AKP’nin Getirdiği 4+4+4 İle Çocuk Gelinler Artacak - Cevat Kulaksız


20 Aralık 2012 de 193 üyeli BM Genek Kurulu’nda 2012 itibaren 11 Ekim in “Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edilmesine ilişkin Türkiye, Kanada ve Peru tarafından hazırlanan karar tasarısı, bütün ülkelerin onayıyla kabul edilmiş, ilki 11 Ekim 2012 de “Dünya Kız Çocukları Günü” kutlandığındanana tema olarak “çocuk evlilikleri”ni seçmesi nedeni ile çocuk gelinleri irdelemek istedik.
Başta İslâm ülkeleri olmak üzere, kız çocukları ruhsal ve bedensel gelişimlerini tamamlamadan, daha çocuk çağında evlendirilmekte; bunun sonunda da, evlenen kızlarda ruhsal çöküntülerle aile facialarına rastlanılmakta.
(Evimin üst katındaki odamda bu yazımı yazarken, alt kattaki salonda misafir gelen komşu kadınlar konuşuyorlardı. Tam da denk geldiği ve de cuk diye oturduğu için buraya alma gereğini duydum. Misafir kadınlar yaklaşık sözcüklerle şöylece konuşuyorlardı:
Kadın o kadar edepsiz ki, oğlunu 17 yaşında çocuk yaştaki kızla evlendirmiş, gelinini gel çekice git küreğe” aşağılarmış. Kocası da halim salim bir adam, “hanım o daha çocuk üstüne böyle çok varma” diye uyarırmış. Edepsiz karısı da, bu uyarılar karşısında “o zaman sen gelinle ilişkin var, onu seviyon” diye iftiralar edermiş. Adam üzüntüsünde giden hafta öldü, gelini de oğluna boşattı”.  

TÜRKİYE’DE ZATEN HER ÜÇ EVLİLİKTE BİRİ ÇOCUK EVLİLİĞİ
Ne yazık ki, Türkiye’de de her üç evlilikten biri zaten kız çocuğu evliliği 18 yaş altında olmakta (erken erkek evliliği varsa da daha az) Çocuk yaşta evlenen kızlar, daha çocukluğunu yaşamadan anne olmakta, evliliğe yeterli ruhsal ve fiziksel olgunluğa erişemedikleri için, erkekler, kocaları tarafından ayrımcılığa, şiddete uğratılmaktadır. Bunun sonucu olarak kadınların iş, çalışma hayatına katılma oranları da azalırken, ayrıca sağlıklı çocuklar yetiştirilemediğinden, toplumun sosyal yapısı da uyumlu olamamaktadır.
Çocuk yaşta evlilikler, Türkiye’nin tüm bölgelerinde varsa da,
çocuk yaşta çocuk doğurmanın en çok görüldüğü bölge, Orta ve Doğu Anadolu Bölgemizdir (%10). Bu 4+4+4 ucube eğitim yasası toplumu dinselleştirme çabası yanında, çocuk evliliklerini ve erken okuldan ayrılma nedeni ile cehaleti de artıracaktır. Uzun bir süreçte Türk toplumu, özellikle bilimsel çalışma ve çağdaşlaşmada geri kalacaktır, toplumun bundan zarar gördüğünü gelecek nesiller bunu yaşayarak görecek; ama olan Türk milletine olacaktır.
Çocuk yaştaki kızlar, “gözleri açılmadan, ekeleşmeden, kocaya, kaynana-kayınbabaya daha saygılı olsun” diye çok erken yaşlarda evlendirilmekte, böylece gelin dedikleri çocuk gelinler adeta bir hizmetçi rolünde evde iş ve çocuk doğurma makinesi haline getirilmekte ve bunun sonucu olarak kadınlar, sürekli erkeğin şiddetine maruz kalmaktalar. Bu konuda UNEPA ülkemizdeki acı gerçeği şöyle açıklamakta:
UNFPA [i] (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu) Türkiye Temsilcisi Dr. Zahidul Huque da, Türkiye’de her 10 kadından 4’ünün şiddet gördüğünü ve her gün töre adına bir kadının öldürüldüğüne dikkat çekerek bunun bir an önce durdurulması gerektiğini ifade etti.
UNFPA Türkiye Temsilcisi Dr. Zahidul Huque da yaptığı açıklamada, 4 milyona yakın kadının okuma-yazma bilmediği, 1 milyon kız çocuğunun da okula gidemediği Türkiye’de, her 10 kadından 4’ünün şiddet gördüğünü ve her gün töre adına bir kadının öldürüldüğüne dikkat çekerek bunun bir an önce durdurulması gerektiğini” ifade etti. [ii]
Şimdi, epey tepki ile gürültü patırtı ile çıkarılan bu 4+4+4 Eğitim Yasası’nın nasıl çocuk gelinler yaratacağına gelelim. Şunu söylemeden geçemeyeceğim. Böyle bir sistem içine girmeye çalıştığımız hiçbir AB ülkesinde yoktur. Onlarda da ilköğretim çağı on bir ve on iki yıldır; ama eğitim öğretim süresi kesintisiz 12 yıldır. 12 yılın sonunda çocuk kendi yolunu, tercihini, “ben şu dalı seçeceğm” kendi yapar. Gelen bu son sistemde ise çocuk baba ve yakınlarının baskısı ile daha neyin ne olduğunu kavrayamadan “ille de imam hatibe gideceksin” baskısı ile oraya yazılmakta. İmam hatiple herkesi dinci yapmakla bir ülke çağdaşolamaz, birülke kalkınamaz.
Burada, yine cuk oturduğu için, hemen bir anı aklıma geliverdi. Benim, şimdilerde 30 yıldır Almanya’da işçi olarak çalışan dayımın oğlu vardı. Babasının (yani ilkokulu bile bitirmemiş rahmetli dayımın baskısı ile “ölünce arkamız süre bir Kuran okusun” diye onu Kuran kursuna baskı yaparak vermişti. İyi hatırlıyorum, bu dayımın oğlu biraz matrak biri idi, bir yıl sonra filan “ben Kuran kursunda ölü yıkayıcılığı, ölü götü” yıkayamam” diyerek Almanya’ya gitti. Şimdi kendi de, çocukları da huzurlu. Çocukları böylesine ilköğretimin dört yılından sonra “gözü açılmadan) daha dağrusu neyin nesiolduğunu iyice kavramada belki de isteğive istidadı dışında İmam hatibe yönlendirmek, geleceği, istidadı engellemek, köreltmekten başka bir şey değildir. İmam Hatip çıkışlı Başbakanımız Sayın R.T. Erdoğan’a şunu söylemek isterim ki, dincilikkle toplumların kalkınması mümkün değildidi. Dincilik yarışı ile kalkınan dünyada hiç başka bir ülke yoktur. Bu 4+4+4 Eiğitim sistemi Türk toplumuna ilerde zarar verecektir. Bu sistem hiçbir Avrupa ülkesinde yoktur. Orada çocuk kesintisiz 11-12 yıl ilköğretimi okur. Ama bizdeki bu ucube sistemde bir kız çocuğu 4 yıl sonra isterse okulu bırakıp güya evdeki televizyonla eğitimini tamamlayacakmış. İşte kız çocuğu böylece dört yıldan sonra ya “hocaya ya da kocaya”  gidecektir. İşte onun için bu 4+4+4 sistemi çocuk gelinleri artıracak demiştim. Bu çocuk gelinler olayı da, Türkiye’nin dünya kamuoyunda ayıplı sayfalarında yazılıdır. Çünkü Türkiye’deki evliliklerin üçte bir çocuk kız evliliğini oluşturmakta ve dünya bu yönde ikinci olmaktadır.

Bu konuda benim de bulunduğum 4+4+4 sisteminin Ankara’da tartışıldığı bir panelde Eğit-Der Eski Genel Başkanı CHP Eski Milletvekili Mustafa Gazalcı şunları söylemişti:
“……Yavaş yavaş eğitimi dinselleştirmeğe başladı. Yavaş yavaş eğitimi paralı yapmaya başladı. Cumhuriyetin temel eğitimi, din ile eğitimi birbrinden ayırmaktır. Yalnız eğitimde değil, hukukta da böyleydi. Bu işin başında Mustafa Kemal ve arkadaşları 3 Mart 1924 Cumhuriyetin kurulmasından dört ay sonra Öğretim Birliği Yasası’nı getirdi. Öğretim Birliği demek, bütün eğitim aşamalarında çocukların pozitif eğitimden geçirilmesi demektir. Dinin bu işe karışmaması demektir. Cami ile okul ayrı bir iştir; şimdi karışmıştır. Yani caminin görevi okula verilmiştir, okulla ilgili cami politikaya başlamıştır. Ama yeniden söylüyorum, konu inanç değil dindir, o zaten tartışılmaz. İnanılınır, sonra saygı duyulur. Bizim kaybımız ne, bağırıyoruz, çağırıyoruz, hatta AKP lilerin nin çocukları için o inanç ayrı, “benim çocuklarım özgür inançla yetiştirilmelidir. Ayakları üzerinde dursun, kendikanatları ile uçsun. Hani Tevfik Fikret’in dediği gibi, “fikri hür vicdanı hür” tepeden tırnağa özgür bir insan yetiştirmektir. Ama bu sistem buna el vermiyor, bu sistemle kul olma durumu yaratır.
……..Bu 4+4+4 Eğitim sisteminin sayılamayacak kadar sakıncaları var. Ama en büyük darbelerinden birisi, Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı sistem sekiz yıllık kesintisiz eğitimdir. Yani çocukların beş yıl değil, sekiz yılpozitif ilimden yararlanmalarıdır.
….burada çocuk iradesi yok sayılmaktadır. Sekiz yıldan sonra “çocuk ben şu okula gideceğim” derdi. Şimdiküçücük çocuklar, neyi seçmek istiyor…

