Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın durumu Ergenekon davasının en önemli fotoğraflarından birini oluşturuyor.
13 Nisan 2009'da gözaltına alınan, 17 Nisan 2009'da tutuklanan Prof. Haberal, Metris Hapishanesi'ne götürüldükten birkaç saat sonra kalp rahatsızlığı geçirdi. Hastaneye kaldırıldı.
Tutukluğunun 357. gününde, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Hastanesi'nde, hasta odasından, doktor ve hemşirelerin gözetiminde telekonferansla sorgusu yapıldı.
Ötekiler gibi Prof. Haberal,ın sorgusunu da dikkatle izledim.
Prof, Haberal, 5 Nisan 2010 sabahı başlayıp 6 Nisan2010 akşamı sona eren sorgusunu kitaplaştırdı. Kitabın başlığı şuydu:
Suçum Ne?
Pek çok sanık gibi Prof. Haberal da bu soruyu çok sık sordu. Haklıydı... Zira, Prof. Haberal'a sorgusu sırasında sorulan sorular ana hatlarıyla şunlardı:
—2002 yılındaki tedavisi sırasında Bülent Ecevit'e "iş göremez raporu verileceği ve başbakanlıktan düşürüleceği iddiası açık kaynaklarda yer alıyor... 2006 yılı içerisinde, sonradan siyasi parti dönüşmesini hedeflediğiniz bir hareket içerisinde yer aldığınızı söylediğiniz için soruyorum: 2001,2002 yılları içerisinde, sizin herhangi bir siyasi girişiminiz oldu mu, olduysa ayrıntılar ile açıklar mısınız? (Bu, Sava Mehmet Ali Pekgüzel,in Prof. Haberal'a yönelttiği ilk soruydu.)
—Sayın merhum Bülent Ecevit başbakan olduğu dönemde, size cumhurbaşkanlığı teklif ettiği seklinde beyanınız oldu. Bunu ne şekilde yaptı, yazılı mıydı yoksa sözlü olarak mı söyledi?
— Yalçın Küçükle, İlhan Selçuk'la samimiyetinizi anlatır mısınız?
—Jandarma Genel Komutanlığı'nda rektörlerle yemekli toplantıya katıldınız mı?
—16.11.2008 günü saat 15.32'de Osman Nahit Duru ile yaptığınız telefon görüşmesinde özet ile sizin; 'Nasıl oldu toplantı, ben izleyemedim toplantıdaydım' dediğiniz... Nahit'in, 'Bugün hocam zaten başlangıçta şeyi söyledim, bugün hukukçularla hukuki açıdan, salı günü kırmızı çizgide aynı konuyu siyasiler ile siyasi açıdan irdeleyeceğiz' dediği.
Sizin de; 'Ya ona çok özellikle o Anayasa Mahkemesi Başkanı ile ilgili gereğini mutlaka yapacağız. O adamın yeri orası değil' dediğiniz.
Nahit'in de, 'Hocam çok, çok ileti geldi, çok ileti geldi' şeklinde beyanları var bu görüşme içerisinde. 'Mühim olan oraya sahip çıkmamız önemliydi canım' şeklinde beyanınız var. Bu beyanınım açıklar mısınız?
—Bülent Ecevit'in size tedaviye gelmemesinin sebebini araştırdınız mı?
—Patalya Otel'de bir toplantı yapmışsınız. Bu toplantıya gazetecilerin de katıldığından bahsettiniz. Sabahattin Önkibar da bu gazetecilerden birisi, kendisi de bunu köşe yazısına taşımış... Katılımcıları yazmış; Gülsüm Toker Bilgehan, Mümtaz Soysal, Doğu Perinçek, Yaşar Okuyan, Hurşit Tolon, Yusuf Halaçoglu, Tuncer Kılınç,Anıl Çeçen, Armağan Kuloglu. Hasan Ünal, Necdet Pamir, Hulki Cevizoğlu, Mustafa Balbay, Güler Kömürcü, Rıza Zelyut, Çetin Yetkin, Vural Savaş, Şükrü Sina Gürel, Gökhan Çapoglu, Ali Ilıksoy, Sina Aksin, Sadi Somuncuoğlu, Ayfer Yılmaz, Hasan Korkmazcan, Talât Şalk, Bilal Şimşir, Alpaslan Işıklı, Yaşar Hacısalioğlu, Zerrin Başer, Abdülkadir Çevik, Fethi Bolayır, Naci Ünver, Ender Arıkan, Ahmet Mumcu, Mete Akyol ve daha birçok isim. Doğru mudur erendim bu?
—Milli Egemenlik Hareketi, Diyalog Grubu adı altındaki toplantılar nedir?
Soruların tümü bu çerçevede olunca Habera iki-üç kez şu tür çıkışlar yaptı:
"Bana, 358 gündür burada tutturan şu meşhur kuvvetli şüphe ne ise sorun.. Lütfen deyin ki, bu kuvvetli şüphenin adı şudur... Onun için Mehmet Haberal sen 358 günü hak ettin, hatta üstüne daha da cezayı hak ettin, onu da çekeceksiniz. Ben de bunu çekmeye hazırım.., Ama suç olan ne, onu söyleyin..."
Haberal tüm sorulara net ve ayrıntılı yanıtlar verdi.,. Ancak bu soruların hiçbiri iddianamede kendisine yöneltilen suçlamaları açığa çıkartacak, kanıtlayacak türden değildi.
Haberal'ın şu suçları işlediği iddia ediliyordu:
—Ergenekon silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak.
—Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen ya da tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek.
—Cebir vc şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbus etmek.
Haberal'ın avukatları sık sık, özellikle taleplerin alındığı cuma günleri, özgeçmişinden kesitler verdiler. Özetleyerek aktaralım:
—35 ulusal ve uluslararası tıp derneği üyesi.
—1428 Türkçe ve İngilizce bilimsel yayın yazarı.
—22 ulusal ve uluslararası kongre düzenlemiş.
—1832 böbrek, 344 karaciğer nakli yapmış.
—6 vakıf, 4 vakıf iktisadi işletmesi kurmuş.
—Bir televizyon kanalı, bir radyo, bir haber ajansı kurmuş.
—Kurucusu olduğu Başkent Üniversitesinin, 7700 çalışanı, 9500 öğrencisi, 11 fakültesi, 6 meslek yüksekokulu, 7 enstitüsü,2 koleji var.
—10 hastane, 13 diyaliz merkezi kurucusu.
1944 doğumlu Haberal, tüm bunları başarmış, tatmin olmamış. Bir de üstüne terör örgütü kurmuş. Kurmakla kalmamış, yönetimini de üstlenmiş!
Mustafa Balbay(Silivri Toplama Kampı ZULUMHANE sayfa 97-98-99-100)
Hastalıkta İlk Tanı: Ergenekon
Yaşasın... Erol Hoca Kansermiş!
Yorum Gönder