SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye’de her Kurban Bayramında her açıdan çok büyük paralar döner… Çünkü kestirdiğiniz kurbanların hem eti. hem de iç organları para eder.
Kurbanın en değerli parçalarından biri de ulemalar, Her Kurban Bayramı öncesinde devreye giren çeşitli siyasal gruplar arasında bunları elde etme açısından büyük bir yarış başlar.
Geçmiş yıllarda deri ve iç organ bağışları genelde Türk Hava Kurumu tarafından toplanırdı. Ülkemizde havacılık olayının önderi olan bu kurum ne yazık ki, AKP iktidarı döneminde budandı. Artık eskisi gibi deri toplaması mümkün olmuyor. Böylece en büyük gelir kasnağını yitirdi.
Kurban açısından İslamcı kuruluşlar hep vardı. Bu iktidar döneminde onlar piyasaya arkalarına iktidar gücünü alarak girdiler.
Onlara yapılan ve hiçbir denetime tabi olmayan bağışların nerelere gittiğini, yardımların yüzde kaçının kimlere dağıldığını, elde edilen gelirin ne olduğunu bilen yok.
Son Deniz Feneri rezaleti bunun en somut örneklerinden biri.
Bağışlan topluyorlar, trilyonlar kasaya giriyor, sonrası meçhul!
***
Yandaş medyada, İslamcı medyada günlerdir ilanları çıkıyor. Bir takım İslamcı dernekler aracılığı ile kurbanlarınıza talip oluyorlar, para yatırmanızı istiyorlar.
Bir sürü ülke için kurban keseceklerini ilan edip vatandaştan para talep ediyorlar. Hesap açtırdıkları bankalarda para bekliyorlar!
Asya ve Afrika ülkeleri Somali, Etiyopya, Kenya, Nijer, Mali, Burkina, Faso, Pakistan.
Çeçen kampları.
Filistin ve Balkanlar.
Gazze.
Bu işin içinde çok büyük kazançlar olduğunu, paraların tamamen AKP hükümetinin istemleri ve tercihleri doğrultusunda toplandığını da biliniz.
***
Ülkemizde her gün şehit haberleriyle yatıp kalkıyoruz Fakir fukara Mehmetçikler her gün toprağa veriliyor, geride acılı aileleri kalıyor. Peki, onlara kim bakacak. Çocuklarına, eşlerine kim yardım elini uzatacak?
Ne yazık ki devlet değil.
İşte bu görevi TSK Mehmetçik Vakfı üstlenmiş durumda
Vakıf 1982 yılında kuruldu. Aradan geçen 29 yıl boyunca hiçbir siyasal iktidar bu kuruluşu ele geçiremedi. Buna AKP iktidarı dahil. Ele geçiremedikleri çok ender kuruluşlardan birisi bu vakıf.
Hep böyle kalmasını dilerim.
Vakıf profesyonel kadrolara değil, sadece şehit düşen, herhangi bir nedenle yaşamını yitiren, ya da engelli kalan er, onbaşı ve çavuşların ailelerine yardım veriyor.
Mehmetçik Vakfı bugüne kadar toplam 37.709 Mehmetçik ve aile bireylerine yardım etmiş durumda. Bu yardımlar günümüzde de devam ediyor. Onlar için harcanan toplam para 269 trilyona ulaşıyor.
Şehit askerimizin geride bıraktığı ailesine net 30 bin lira ödeniyor.
Vakıftan bugün itibariyle 10.225 Mehmetçik ve ailesi yardım alıyor. Bu yardımların aylık ortalama tutan 4 trilyonu geçiyor.
Peki, bu yardımların boyutu ne kadar? Birinci derecede gazi veya engelli Mehmetçik, vakıftan ayda net 858 lira alıyor.
Örneğin onların üniversite öğrencisi çocuklarının her ay aldığı karşılıksız para ayda 558 lira. Ayrıca üniversite harçları ve ücretleri de vakıf tarafından karşılanıyor.
Mehmetçik Vakfı’nın en büyük gelirini sizlerin bağışlarınız oluşturuyor. Özellikle de kurban bağışları… Çünkü bu kuruluş devletten bir kuruş bile para almıyor, alamıyor.
* * *
Mehmetçik Vakfı, vekaleten kurban kestirmeye 1996 alında başladı. Kurban kesimlerinde tüm yasal ve dini koşular karşılanıyor. Kurbanların kesildiği her bölgede, her kurbanın başında noter, devletin din görevlisi, veteriner hekim, vakfın temsilcileri bulunuyor.
