Pişiriyor! - Necati Doğru


Tepeler dardır!
Herkese yer yoktur.
Tepede sadece iki koltuk var.
Birinin sahibi belli.
Tek adam!
Tepedeki büyük koltuğu “Tek Adam” dolduracak. İkinci koltuğa kimin oturacağını da yine “Tek Adam” seçecek. Anlayacağınız “Tek Adam” tepedeki iki koltuğun da sahibi olacak.
Beklenti böyle değildi.
Biri aşağı inecek.
Diğeri yukarı çıkacak.
Tahterevelli olacaktı.
Kavgasız, dalaşsız.

Koltuklar kardeş payı.


Xxx

Gülün boşalttığı koltuğu Erdoğan dolduracak, Erdoğan’ın boşalttığı koltuğu Gül kapacaktı.
Tepede sadece iki yer vardı.
İkisinin de sahibi bunlardı.
Türkiye’ye bu don biçilmişti.
Bir şey oldu. Anlaşılamadı.
Tahterevelli formülü çöktü.
Tek Adam iki koltuğu da istedi.
Gücüne güveniyor.
İstediğini yaptırdı, yaptırıyor.
Defile gibi Kongre de toplandı.
İki koltuğun yetkilerinin Tek Adam’a verileceği modele (Başkanlık) geçilmesi   için yola çıkıldı. İkinci koltuğu dolduracak ve “problem yaramadan boyun edecek” yeni aday belirlendi.

Xxx

Yeni aday pişiriliyor.
Az çok İngilizce bilecek.
Uzun boylu olacak.
Karısı türbanlı olacak.
Bıyığı badem olacak.
İmam Hatip mezunu olacak.
Ekonomi profesörü olacak.
Aynı kökten gelmiş olacak.
Aynı ağacın dalı olacak.
Bu özelliklerin yüzde 95’i Abdullah Gül’de de vardı. Üstelik ona “Kardeşim Abdullah” da denilmiş, yollar beraber yürünmüş, beraber yenilip, hep beraber iktidar şerbetinden içilmişti. .
Ancak son anda bir şey oldu.
Gül kardeşlikten atıldı.

Xxx

Abdullah Gül’ün kendi başına bir potansiyeli var. Birinci koltuğa Başkan yetkisiyle oturacak olan Tayyip Erdoğan’ın “biat etmiş yardımcısı” olamaz.
O elbise dar gelir.
Gül, o elbiseye sığamaz.
Sorun çıkar.
Büyük egolar çatışır.
Fitne fesat canlanır.
Sanırım; “kardeş kavgası patlar” diye korkulmadı. Muhafazakar liberallikten İslamcı otoriterliğe atlama kararı alındı. Tek adam otoriter adama dönüşecek. Bu yüzden yeni aday bulundu. Birlikte Cuma namazına gidildi. İkinci koltuğu oturacak ama hep birinci koltukta oturan otiretirin ağzına ve gözünün içine bakacak yeni aday Numan Kurtulmuş, tencereye konuldu pişiriliyor.
Halk yeni formüle hazırlanıyor.

Xxx


Yeni formül şöyle olacak.
Aktif  Cumhurbaşkanı.
Pasif  Başbakan.
Bu kez halk seçeceği için Cumhurbaşkanı’nın arkasında büyük halk çoğunluğu olacak. Parlamenter sistem devam ettiği için başbakan da seçimle geleceğinden onun da arkasında halk çoğunluğu olacak.
İki yüksek oy almış lider.
Aktif Cumhurbaşkanı.
Aktif Başbakan.
Bu çatışma demektir.
Çatışma olmasın diye tencereye “pasif başbakan pişirme yemeği” konuldu. Abdullah Gül, pişmekte olan aşa su katabilir. İslamcı otoriterliğe karşı bayrak açıp toplumun Tayyip Erdoğan’ı onaylamayan yüzde 50’sini arkasına alabilir. Bu potansiyeli var. Göreceğiz.

(uyan borusu)

Esad’ı vurma faturası!

Türkiye’nin ABD ve AB’nin kışkırtmasıyla komşusu Suriye’de Esad’a karşı silahlı ayaklanma yapanları desteklemesinin ekonomik faturası da büyüyor. Sınır ticareti iflas noktasına geldi. Ekonomi bakanlarından Zafer Çağlayan, “Bu yıl komşumuz Suriye’ye 3 milyar dolar ihracat yapmayı hedeflemiştik. 4 ekim itibariyle 350 milyon dolarda kaldık. Demek ki 2.5 milyar dolar kayıp yaşandı” diyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget