Deniz, rüzgâr, Beethoven... - Zeynep Oral

Ayvalık’ta bir mucize: AIMA-Uluslararası Müzik Akademisi:
En sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim:
Duyduk duymadık demeyin: Bir “sponsor” arıyorum/arıyoruz… Kendim için bir şey istiyorsam namerdim! Ayvalık’ta yaşanan, yaşanmakta olan bir “mucizenin” devam etmesi için bir sponsor aranıyor!

Açıklayayım: Bundan 14 yıl önce başladı “mucize” dediğim olay. Önceleri bir hayaldi… Filiz Ali’nin düşlerine, Ayvalık’ın içinden ve dışından sayısız insan omuz verdi. Bu ülkenin ustalar ustası sanatçıları, müzisyenleri, örneğin İdil Biret, Ayla Erduran, Suna Kan gibi virtüözler seferber oldu… Ayvalık’la gönül bağı, yürek bağı olan; Filiz Ali’ye inanıp güvenen sayısız insanın katkısı, yardımı, desteği ve ilgisi, müziğin gücüne duyulan inançla bütünleşince ortaya bu mucize çıktı…

AIMA – Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nden söz ediyorum. Kurucusu ve yöneticisi Filiz Ali “Amacımız, klasik çoksesli müzik eğitimi alan, ancak yurtdışına gidemeyen gençleri uluslararası sanatçılarla buluşturup uzmanlık kursu almalarına, ufuklarını genişletmelerine olanak sağlamaktı” diyor. Ancak bu amacın çok ötesinde bir iş gerçekleştirdi AIMA… Sadece yüzlerce genç müzisyene ufuk açmakla kalmadı, başarılı bir dönüşüm projesi olarak da yurtiçinde ve dışında kendini kanıtladı… Adeta bir marka oluşturdu. Bana soracak olursanız Ayvalık’ın zeytinyağı kadar da ünlendi! (Bu çalışmalarından dolayı Prof. Filiz Ali’ye bu yıl V. Koç Vakfı Ödülü verildi.)
İdil Biret’le Mükemmellik Peşinde

Ayvalık’ta, Cunda’da büyülü bir konumda bulunan, çarpıcı mimarisi ve sunduğu olanaklarla gizli bir hazine olan YundAntik’te geçirdiğim iki gün boyunca, sabahları soluğu AIMA’da aldım. İdil Biret’in “Master Class”, ustalık derslerinde.

Önce Cem ve Ümit Boyner’in Cunda’daki evine yerleşen (hâlâ yararlanılıyor oradan) AIMA’ya; 2003’te Haluk ve Tınçay Barutçuoğlu kendi evlerini bağışladılar. Ayvalık merkezde, deniz kenarında, 3 katlı eski Rum evi restore edildi. 2005’ten beri burası AIMA’nın ana merkezi. İdari ofisi, öğrenci ve öğretmen yatak odaları, minik çalışma odaları ve çok amaçlı büyükçe bir salon, harikulade bahçe ve teras… Evde her şey birilerinin bağışı… (Muazzez İpar’ın piyanosundan, efsanevi Hoca Kamuran Gündemir’in eşyalarına…)

Filiz Ali’nin ilk günden beri sağ kolu, yardımcısı, yeni kurdukları Ayvalık Kültür ve Sanat Vakfı Genel Sekreteri Müzikolog İlke Boran bana evi gezdirirken, bu alçakgönüllü koşullarla, dünyanın en önde gelen virtüözlerinin bir araya gelmesiyle, yüzlerce genç müzisyenin yaşamının nasıl değiştiğini düşünmeden edemiyorum.

Ders başlamış bile. İki piyano yan yana. Bir köşeye ilişiyorum… Beril, Zeynep, Işıl, Deniz, hele hele Can, bence bu genç piyanistler zaten harikalar… Ama işte İdil onları dinliyor, dinliyor sonra okşar gibi bir sesle öyle bir cümle söylüyor ki, tını değişiyor, renk değişiyor, duygu değişiveriyor…

“Şu notayı havalandır… Şu notalar arası gerilim olmasın… Buna enerji yükle… Korkma… Aşağı çekme, kaldır o notayı… Bu akoru ezme… Yuvarla…” Ya da “Beethoven öyle çalmanı isteseydi, öyle yazardı…”; “İlhan Uzmanbaş bence şurada…”

Kâh bir müzik cümlesi on kez tekrarlanıyor ve her seferinde değişiyor o cümle… Kâh kendi geçiyor ikinci piyanoya çalmaya başlıyor. O zaman “notayı havalandırmak, aşağı ya da yukarı çekmek” nedir ve daha binlerce incelik ortaya çıkıveriyor. Müthiş bir çaba, olağanüstü bir kazanım! İğneyle kuyu kazmaktan öte bir şey!

Ancak katılanların kazanımı öylesine sonsuz ki, bir gelen tekrar tekrar gelip yararlanmak istiyor. İlk gelenlerin çoğu şimdi öğretmen ya da konser virtüözü.
Bir ‘Sponsor’ Aranıyor…

Şimdi gelelim baştaki çığlığıma: Buraya bir ana “sponsor” gerek!

Şimdiye dek Nejat Eczacıbaşı Vakfı AIMA’nın ana sponsoruydu. Ancak bu yılın sonunda bu katkıyı sonlandırıyor N. Eczacıbaşı Vakfı. (Nedenini henüz öğrenemedim.) Şimdi bu merkezin yaşaması gerektiğine inanan herkes sponsor arayışı içinde.

Ayvalık Sanat Kültür Vakfı’nın kurulmasıyla, AIMA hedefi daha da genişletmiş. Bir marka yaratma doğrultusunda, başta müzik olmak üzere; plastik sanatlar, mimari, edebiyat gibi geniş bir yelpazede etkinlikler, konserler, atölyeler, festivaller düzenlemeyi hedefliyor.

Benim orada olduğum gün bir başka etkinlik de sürüyordu: Ayvalık okullarından yetenekli çocukları seçip, onlara da müzik eğitimi vermeye başlamışlardı. Keman öğretmenini İzmir’den getirtmişlerdi.

AIMA’nın “Ustalık Sınıf”larına bugüne dek ABD, Almanya, Çin, Fransa, İtalya, Kanada, Rusya, Ukrayna ve Yeni Zelanda’dan genç müzisyenlerin de katıldığını söylemedim değil mi!!!

Ortalama yılda 70 bin Avro gibi bir miktar gerekiyor, deniz, rüzgâr ve nitelikli müzikle donatılmış bu mucizenin devam etmesi için… Benim birkaç önerim var ama başka yazıya… Sizin önerilerinize de açığız!

Zeynep Oral/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget