Erdoğan’ın Şam’a Yönelik Kararı - Orhan Birgit

Başbakan bir zamanlar, “Kardeşim” diye sarıldığı, ortak Bakanlar Kurulu toplantıları yapacak kadar tek yürek olduğu Esad’ı devirmek için başkaldıran Suriyeli silahlı muhaliflere yönelik desteğini TBMM kararıyla perçinledi.
Dilediği anda, Mehmetçiği Suriyeli asilere destek olmak için bu ülkeye gönderebilecek!
Bunun için elinde, kendi belirleyeceği tarihte, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye yönelik sınır ötesi harekâta izin veren bir parlamento kararı var.
Güney koşumuza turistik gezi düzenleyenler, Şam Turizm Bürosu’ndan bir Suriye haritası aldıkları zaman, Atatürk’ün “40 Asırlık Türk Yurdu” olarak tanımladığı Hatay’ın bu devletin sınırları içinde gösterildiğinin tanığıdırlar.
Erdoğan’ın Fenerbahçe Futbol Takımı’nı bu dostluğu daha da güçlendirmek uğruna Şam’a götürdüğü zaman da o harita devletin resmi tanıtma bürolarında vardı.
Ama iki ülkenin dostluğunu başlatan Başbakanımız için bu görüntüler, görmezden geliniyordu.
Yine Suriye’deki iktidar, şiddete dayanan, muhalefeti susturan bir Baas yönetimiydi. Bu olgu da Erdoğan-Esad ilişkilerinin sıcaklığına etki yapmamıştı.
Ne zaman ki ABD’de başkanlık seçimlerinin kampanyasına start verildi, o zaman başkanlarının, Washington’un ‘Kartal Gücünü’ seçmenlere göstermesi için Ortadoğu’da savaş tamtamları çalınmasının, ancak sıcak çatışmaya Yankileri sokmadan ateşteki kestaneleri Mehmetçiğe aldırmasının işaretlerini vermek için Bayan Clinton İstanbul’a geldi.
Düğmeye basma kararı alındı.
Meclis’in dün Silahlı Kuvvetlerimizin sınır ötesi bir harekât için aldığı kararın kamuoyunda endişeyle izlenmesi doğaldır.
Dün CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin de söylediği gibi bir sıcak çatışma anında şehit düşecekler çoğunlukla fakir aile çocukları olacaktır.
Para ödeyerek bedelli askerlik yapma ya da zorunlu askerlikten muaf tutulma kararı alanlar “yan gelip yatacaklar”dır!
Silahlı Kuvvetlerimize ilk kez 1974 Temmuzu’nda Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımıza yönelik ve adanın tümünü Yunanistan’a bağlamayı amaçlayan girişimi durdurmak için parlamentodan benzer bir yetki verilmişti.
Ama o karara Meclis’te temsil edilen tüm partiler, hem konuşmaları hem de oylarıyla destek vermişken dünkü tarihi kararın altında iktidar milletvekilleriyle sıkışık anlarında Erdoğan’ı yalnız bırakmayan “stepne parti” MHP grubu üyelerinin oyları vardır.
Hükümetin talep ettiği gizli oturuma geçilmeden konuşan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ı dinleyenler, MHP’nin de istenilen yetkiye karşı oy vereceğini sanmakta haklıdırlar. Ancak o sözlerin ardından MHP’li parlameterlerin de AKP’lilerle birlikte oy kullanmalarının açıklamasını Bahçeli, “sıkışık anda hükümetin elinin güçlü olmasını istemek” gibi bir hayli zorlama kokan bir gerekçeye dayandırıyor.
Akçakale’de beş yurttaşımızın ölümü ve 20’ye yakınının da yaralanmasına yol açan top mermisini, Şam anında “kaza” olarak açıklamış ve yitirdiğimiz evlatlarımız için “şehit” deyimini de kullanmıştır.
Bu açıklamanın samimi olup olmadığı tartışılabilir. Ancak, kendi iç muhalefetiyle silahlı çarpışmalar sürerken Suriye diktatörünün, Ankara’nın büyük gücünü karşısına almaktan çekindiği ortadadır.
Erdoğan, eski dostunun bu diplomatik yaklaşımını görmezden gelen bir tavrı ne kadar sürdürmek ister?
İki ülke arasında kriz başlamadan, Esad’ın kendisine muhalefet edenlere karşı acımasız bir şekilde silahlı kuvvetlerini yönetmeye başladığı anda, Şam ile her türlü diplomatik ilişkilerimizi kesmenin doğru olmadığını düşünenler; büyükelçimizi çekerek ve Şam’da, hiç değilse başkâtip düzeyinde, bir temsilcimizi bırakarak diyalog kapısını açık tutmamız gerektiğini savunmakta haklıdırlar.
Öylelikle Şam hükümetine nota vermek, görüş aktarmak; açıkçası nasihatle doğru yola getirmek gibi Ortadoğu’nun en güçlü ülkesi olarak inisiyatif almamız kuşkusuz çok daha akılcı olurdu.
Aniden hiddetlenen; hiddetlendiği anda da gözü hiçbir şeyi görmeyen Başbakan’ın Suriye’ye yönelik krizin idaresini bizzat üstlendiği bildiriliyor.
Buzdağlarının bulunduğu bir okyanusta sefer yapan transatlantiğin kaptanının “ben şimdi onlara gösteririm” diye makinelere son süratle çalışma emri vermesini çağrıştıran bir son dakika haberidir bu.
Ne diyelim. Tanrı hepimizi korusun.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget