İlkini her yıl dönümünde defalarca yazdım... Bu yüzden ikincisi daha önemli!
Bakalım; bir yıl önce büyük bir çoğunluktan “Evet” oyu alan anayasa değişiklikleri, uygulamaya ne kadar yansımış?
Pozitif ayrımcılığın kapsamı genişletilecekti. Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler daha çok korunacaktı...
DURUM: Son bir yılda bu maddeyle ilgili en küçük bir adım atılmadığı gibi, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, tarihte görülmemiş bir hızla arttı... Daha dün, 23 alçağın, evden kaçan 16 yaşındaki bir kız çocuğuna 16 gün boyunca tecavüz ettiği ortaya çıktı.
Herkes kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacaktı.
DURUM: Bir yıldır hiçbir şey yapılmadı. Hatta seçimlerden önce, siyasetçilere ait kasetler internette hit rekorları kırdı!
Seyahat Hürriyeti’nin kısıtlanması zorlaştırılacaktı...
DURUM: Bizde yalan yok; bu söz tutuldu... Cezaevlerindeki bazı irticacı caniler bir gece yarısı serbest bırakıldı ve yurt dışına kaçmalarına göz yumuldu!
Bir kişinin aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olmasının yolu açılacaktı.
DURUM: İş ve sendika kanunlarındaki tüm çağ dışı düzenlemeler aynen devam ediyor!
Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınacaktı.
DURUM: En küçük bir adım atılmadı... Bu hakkın, memurlara grev hakkı verilmeden hiçbir anlamı olmayacağı görüldü.
Siyasi amaçlı grev ve lokavt, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılacaktı...
DURUM: Hiçbiri yapılmadı. Bunları bırakın hak eylemi yapmaya çalışan işçiler bu yıl da bol bol polis dayağı yedi.
Kamu denetçiliği (ombudsman) kurumu oluşturulacaktı...
DURUM: Yasal işlemler yapıldı ama henüz hayata geçen bir şey yok! Bu arada Sayıştay iğdiş edildi!
Milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılacaktı...
DURUM: Milletvekilliğinin düşürülmesinin yasaklanmasını bırakın, seçilen milletvekilleri bile cezaevinden çıkıp yemin edemedi!
Yüksek Askeri Şûra’nın terfi ve ihraç işlemlerine karşı yargı yolu açılacaktı.
DURUM: Daha fazlası yapıldı ve YAŞ’ta askerler tamamen etkisiz bırakıldı!
Askeri yargının görev alanı yeniden belirlenecek, askeri mahkemeler askerler tarafından işlenen askeri suçlara ilişkin davalara bakmakla görevli olacaktı.
DURUM: Fazlası yapıldı... 51 general ve bazı askeri savcılar içeri tıkıldı!
Anayasa Mahkemesi’nin yapısı yeniden düzenlenecek, Anayasa Mahkemesi 17 asıl üyeden oluşacak, 3 üyesini Meclis seçecekti.
DURUM: Anında hayata geçirildi! Anayasa Mahkemesi susturuldu!
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısı değiştirilecek, 7 olan üye sayısı 22’ye çıkarılacaktı.
DURUM: Bu da anında hayata geçirildi! HSYK yandaşlaştırıldı. Siyasi baskıya direnen yargıç ve savcılar kızağa çekildi!
Ekonomik ve Sosyal Konsey, Anayasa kapsamına alınacaktı.
DURUM: Alındı ve “hiçbir şey yapmamaya” devam etti!
12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılacak, Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi’nde görev alanlar yargılanacaktı...
DURUM: Heh, heh, heh... Hâlâ birinin bile kılına dokunulmadı!
Referandumdan önce ne diyorduk?
“Bu paketin asıl amacı yargıyı ele geçirmek ve askeri etkisizleştirmek; diğer düzenlemelerin hepsi göstermelik...”
Bugünkü tablo ne?
Yargı ele geçirildi, asker etkisizleştirildi; diğer düzenlemelerin hepsi unutuldu...
Lütfen düşünün:
Hükümetin tüm istekleri kabul edildi ve anayasa değiştirildi.
Peki...
Bir yıl öncesine göre gerek siyaset, gerekse toplum rahatladı mı?
Yani; daha iyi durumda mıyız?
Geçen yıl referandumda “Evet” diyenler, bakalım utanmadan bu soruya da “Evet” diyebilecekler mi?
Günün Sorusu
Sorum, referandum öncesinde özellikle “12 Eylül darbecileri yargılanacak” düzenlemesine inanarak, “Yetmez ama evet” kampanyası başlatan liboş ve dönek solculara:
Yetti mi?
Mustafa Mutlu/VATAN
Yorum Gönder