Çan Etili’ye Destek! - Orhan Bursalı

Lizbon – Lizbon üzerine yazacağıma, kaderde bugün Çan Etili pazaryeri meydanında, “Herkes İçin Herkesle Beraber” sloganı altında düzenlenen Kaz Dağı ve yöresini savunan toplantıya, mitinge destek çıkmak varmış! Davet ettiler, ama ancak buradan İda Dağı ve bütün çevresini, bölgede yaşayan 2.5 milyon insanın haklarını savunmak durumundayım!
AKP iktidarı kadar çevreye, doğaya ve insanın doğal yaşam çevresine saygısız, bütün bunları “ekonomik faaliyet” adı altında har vurup harman savuran bir yönetim gelmedi ülkeye. Maden arama, derken HES’ler, insanları isyan ettirmiş durumda.
Diğer HES’lerde olduğu gibi, Çanakkale ve çevresine yönelik “saldırı”ya karşı halk yaşam alanlarını savunma hatlarını oluşturuyor. Tabii, efsanevi Kaz Dağı (İda) savunma hattının simgesi durumunda!
“Çanakkale Çevre Platformu”nun verdiği bilgilere göre, çevrede 15 milyon insanın içme, kullanma ve ziraat etkinliklerinde kullandığı suyun tümünün kaynağı Kaz Dağı. Biga Yarımadası’nda tarım faaliyetiyle hayatını kazanan 750 bin kişi var. Bütün Kaz Dağı madenciliğe peşkeş çekilmiş durumda. “Eğer ruhsat verilen işletmelerin hepsi çalışmaya başlarsa 2 milyon ağaç kesilecek.”
1 gram altın elde etmek için 3 ton su kullanılıyor. Sadece Kaz Dağı değil. “Yörede bulunan Söğütalan Ağı Dağı, Bayramiç Muratlar, Halilağa, Kızılelma ve Kirazlı’da yüzlerce noktada yapılan sondaj faaliyetlerinde daha şimdiden yüz binlerce ton su kullanıldı, binlerce ağaç kesildi.”
Ayrıca onlarca köyün suyunun bulanarak içilmez hale geldiği ve halkın damacana suyu kullanmaya başladığı belirtiliyor. Normal kullanım suyuna, arsenik ve diğer ağır metaller karıştı mı, zehirlenen köylüler oldu mu, toplu hayvan ölümleri yaşandı mı? Yeraltı suları kirleniyor mu? Bin pınarlı İda’nın pınarları kuruyor mu?
Madencilik faaliyetlerinin bugüne kadar yaptığı ve bütün ruhsatların çalışmaya başlamasıyla, doğal yaşama vereceği zararlar üzerine bir bilimsel “gelecek raporu” hazırlandı mı?
Çanakkale Çevre Platformu soruyor:
“Bayramiç, Çan, Biga, Ezine, Ayvacık, Yenice halkının ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayalı. Eğer yöremizde bu çalışmaların önüne geçilemezse Bayramiç’te tarım, meyvecilik ve hayvancılık bitecek. Bu da yöre halkının fakirleşmesine ve yöreden göç etmesine neden olacak”.
Nereye göç edeceksiniz hey Çanakkaleliler?
Bugün Çan Etili’de yükselecek sesinizi umarız bütün Türkiye duyar!
***
Hem çevre halkı bölgede yaşayacak, tarım ve turizm geliştirilecek hem de bütün alanlarda altın ve gümüş madenciliği yapılacak.
Bu ikisi birden mümkün değil. Mümkün olabilir mi, buna ancak bilimsel raporlar yanıt verebilir. Ama en azından madencilik söz konusu olduğunda bütün ülkede vurdumduymazlığını kanıtlamış bugünkü iktidarın, iyi niyetle bunu başarabilmesi mümkün değil.
Biga Yarımadası’nda tarımla uğraşan insanların yarattığı ekonomik değerin 7 milyar dolara yakın olduğu belirtiliyor. Bu ekonomik değere ise madencilikle ancak 8-10 yılda ulaşılabildiği hesaplanmış. “8-10 yıllık altın madenciliğinden sonra yok edilmiş ormanlar, tonlarca zehirli atık, kirlenmiş sular, hava ve toprak bizlere bırakılacak, çokuluslu şirketler ve onların yerli taşeronları altın borsalarındaki birikmiş sermayeleri ile yeni küresel ekonomik krizlerle halkları baş başa bırakacaklar.”
Ağı Dağı ve Kirazlı yöresindeki zengin ve güçlü su kaynakları, Bayramiç Barajı’ndan (sulama göleti) Ezine Ovası’na ve oradan Menderes Çayı’na kadar, Çan’da Aksu Dere, Kara Dere, Kocaçay ve Biga’da Kocabaş Çayı’na, oradan Marmara Denizi’ne kadar, özellikle Çanakkale’nin içme kullanma ve tüm tarımsal faaliyetlerinde kullanılan suların toplandığı Atikhisar Barajı ve havzasına akan bütün sular tehdit altındadır.
Ayrıca linyitle çalışacak termik santrallar da yöre üzerinde büyük baskı oluşturacak. www.cevreplatformu.org adresinde, Çanakkale ve çevresi bütün ayrıntılarıyla sesini duyuruyor.
Bugünkü mitinglerinde gönlümüz onlarla beraber.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget