Savcılar el koydu.
Enkaz didik ediliyor.
Sorumlular aranıyor.
E adaletin tecellisine yardımcı olmak lazım.
Beş ay önce, seçime günler kala, Başbakanımız Van’da miting düzenledi, geceyi Polisevi’nde geçirdi. AKP yaptırdı bu Polisevi’ni… Temeli, Hüseyin Çelik tarafından atıldı. Sabah oldu. Başbakanımız kalktı, gelmişken Van kahvaltısı edelim dedi. Sofra kuruldu. Ekmekleri AKP mebusu Gülşen Orhan getirdi. Arkeolog’dur kendileri, aradı, buldu ekmekleri… Önce çeşnicibaşı tattı, biraz beklendi, baktılar ki, ölmedi, oturup afiyetle yediler. Ancak, tadından hafif uyuz olmuştu çeşnicibaşı… Ekmeklerden numune aldırdı, Tarım Bakanlığı’na gönderdi.
Üniversiteler filan devreye girdi, derhal tahlil yapıldı. Maya’sına bakıldı. Gıda kodeksine uygun olmadığı ortaya çıktı. Küf sayısı yüksek, hijyen kalitesi düşük, bildiğin pis’ti yani… Kirli eller, kirli kaplarda yapmış, kirli raflara koymuştu. Bu ne rezaletti! Çok sinirlenildi.
Numune evrakının üstünde “Polisevi” yazdığı için, bi nevi suçüstü yapıldı, Polisevi’ne haşırt diye 10 bin lira ceza geçirildi. Van Emniyeti “hasta mısınız birader, ekmekler bizim değil, AKP mebusu getirdi” diyerek, Van Tarım Müdürlüğü’ne itiraz etti. Nafile. “Şikâyetin varsa polise başvur” cevabı verildi… “Biz zaten polisiz, FBI’ya mı başvuralım”a rağmen sonuç alamayan Van Emniyet’i, iptal için mahkemeye başvurdu ki…
Yedi nokta iki.
Van Emniyet Müdürlüğü’yle beraber Polisevi de ağır hasar gördü, oturulamaz hale geldi. Tıpkı, Van Tarım Müdürlüğü gibi… Okullar, devlet malzeme ofisi binası, karayolları binası, İşkur binası, gümrük binası, sağlık müdürlüğü binası, MTA binası, nüfus müdürlüğü binası, savcılık lojmanları ve Adliye binası gibi… Devlet, tüm kurumlarıyla çadıra taşındı.
Çadır devleti oldu.
Şimdi…
Aileleri çadırda oturan savcılarımız, enkazda tespit yapıp, sorumluları bulmaya çalışıyor, ki, aileleri çadırda oturan hâkimlerimiz çadır mahkemesinde karar verebilsin.
Bir yandan da…
Aileleri çadırda otururken, deliller karartılmasın diye enkaz başında nöbet tutan polislerimizin, Başbakanımıza pis ekmek yedirip yedirmedikleri davasına bakacaklar.
Dedim ya…
Yardımcı olmak lazım.
Hiç boşuna yorulup sorumlu aramayın güzel kardeşim…
Maya bozuk, maya!
Yılmaz Özdil/Hürriyet
Yorum Gönder