BU YASA ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİNE DE AYKIRI

…Oysa Türkiye 1995 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesini imza koymuştu. Çocuk, kendi çocuğumuz bile olsa bizim eşyamız değildir. O hamur değildir, istediğiniz şekle biçime girsin, o kendi yolunu bulacak, buna kimsenin hakkı yoktur. O ayrı bir insandır, ona güneşi verirsiniz, iklimi verirsiniz, gerekli ortamı yaratırsınız, kendi kişiliğini bulur. Ressam olur, bilim adamı olur, teknisyen olur; toplumun heralanında birşeyler olur. Eğitim öyle bir sistemdir ki, aynı kaynaktan değişik insanı alsanız, ayrı insanlar yaratırsınız. İşte Köy Enstitüsü sistemiköy çocuklarını aldı, 40 lı yıllarda. Mehmet Başaran’lar, Fakir Baykurt’lar, Mahmut Makal’lar onca bakan çıktı, belediye başkanı çıktı. O sistem ayrı bir insan yarattı, bilimde, sanatta.
Bu yasaya bir bütün olarak baktığımız zaman 12 yıla çıkarmıyor. Kimse 12 yıldan konuşuyor mu şimdi. 4 yıldan bahsediliyordu, o da üç buçuk yıla indi. Yani üç buçuk yıl çocuklar birlikte eğitim götecek. İnsaf, bütün çocuklar 12 yıl 18 yaşına kadar bilimsel eğitimden geçirilmeli. Ama öyle bir kalıp döküldü ki bize, öyle bir deligömleği giydiriliyor ki bize, kuyuya öyle bir taş atıldı ki, öyle birkalıplar döküldü kurşun askerler için, o çocuklar birinci dörde kadar dört- üçbuçuk yıl ortak eğitim görecek. Dört yıldaana okulu çağındaki çocuklara ne yapılacağnı Milli Eğitim Bakanlığı da bilmiyor. Televizyonda diyorlar “benim öğretmenim işini bilir”.
Asıl dertler ikinci dörtte başlar, konu din değil, konu eğitim.
Eskiden imam hatiplerde din eğitimi yüzde 20 idi, şimdi yüzde 40 a çıkıyor. Bu sistemde çocuk mesleğini seçemez, önü açılamaz, belli bir kalıba sokuluyor. Darvin’in Evrim teorisini kaldırıyorsun, bu birilim başka bir yaratılış öğretiyorsun. Biyoloji dersinde de bu böyle.
Üçüncüdörtte de tuzaklar var, üçüncü dörtte de çocuğun okula gitmesi gerekmiyor. Bu sistem oldubitti ile kabul edilebilecek sistem değildir. Torba yasa bu. Eğitimin kuralı yasası böyledir, her aşamada uzmanlara sorulmalıdır. Bütün dünyadaki eğitim sistemine uymaz, bu yasa ile 89 yıllık Cumhuriyet’in eğitimi altüst olmaktadır”. [iii]
Avrupa’nın hiçbir ülkesinde olmayan 4+4+4 sistemi ülkemiz eğitimine ve çocuklarına çok büyük zararlar verecektir. Hiçbir ülkede 4 yıldan sonra çocuk okulu bırakacak diye bir kural yoktur. Bu sistemde kız çocuğu isterse okulunu bırakıp “ya hocaya (Kuran Kursuna) ya da kocaya gidecek; erkek çocuklar da çocuk hakları sözleşmesine aykırı olarak çocuk işçisi olacaktır. Böylece ülkemizin bir utancı olan çocuk evlilikler daha da artacaktır.
DİPNOTLAR



[i]  UNFPA (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu), her kadının, her erkeğin ve her gencin sağlıklı ve eşit bir hayat sürmesi için çalışan Birleşmiş Milletlere bağlı uluslararası bir kuruluştur).
[ii] http://www.unfpa.org.tr/turkeytr/haberler.htm
[iii]  Ankara Eryaman’da bir düğün salonunda 14 Eylül 2012 günü CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu moderatörlüğündeki düzenlenen paneldeki konuşmadan

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget