SIR PERCY LORAINE 1934-1939 döneminde İngiltere’nin Ankara büyükelçisiydi. O sıfatıyla, Atatürk’ün son yıllarında Türk dış politikasına tanıklık eden ve her yönüyle nesnel olarak değerlendiren diplomatlardan biri olarak bilinir. Özellikle Ankara’yla Londra arasında kurulan dostluğun oluşmasında büyük emeği geçmiştir.
Bu açıdan bakınca Büyük Kurucu’nun ölümünden hemen on beş gün sonra Londra’ya özel kurye ile gönderip üzerine “Kırk Yıl Boyunca Açıklanmayacaktır” damgasını vurduğu değerlendirmenin ilginçliği kolay unutulmaz. Çünkü o belgede Atatürk’ün savaşlarından ve devrimlerinden değil, sadece “insan”lığından söz edilir. Belki de o çaptaki bir kişinin resmi tarihlerdeki portresini bir yana bırakıp kişiliğini, karakterini, devlet adamlığı yeteneklerini ve beşeri tutkularını bu ölçüde bir açıklık ve dürüstlükle ortaya koyan bir başka değerlendirme çok az bulunur.
Büyükelçinin hatıratında da yer verdiği o satırların bizde büyük yankılar uyandırmayışı ve Atatürk’e ilişkin yalan yanlış yerli değerlendirmelerin nasıl olup da bir yabancı diplomatın süzgecinden geçirilmemiş olması çok tuhaf değil mi?
Örneğin, Ortadoğu’da hâlâ sürüp giden çekişmeler konusunda İngiliz diplomatın yıllar önce Atatürk’ün barışçılığına ilişkin olarak yaptığı şu gözlem bugün de işe yaramaz mı: “Bağımsızlığı elde ettiği andan itibaren barışın peşinde koşmuş ve barış ortamını sağlamayı Türkiye’nin kaderini elleri arasına aldığı andan beri Kemalist Cumhuriyetin dostluk elini uzatmadığı ve aralarında Osmanlı İmparatorluğu’nun düşmanlarının da bulunduğu tek bir komşusu dahi yoktur. Uzatılan dostluk eli çoğunlukla tutulmuş ve sarfedilen çabalar sonunda ülkelerarası sürtüşme azaltılarak Doğunun bu bölgesinde daha geniş kapsamlı barış dikkat çekici bir biçimde sağlanmıştır.”
Şimdi “sıfır sorun” düsturuyla yola çıkıp böylesine sorunlarla dolu bir çevre yaratmakta Ankara’ya egemen olanlarının katılımıyla nasıl bir bölge yaratıldığı ortada. Sir Percy’nin de dediği gibi aralarında Osmanlı düşmanlarının da bulunduğu ülkelerle barış ortamı yaratan ve bu arada Hatay’ı bile çözüm yoluna sokan Kemalist dış politika neydi, İsrail-Gazze “ateşkes”inde Mısır’ın bile gerisinde kalan AKP politikası nerede?
Yorum Gönder