Alak (İlgi-Sevgi) Suresi (Bölümü) - Eren Erdem


Çok merhametli, pek merhametli Allah’ın ismiyle...
Kendisi dışında ‘’efendi’’olmayan Allah’ın ismiyle, kendinden başlayarak oku. O insanı sevgiden-ilgiden yarattı. Oku! O en cömert olandır. Kalem ile yazmayı öğreten de O’dur. İnsana bilmediği şeyleri öğreten O’dur.
Hayır! Senin düşündüğün gibi değil. İnsan muhakkak sapıtır. Zenginleştikçe ve servetinden dolayı, başkalarına ihtiyacı yokmuş gibi hissettikçe...
Ama aslında O’na dönülür.
O adama dikkat et! İnsanları paylaşmaktan, bölüşmekten, iyilikten men eden adama...
Farkında bile değil, ya o iyilik yapan doğru yoldaysa diye...
Kötülükten uzak durmayı önermesini kötüymüş gibi algılıyor!
İyilik yapan kişi, kötü işler yaptığında mı iyi olacak ?
O engelleyen adam, Allah’ın gördüğünü bilmiyor mu ? Neden böyle işler yapıyor ?
Evet! Kesinlikle o adam yaptıklarının karşılığını görecek. Yaptıklarından dolayı, aynısı onun başına gelecek. Ve başka birileri de ona zarar verecek!
O zaman destekçilerinin tamamını çağırsın.
Biz de ‘’onun egosunu, bencilliğini yüzüne vuran, ondan hesap soran bir nesil inşa edeceğiz.’’
Sen sakın onu dinleme. İyiliğe yönel ve yaklaş!
Kur’an’ın ilk vahyolunan suresi olan Alak suresi, ismini ikinci ayetinde geçen “halakel insan emin alak” ifadesinde geçen alak sözcüğünden alır. Bu sözcüğün manası, ilgi, sevgi manalarına gelir. Türkçemizde de bu sözcüğü “alaka kurmak” babında kullanırız.
İlk meşhur “emir sıgası” bu ayette kullanılır. “İkra/Oku” vurgulaması bu ayette geçer. Lakin sanıldığının aksine, bu “emir” bir metin okumak, bir kitabı okumak manasına gelmez. İkra kelimesi, “karae kökünden gelir.” Bu kök, “devenin rahminde hayız kanının toplanması, dışarı çıkması ve dağıtmak” manalarına gelir.
Dolayısı ile “ikra/oku” emri, insanın kendisini okuması manasına gelir. Arapçada “bir metni okumak” televe ve retele köklerinden türeyen kavramlarla ifade edilir. (Tilavet, kıraat..vb.)
Surenin ikinci ayeti çok önemlidir. Ayette “halakel insan emin alak” vurgusu yapılır. Bu vurgu, “O insanı alaktan/sevgiden yarattı” manasına gelir. Ayette geçen “halaka” fiili, yaratma manasındadır. Lakin Türkçede de kullandığımız “ahlak” kelimesi de bu kökten türer. Ahlak, yaratılış fıtratına uygunluk manasına gelir.
Dolayısı ile ayet, “O insanı, sevgi ile ahlaklandırdı” manası da taşır. Sevgi, insanın ahlakıdır. Fıtri eğilimidir. Eğer, sevgi yitirilmişse, insan; insani erdemlerden uzaklaşmış demektir. Sevgisiz insan, insan değildir. Çünkü insanın “yaratılışını farklı kılan tek şeyin bu olduğu” ayette ilan edilmiştir.
Surenin sonraki ayetlerine baktığımızda, Kur’an’ın ilk suresinin manifesto niteliği taşıdığını görürüz. Bu ayetler, Hz.Peygamber tarafından halka ilk deklare edilen ayetler olmayıp, Fatiha suresine kadar inen ayetlerin tamamı, Peygamberin yol haritasını çizen ayetlerdir.
Oku! Senin Rabbin en cömert olandır!
Bu cümle, cömertlik/Ekrem iddiasında bulunanlar olduğunu gösterir. “Onlar değil, senin rabbindir cömert olan” gibi bir mana ihtiva eder.
Ve Kur’an’ın uyarıcı vurgularından biri olan “kella/hayır öyle değil” vurgusu ile başlayan diğer bir cümle takip eder.
Hayır! Öyle değil, düşündüğün gibi değil! İnsan mutlaka azar, servet ve zenginliği, başkalarına ihtiyaç duymaz bir hale getirdiğinde...
İlk sure, ilk tespit... Bu tespite dikkat ediniz.
Hastalığın ne olduğunu söylüyor. “Müstağnileşmek.”
Müstağni kelimesinin kökü; “ğına” köküdür. Aynın kökten türeyen “ağniya” kelimesi, zenginler manasına gelir. Serveti ve mülkiyeti kendi elinde toplayanlar, azarlar. Sapıtırlar, kafayı yerler, manasına gelen “tağa” kelimesiyle birlikte anılır. Tağa/Tağut kelimesi ilk defa burada geçer. Din düşmanlığının karşısına koyulan “tağut” kelimesinin ilk kullanıldığı yer, mal-mülk toplayanların yanıdır...
Ne garip değil mi?
Haftaya Pazar kaldığımız yerden devam edeceğiz...(Her Pazar Kur’an’ın iniş sırasına göre analizler paylaşıyorum...)

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget