ÖSO kapıyı işgal etti bir gün sonra bombalar düştü!
Ne kadar ilginç değil mi?. Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine 250 metre mesafedeki Tellebyad sınır kapısı 19 Eylül günü Özgür Suriye Ordusu
(ÖSO) adlı terör grubunun eline geçiyor…
İşte tam da bu işgalden bir gün sonra Türk topraklarına bombalar düşmeye başlıyor!..
Zaten Bakanlar Kurulu’nun Meclis’e gönderdiği tezkerede de, “Suriye silahlı kuvvetlerince yürütülen askeri hareket kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemize de saldırgan eylemlere yönelmiş” ifadesinin yer alması bunu kanıtlıyor.
ÖSO’nun sınıra yerleşmesinden itibaren önceki güne kadar Akçakale topraklarına tam 15 kez patlayıcı düşmüş…
Son top mermisi önceki akşam saatlerinde bir eve düştü ve 3’ü çocuk 5 yurttaşımız ne yazık ki yaşamını yitirdi…
Yani aslında sınır kapılarını bile işgal eden kiralık teröristlerle mücadeleye girişen Suriye’nin, kendi canının derdine düşmüşken Türkiye’yi bombalaması hiç mantıklı gelmiyor…
Hele ÖSO militanlarının elinde de ağır silahlar olduğu düşünülürse, Urfa’ya düşen top mermisi faili biraz da meçhul kalıyor!..
Özetle; bir devletin sınır kapılarını işgal eden paralı militanların son acı olaydaki suçu da tartışma konusudur!…
Kimin savaşı ?..
Suriye’de 18 aydır yaşananlar kimin savaşıdır acaba?
Amerika’nın mı, emperyalist ülkelerin mi?..Kan emicilerin mi?..
Ortadadoğu’da egemenlik kurmak isteyen petrol tüccarlarının mı?…
50 yıl sonra petrolden daha değerli olacak su için, Fırat ve Dicle gibi kaynaklara sahip olmak isteyenlerin mi?
Türkiye’yi kaosa sokarak çökertmek isteyenlerin mi?..
Ortadoğu’daki ileri karakolunu korumak isteyen Rusya ‘nın mı?…
İran’ı rahatça kuşatmak isteyen İsrail’in mi?
Büyük Kürdistan düşünü yaşama geçirmek isteyen PKK’nın mı?…
Yoksa, daha düne kadar Suriye ile bakanlar kurulunu bile ortak toplayan AKP’nin ani ve gizemli dönüşünün mü?…
Kafadaki sorular !..
Suriye ile yaşanan sıkıntı dünya medyasının gündemine girince sosyal paylaşım siteleri hem savaş narası atanlar hem de barış çığlığını yükseltmek isteyenlerin çabalarına sahne oldu …
Ben de önceki akşam Twitter’da bir soru yönelttim :
”Kiralık teröristler 18 aydır Esad’la baş edemeyince Türkiye, emperyalizmin taşeronu olarak devreye mi sokuyor?..”
Sonra da herkesin kafasındaki asıl soruyu sordum:
”Vay be!.. 28 yıldır Irak’tan, İran’dan terör yağıyor ama; Suriye’den bir provokasyon topu düştü diye savaş çıkıyor.! Kim inanır bu yalancı savaşa ?..”
Gelen tepkilerden ve yerleşen algıdan anlıyorum ki , toplum Suriye ile yaşanan kaosun derinleşmesini istemiyor…
Özetle: ahali diyor ki, bu savaş bizim savaşımız olamaz!..
CHP’nin duruşu…
MHP’yi artık anlamakta güçlük çekiyorum …zaten Türkiye’nin erken seçime sürüklenerek Erdoğan’la buluşmasında, Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinde, 4+4+4 rezaletinin yasallaşmasında ne yazık ki MHP’nin de katkıları var!..
Bahçeli dün de Suriye tezkeresiyle ilgili ”Türk ddevletinin elini güçlü kılmak için hükümete yetki vermeye taraftarım” dedi!…
Peki ya CHP?.. Yönetimindeki yanlış uygulamaları ve parti içindeki CHP düşmanı vekillerin hezeyanlarını yine CHP’nin geleceği uğruna eleştirdim ve naçizane uyarılar da yaptım..
Ancak CHP dün belki de son iki yıldaki en güzel eylemi yaptı…
CHP Baykal-Sav ikilisinin şanlı 1 Mart tezkeresi gibi Suriye tezkeresine de ”hayır” dedi..
Toplum CHP’den işte böyle dik ve kararlı tepkiler bekliyor…
Zaten ”Yurtta sulh cihanda sulh” diyen bir Önder’in kurduğu partinin, iyice başka bir rotaya girmesi yazık olur!..
Ömer Çelik’in itirafı!…
Gazeteciler, Suriye’nin, Türkiye’ye düşen bombayla ilgili soruşturma başlattığını anımsatınca AKP’li Ömer Çelik şöyle buyurmuş:
”Ama Suriye’den gelen kendi halkını öldüren bir devletin hiç bir açıklamasının doğru olmadığını biliyoruz. Suriye’de bir devlet yok.Katliam şebekesi var. Bu katliam şebekesi sözcülerin hiçbir sözünü dikkate almamak durumunda da değiliz.”
Çelik’in ”Suriye’de devlet yok” iddiasını katılmıyorum çünkü Beşar Esad ,devleti yok etmek isteyen taşeronlar 18 aydır savaşıyor.
”Suriye’de katliam şebekesi var” iddıasına gelince… İşte buna katılıyorum!…Evet orada ne yazık ki bir katliam şebekesi var!.. Üstelik hepsi kiralık!..
Urfa’nın valisi….
Tüm dünya , Urfa’ya düşen bombanın yarattığı acıyı konuşurken aynı kentten şiddetli frenleyecek güzel bir haber de geldi…
Urfa’ya vali olarak atanan Celalettin Güvenç, kavgalarda, çatışmalara, kan davalarına ve kazayla ölümlere yol açan bireysel silahlanmanın travmalarını görünce harekete geçmiş…
Güvenç göreve gelir gelmez silah ruhsatı taleplerini geri çevirmeye başlayınca başvurular da iyice azalmış. Vali gazetecilere şu açıklamayı yapmış:
”Kanaat önderleriyle istiaşe ederek yaklaşık 1 yıldır silah ruhsatı vermiyoruz. Geniş kesimlerden destek görüyoruz. İnsanların silah taşımasının erkeklikle bir ilgisi yok. Bir anlık öfkeyle ocaklar sönmekte, çocuklar yetim kalmaktadır. Bunu önlemeye çalışıyoruz.”
Urfa valisini kutluyoruz … En azından birileri, ”barış” sözcüğü en çok kullanılmasına rağmen en çok kan akıtılan bir bölgede bireysel silahlanmaya dur diyebilmiş!…
Umarım diğer valiler de Güvenç’i örnek alır…
Yorum Gönder