gül’e
yanaşmakta olduğunu  da ben bu “reklamcı yeni sosyete yazarlarından” öğrendim.
Bebek Koyu’nun eşsiz güzelliğine bakan ve Osmanlı Padişahı Üçüncü Selim’in 1700’lerde yaptırdığı köşkün birebir benzeri; adı da “Boyalı Köşk” konulmuş. İşte bu köşkte o akşamki iftara Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davetli.
Cumhurbaşkanı geliyor.
Baş masaya alınıyor.
Seçkin misafirler de masalarına gidip oturacaklar. Kim hangi masaya oturacak? Misafirlerin ellerine bir tespih tutuşturuluyor. Tespihin imamesine takılmış kartın üzerinde “-Ya Rahman….”  yazılmış. Böylelikle misafirler masalarına “Allah’ın adlarını izleyerek” yönlendirilmiş oluyorlar.
İftar saati yaklaşıyor.
İftara doğru Kuran ve ezanı ünlü hoca Amir Ateş okuyor. Saati geliyor, iftar leziz yemeklerle açılıyor. Ve arkasından değerli ses sanatçıları Muazzez Ersoy ile Melihat Gürses, önce Cumhurbaşkanı Gül’ün masasına yönelip ellerindeki gülü şeref misafirine verdikten sonra şarkılarını okuyorlar.
Gece sonu duayla kapanıyor.
Duayı da Süleymaniye Camii’nin Baş İmamı Mehmet Sevinç okuyor.
Müslüman davetliler dağılıyor.

Xxx

Reklam haber yazıcılardan öğreniyoruz ki, bu boyalı köşkün sahibi de Kayseri’de devlet tarafından kurulmakta olan ve adına “Abdullah Gül Üniversitesi” denilecek olan  üniversiteye destek veren işadamları arasında bulunuyor. Devletin kurduğu bir üniversitenin ismine iktidardaki Cumhurbaşkanının adını vermek “yağcılığın en kötüsü” müdür? Ayrıca devletin kurduğu üniversiteleri destekleme vakıfları “vakıf kavramının ruhuna aykırı” mıdır? Yeni sosyete haberleri yazıcıları konunun bu tarafına hiç girmiyorlar.
Onlar reklam yazıcısı!
Yeni zengin sosyete iki kuvvetli imamlı, bir tespih imameli, iki çok ünlü Türk sanat müziği sanatçısı ve devlet üniversitesine yaşayan Cumhurbaşkanı’nın ismini vermeye pervane olmuş hayır sahibi işadamlarıyla İstanbul Boğaziçi’nin süslü köşklerinde “israfsız iftar” açıyorlar.
Allah kabul etsin!
Devletten özele boru döşensin!

Necati Doğru

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget