İneği kovalıyor otuz kişi...
Bayramda kesince, üzerine binip cennete gidecekler...
“Yedi hisse” dedi birisi...
Dolmuş gibi mübarek...
*
Olabilir...
Biz inekler, bir parlamento dolusu mebusu, bir o kadar devlet adamını, bunca genel müdürü, müsteşarı, danışmanı...
Koyun üzerine oğullarını, kızlarını, gelinlerini, damatlarını...
Enişte, dünür...
Tümünü cennet vatanın üzerinde taşıyoruz ya...
*
Televizyonda inek kaçtı...
Üçü duvarın arkasından sine sine ineğe yaklaştılar...
Atladılar üzerine...
İnek orada değildi...
*
Zabıta yardıma geldi...
Zabıta amirinin dürbünü var, ineğe bakacak çünkü...
Birisi “Üzerine atlayıver enişte” diye bağırdı, enişte havalanıp atladı, ama inek orada yoktu, asfalta kapandı...
*
Kamyon getirdiler...
İnek kamyondan korkmazmış...
Kamyonun arkasına gizlenip ineğe yaklaştılar, inek kamyondan kaçmadı, kamyonun kasasından çıkıp aniden yedisi birden atladılar üzerine...
Havadan inerken baktılar...
Gitmiş...
Yere yapıştılar...
Elinde halatla sonradan yetişen bağırdı:
“İneğin üzerine binilir mi Hüseyin?..”
*
Düşündüm...
İneğe binilmeyeceğini bilen bu insanlar, bu ineğin üzerine binip sırat köprüsünden geçerek cennete gitmeyi düşünüyorlar...
Ve bunun için kafasını kesecekler...
*
İnek onları kurtarır mı?..
Hep böyle yapıyorlar...
İneğe güveniyorlar...
*
Sonra soruyorlar zaten:
“Dünyanın en pahalı benzinini niye bize satıyorlar?..”
Ya da:
“Bu zamlar ne?..”
*
Diyeceksiniz ki “İnekle ne alâkası var?” hani...
Kesik kafası ile kendisini kesenleri sırat köprüsünden geçirip cennete götüreceğine inanıyorsunuz da...
Benzin zammını ineğin yaptığına niye inanmazsınız?..
*
Oturup izleyin akşamları...
İnek önde...
İnsanlar peşinde...
Yorum Gönder