Kesimler çeşitli bölgelerde yapılıyor, etleri o yörelere yakın yerlerde oturan ve sayılan iki bin olan şehit ve gazi ailelerine, deri ve bağırsaklar ise Türk Hava Kurumu’na veriliyor.
Kurban parasını vakfa bağışlayan herkese makbuz kesiliyor, isteyenlere kesim aşaması CD olarak gönderiliyor.
Burada işin ilginç bir yanı daha ortaya çıkıyor. Bu görünüm Türkiye de hayvancılığın ne durumlara düşürüldüğünün göstergesi. Vakıf, bu yıl sadece 38 bin kurbanlık temin edebildi.
Daha fazlası yok çünkü koşullara uygun hayvan yok!
Belki daha da ilginç yanı, vakıf bu kurban olayı için tanıtım spotlarını bütün televizyon kanallarına gönderip, mümkünse arada sırada ücretsiz yayınlanmasını rica etmiş. RTÜK onaylı bu spotlar için bizim televizyon kanallarının çoğundan tık yok!.. Çünkü işin içinde parasal kazanç yok!
* * *
Sevgili okuyucularım, Mehmetçik Vakfı’nın bu yılkı kurban bedeli 460 lira. Hemen her bankada bu konuda açılmış bir hesap numarası var. Bedel olarak dolar ve Euro’da kabul ediliyor ama o rakamları ben bilmiyorum.
Bağış toplama süresi birkaç gün sonra sona erecek. Elinizi lütfen çabuk tutun.
Sizlere kolaylık olması açısından birkaç bankanın ismini burada veriyorum:
Ziraat Tandoğan şubesi, Halkbank Meşrutiyet, Ak bank Nenehatun, Garanti Yenişehir, İş Balgat şubeleri.
Her banka için hesap numarası aynı.
Türk Lirası için 1996, dolar için 1997, Euro için 1998.
Paranızı bu hesaplardan birine yatırıp makbuzunuzu alın. Mehmetçik Vakfı daha sonra size, kurbanınızın sizin adınıza vekaleten kesildiğine ilişkin belgeleri gönderecek. Kurban paranızı ne idüğü belirsiz din tüccarlarına kaptırmayın. Bundan sonra başka Deniz Fener vurgunları yaşamayalım.
Kurbanlarımızın gideceği yerler Filistin, Çeçen kampları, Balkanlar, Burkina, Faso, Kenya, Somali değil, bizim Şehitlerimiz, gazilerimiz ve onların geride bıraktığı acılı aileleridir.
Allah kurbanınızı kabul etsin.
BASTIR LİBYA!!!
LİBYA’da yeni yönetimin bir Sağlık Bakanı varmış. Bu şahıs bizini KKTC’ye gitmiş ve Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi’yle bir protokol imzalamış. Buna göre, Türkiye’deki hastaneler yetmemiş olsa gerek ki, Libyalı hastalar bundan sonra KKTC hastanelerinde tedavi edilecekmiş.
Simdi bu olaydan yola çıkarak düşünelim:
Bizim hükümet bu Libyalı şeriata isyancılara her türlü desteği verdi. Bavullarla 300 milyon dolar para bile gönderdi. Yeni yönetimi ilk tanıyanlardan biri oldu.
Çok güzel!
Şimdi soralım:
Bu İslamcı Libya, nüfusunun yüzde yüzü Müslümanlardan oluşan KKTC’yi tanımayı düşünür mü? Sıkar mı?
Kendi sorumuza kendimiz yanıt verelim:
Sıkmaz!.
Çünkü yeni yönetim ABD ile birlikte AB’nin kucağında oturuyor. Emirleri onlardan alıyor. Petrolünü onlara peşkeş çekecek. Onların istemediği bir şey asla yapmaz, yapamaz.
İşte Türkiye’nin durumu budur. Din kardeşliği gibi numaralarla onlara yanaşıp yalakalık yaparız, KKTC hastanelerinde hastalarını ücretsiz tedavi ettiririz, günün birinde “Haydi din kardeşlerimiz, gelin şu KKTC’yi tanıyın” dersek herifler bizimle alay etmeye baslar.
AKP hükümeti açısından acınacak durumdur.
Emin Çölaşan/SÖZCÜ
Yorum Gönder