Ankara’ya indirilen Suriye uçağının kargosunda silah ve benzeri bir şey olmadığı gibi uluslararası sivil havacılık kurallarına aykırı bir şey de yok.
Kolilerin içindeki elektronik malzemeler ise “taşınması yasak” kapsamında değil.
Bu açıklama inandırıcı çünkü tersi olsaydı, Tayyip Erdoğan yakalananları büyük bir şovla dünyaya göstertirdi.
Bir başka şey eğer gerçekten yasak bir şey taşınsaydı, Karadeniz üstünde ikaz edilen Suriye uçağı, geri dönmez miydi?
Hayır, bunu yapmayıp ikaza rağmen yoluna devam ediyorsa belli ki uçak sorunsuz!
Dahası, söyleyin, Rusya sorunlu bir malzemeyi, sivil uçakla Suriye’ye niye göndersin!
Herkesin malumu Rusya’nın, Suriye’de askeri üssü var ve oraya malzemeyi askeri uçakla taşımak zaten hakkı.
Nereden bakılırsa bakılsı,n hadise tam bir fiyasko!
Peki, bu işin perde gerisi mi?
İstihbaratı veren önemli ki o da uydu ile Rusya’yı gözetleyen CIA’dır.
Peki, CIA bunu niye mi yapar?
Ankara ile Moskova ilişkisini topyekün sabote etmek için!
Putin’in statejik ortaklık adına, Türkiye’ye yapacağı ziyaret, belli ki okyanus ötesini ürkütmüş.
Burada altı çizilmesi gereken dramatik husus, Ankara’nın ABD istihbaratına olan bağımlılığıdır.
Hatırlayı,n aynı CIA’nın istihbaratı ile malum Uludere faciası yaşanmıştı.
Hükümran bir devlet, bütün güvenliğini emperyal misyonlu yabancı bir istihbarat örgütüne göre nasıl belirler.
Keza Türkiye’yi yönetenlerin aklına gelmez mi, Rusya’daki fabrikaları bile görebilen CIA uyduları, işgal altında tuttukları Irak’ta, PKK eşkıyasını, inlerini ve eyleme geçtiklerini nasıl bilemez, göremez ve rapor etmez!
Hülasa indirilen uçak olayı, Türkiye’nin nasıl yönetildiğini gösteren son facia olarak kayıtlara geçmiştir.
AKP seyrediyor, vatansever
Kürt kardeşlerimiz direniyor!
Kürt kardeşlerimiz direniyor!
Emri ardarda duyuran PKK’nın ANF ajansı.
Emri veren, önce Duran Kalkan, akabinde Murat Karayılan.
Emir şu:
- Türk bayraklarını indirin.
- İstikal Marşı’nı protesto edin.
- Askere gitmeyin.
- Okula çocuklarınızı göndermeyin.
Emir kademe kademe uygulanıyor.
Merkez medya saklıyor ama pek çok okulda bayrak töreninin yapılmadığı vakıa!
İstiklal Marşı’na da aleni protestolar başladı.
Keza çocukların okula gönderilmemesi için yakılan okullar ortada.
Güneydoğu’da askere alma oranı da düşmeye başladı.
Hülasa Güneydoğu koptu-kopacak bir sürece savrulurken hakkını verelim, bu ihanete, AKP Hükümeti ile CHP ve MHP sadece seyrederken vatansever Kürt kardeşlerimizin önemli bir bölümü direniyor...
Emin olun, teminat o yurtsever Kürtlerdir!
Emri veren, önce Duran Kalkan, akabinde Murat Karayılan.
Emir şu:
- Türk bayraklarını indirin.
- İstikal Marşı’nı protesto edin.
- Askere gitmeyin.
- Okula çocuklarınızı göndermeyin.
Emir kademe kademe uygulanıyor.
Merkez medya saklıyor ama pek çok okulda bayrak töreninin yapılmadığı vakıa!
İstiklal Marşı’na da aleni protestolar başladı.
Keza çocukların okula gönderilmemesi için yakılan okullar ortada.
Güneydoğu’da askere alma oranı da düşmeye başladı.
Hülasa Güneydoğu koptu-kopacak bir sürece savrulurken hakkını verelim, bu ihanete, AKP Hükümeti ile CHP ve MHP sadece seyrederken vatansever Kürt kardeşlerimizin önemli bir bölümü direniyor...
Emin olun, teminat o yurtsever Kürtlerdir!
Büyükşehir yasası federasyon inşası
Yeni Büyükşehirler yasası ile Belediye Başkanları, valilerin elinden alınacak yetkilerle donatılıyor.
Bu şekilde Osman Baydemir’in yıllardır talep ettiği, gerçekleşmiş olacak.
“Bayram değil seyran değil” bu iş nereden mi çıktı?
Büyükşehir yasası gerçekte federasyona geçişin alt yapı inşası da ondan!
Yok! Bu yaklaşım, komplo teorisi falan değil.
Bakın, Hasan Celal Güzel gibi hanımı, AKP mebusu kendi AKP sevdalısı olan biri bile bu yasanın, teröre hizmet edeceğini ve Türkiye’nin özerkliğe savrulacağını yazıyor.
Hasan Celal Güzel gibi AKP’ye angaje bir isim, bunları söylerken Devlet Bahçeli, bu projeyi çok hayırlı görmüş olacak ki “derhal uygulansın” diye AKP’nin arzusu ile mahalli genel seçimlerin erkene alınmasına yeşil ışık yakıyor.
Peki, Güzel ile Bahçeli arasındaki fark ne midir?
Hasan Celal Güzel sadece AKP yandaşı, Devlet Bahçeli ise BOP’ta proje görevlisidir!
“Hayır öyle değil” diyenler söylesin, nedir bu adamın yaptıkları?
Bu şekilde Osman Baydemir’in yıllardır talep ettiği, gerçekleşmiş olacak.
“Bayram değil seyran değil” bu iş nereden mi çıktı?
Büyükşehir yasası gerçekte federasyona geçişin alt yapı inşası da ondan!
Yok! Bu yaklaşım, komplo teorisi falan değil.
Bakın, Hasan Celal Güzel gibi hanımı, AKP mebusu kendi AKP sevdalısı olan biri bile bu yasanın, teröre hizmet edeceğini ve Türkiye’nin özerkliğe savrulacağını yazıyor.
Hasan Celal Güzel gibi AKP’ye angaje bir isim, bunları söylerken Devlet Bahçeli, bu projeyi çok hayırlı görmüş olacak ki “derhal uygulansın” diye AKP’nin arzusu ile mahalli genel seçimlerin erkene alınmasına yeşil ışık yakıyor.
Peki, Güzel ile Bahçeli arasındaki fark ne midir?
Hasan Celal Güzel sadece AKP yandaşı, Devlet Bahçeli ise BOP’ta proje görevlisidir!
“Hayır öyle değil” diyenler söylesin, nedir bu adamın yaptıkları?
Fethullah Gülen kardeşinin cenazesine gelmezse?
Önce insani vazifemizi yapalım ve vefat eden Hasbi Nidai Gülen’in yakınlarına başsağlığı dileyelim.
Biz, başsağlığı diledik de bakalım ağabeyi Fethullah Gülen, cenazesine katılacak mı?
Öyle ya “ağabey, baba yarısıdır” ve Fethullah Gülen de kardeşi için, söylenene göre, öyle imiş!
Bu durumda cenaze namazında saf tutması ve kabre indirmesi vecibedir!
“Ama mesafe uzak” demeyin, naaş bir gün bekletilir, olur biter.
Yok eğer, “uzaktı-hastaydı” gibi bahanelerle gelmez ve cenazeye katılmazsa o zaman bazı soruların yöneltilmesi mubah olur.
Fethullah Gülen, şayet cenazeye gelmezse “ABD’de ölmeye karar vermiş” ve orayı “vatan” ilan etmiş değerlendirmelerini yapacak olanlara, haklılık kazandırmayacak mı?
Sakın “güvenliği tehlikeye girebilir” gibi şeyler de söylemeyin. Bakın, AKP iktidarda ve ondan önemlisi, güvenlik bürokrasisindeki on binlerce müridi, en etkili görevlerde.
İlaveten birileri yine “Ona verilen görevler henüz bitmedi, onun için göndermezler” derlerse söyleyin
ne cevap verelim?
Biz, başsağlığı diledik de bakalım ağabeyi Fethullah Gülen, cenazesine katılacak mı?
Öyle ya “ağabey, baba yarısıdır” ve Fethullah Gülen de kardeşi için, söylenene göre, öyle imiş!
Bu durumda cenaze namazında saf tutması ve kabre indirmesi vecibedir!
“Ama mesafe uzak” demeyin, naaş bir gün bekletilir, olur biter.
Yok eğer, “uzaktı-hastaydı” gibi bahanelerle gelmez ve cenazeye katılmazsa o zaman bazı soruların yöneltilmesi mubah olur.
Fethullah Gülen, şayet cenazeye gelmezse “ABD’de ölmeye karar vermiş” ve orayı “vatan” ilan etmiş değerlendirmelerini yapacak olanlara, haklılık kazandırmayacak mı?
Sakın “güvenliği tehlikeye girebilir” gibi şeyler de söylemeyin. Bakın, AKP iktidarda ve ondan önemlisi, güvenlik bürokrasisindeki on binlerce müridi, en etkili görevlerde.
İlaveten birileri yine “Ona verilen görevler henüz bitmedi, onun için göndermezler” derlerse söyleyin
ne cevap verelim?
Yorum Gönder