İki İlhan Selçuk - Orhan Bursalı

Geçen ay Doğan Kitap’ta yayımlanan Orhan Karaveli Ağabey’in “Kendi Heykelini Yapan Adam – İlhan Selçuk” kitabı üzerine yazamadan, bu kez Sevgili Miyase İlknur’un Cumhuriyet Kitapları’nda yayımlanan “İlhan Abi” kitabı çıkageldi!
Her iki kitap da “belgesel”. Her iki kitap da birbirinden değerli, her iki yazar da “cumhuriyet tarihi belgeseli” ve “yakın siyasi tarih belgeseli” niteliklerini taşıyan İlhan Selçuk Ağabeyi birçok yönüyle anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. İlhan Ağabey’in üzerine daha çok yazılacak engin deniz olduğunu, henüz yazılmamış İlhan Selçukların beklemede olduğunu bilerek, yayımlanan iki “cumhuriyet tarihi” kitabını el altında tutma zamanlarıdır diyelim.
İlhan Selçuk deyince, arkadaşım Osman Bahadır’ın geçen gün anlattığı aklıma geldi: “Biliyorsun okul hemen yanı başımda, her sabah çocuklar andımızı söylüyor, ‘yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir’ cümlesini her duyduğumda tüylerim diken diken oluyor”. İşte en özünden İlhan Selçuk budur, derim. Cumhuriyeti bugünlere taşıyan kuşaklar bu dizelerin verdiği yurt sevgisiyle büyüdü ve bu sevgiyi hep kendi çıkarlarının önüne koydu! Bu sevgi olmasaydı, bu ülke bugünlere bile zor gelirdi!
Bizim kuşak sosyalistlerin, devrimcilerin hepsi, bugün bir kısmı farklı düşünse bile, gençliklerinde ülkesine adanmışlık, derin yurtseverlik duygusu taşır ve Kurtuluş Savaşı’nın, kurtuluş ve kuruluşun sürdürücüleridir. Bu uğurda düşenlere, ölenlere, öldürülenlere, hapiste yatmışlara ve hâlâ yatanlara, her türlü eziyeti çekenlere, ayakta duranlara, tutanamayan ama vazgeçmeyenlere, dik duranlara ve yarına umudunu ve azmini hiç yitirmemişlere... yeri gelmişken selam olsun.
***
Orhan Karaveli’nin tarihi kişilikler üzerine kitaplarını severim. Neredeyse her yıl bir “portre” yazarken (Sakallı Celal, Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği, Tanıdığım Nâzım Hikmet, Ziya Gökalp’i Doğru Tanımak, Ali Kemal...) geçen yıl ara vermiş, gençlik ve İkinci Büyük Savaş’ın hemen sonrası yıllarının Berlin’ini (Berlin’in Yalnız Kadınları) yazmıştı! Ama bu yıl “İlhan Selçuk, Kendi Heykelini Yapan Adam” ile serisine döndü!
Anılar, mektuplar, öyküler, belgeler, fotoğraflar.. İlhan Selçuk’un, içinde kendi heykelini yonttuğu bir yaşanmışlık öyküsü. Fotoğraflar ve tanıklıklar ışığında. Genç yaşta kaybedilen bir kardeş, Orhan Selçuk. Kurtuluş Savaşı koşullarında yaşayan bir aile ve doğan çocukları. İlhan Selçuk’u, kendisine kan ve can veren bir tarihten ayrı düşünebilir miyiz? Aşkları ve dostluklarından? Karaveli, çoğumuzun belleğindeki İlhan Selçuk’u insan yönleriyle de tamamlıyor.
***
İlhan Abi.. Miyase, hepimizin İlhan Selçuk’a seslenişini kitabına isim yaptı! Gazetenin bütün çalışanlarının İlhan Abi’si. Miyase çok yakınında bir isim, İlhan Ağabey’in. Kıskandım, daha sağlığında bir sürü mektubu, belgeyi Miyase’ye vermiş, “nasıl olsa hakkımda kitap yazacak” dillendirmediği düşüncesiyle... Şu kısa sürede baştan sona okumam ne mümkün! Uzun uzun karıştırıyorum sabahtan beri. Dolu dolu, 670 sayfa! Bir İlhan Selçuk tarihi, yer yer güncesi gibi...
Siz onu Cumhuriyet’le, Pencere’siyle bilirsiniz daha çok. Ama o bir mizahçı, mizah dergisi yayıncısı, Dolmuş’u anımsayan var mı? Öyküsü kitapta! Mizah, özellikle zor zamanların büyük doğurganıdır! İlhan Abi’nin Pencere yazılarında da sık sık büyük mizahı karşımıza çıkar. Zaten Cumhuriyet’i hiçbir zaman karikatürsüz, mizahsız düşünmemiştir! İlhan Ağabey aynı zamanda mizah demektir! Mizah, insanın en yaratıcı eleştirel bakışıdır!
Miyase, tabii ki, İlhan Agabey’in “Lavinia” öyküsünü de anlatacaktır kitabında: “Herkes Lavinia’ya, o da İlhan Selçuk’a vurgun.”
Bir siyasi hayatın temel taşları ve resmi geçiti.. Cumhuriyet’teki büyük olaylar ve İlhan Selçuk. 12 Mart 1971 öncesi, 9 Mart ve Madanoğlu... Zirverbey Köşkü ve işkenceyi ihbar eden savunma... 12 Eylül ve Ergenekon: Her iktidarın, olağanüstü bütün dönemlerin neredeyse başdüşmanı bir kişilik...
Canlı canlı onlarca anı İlhan Ağabey üzerine.. Eline sağlık Miyase kardeşim..
Ey okur, İlhan Abi ile değil, koca bir tarihle buluşuyorsun, unutma!
***
İlhan Ağabey sesleniyor bizlere:
“Kimi insan japongülü gibidir / En zor günleri bekler açmak için / karanlık, soğuk, fırtına, tipi vız gelir / O kişiyi ne kışın geri gelmesi korkutur / Ne kırağı çalması ne de don tutması.. / Heeeey yurdumun japongülleri... Hepinize merhaba...”
İki kitapla aramıza dönen İlhan Selçuk, merhaba!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget