Milli duruştan tedirgin olan İngilizler kararlarını verdi.
İlk şehidi Kemal Bey olan haklı davayı sonlandırma vakti.
Kemal Bey “Beni ecnebilere yaranmak için asıyorlar” derken haksız değildi.
İkdam gazetesi ipucunu vermişti:
“Kemal Beyi idam etmek için mahkeme heyetinin en az Ermeni Patrikhanesi kadar gayret sarf ettiğini söyleyebiliriz.”
AJANLARIN FİŞLEMELERİCenaze törenini yakından izleyen İngiliz İstihbarat subayı E. La Fontain o gün olan biteni bütün ayrıntısıyla iki rapor halinde Londra’ya bildirmişti. Cenazenin, “Üyelerinden birini kaybetmiş olan İttihat ve Terakki Komitesince hükümete karşı düşmanca bir kasıtla düzenlenen gösteri” olarak tasvir edildiği ilk raporu tamamlayıcı nitelikteki ikinci belgede Fontain tam manasıyla fişlemeye gitmişti:
“Cenaze törenini Şeyhi Münip Efendi yönetti. Münip Efendi, törene katılmaları için mollalara emir vermiştir. Törende, Tıbbiye öğrencilerinden başka, çok sayıda subay ve er de bulundu. Elinde bir buket çiçek tutan tıbbiye öğrencilerinden biri, mezarın başında bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmadan aşağıdaki parça aynen çevrilmiştir:
‘Dinle ey millet!
Dinleyin ey Müslümanlar!
Burada toprağa verdiğimiz insan, Kahraman Kemal Bey’dir.
İngiliz’i Odesa’dan attılar; haydin biz de İstanbul’dan kovalım. Ne bekliyoruz? İngiliz’i atmak borcumuzdur. Felâketimizi hazırlayan İngilizi yok etmek zorundayız. Allah’ın yardımıyla yakında İngilizin kafasını ezeceğiz.’
Bu öğrenciden sonra, bir başkası da aynı sertlikte bir konuşma yapmıştır. Her iki konuşmanın tonu, açıkça ayaklanmaya kışkırtmak için hesaplanmıştır...”
Bir başka İngiliz ajanı H.A.D Hoyland Kemal Bey’in ‘Masum İslâm Şehidi’olarak adlandırıldığını raporuna özellikle kaydetmişti .
“Cenaze törenine katılanların, Müslüman halkın büyük çoğunluğunun duygularına tercüman oldukları kuşkusuzdur” diyen Amiral Calthorpe endişeliydi.
BİR MİLLET SANIK SANDALYESİNDE
Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nejdet Bilgi’nin anlattıkları gösteriyor ki Calthorpe’un endişeleri yersiz değildi:
“Yıllarca ülke nüfusunu adeta öğüten ve ülkeyi harabeye çeviren savaşı sona erdirdiği için Mondros Mütarekesi olumlu karşılanmıştı. Kısa sürede ülkenin dört bir yandan işgal edilmesi ve adeta esir alınmış ülke ikliminin yaratılması, halkta bir yılgınlık ve tükenmişlik duygusu yaratmıştı. Kaybedilecek bir şey kalmamıştı. Kemal Bey’in her gün gazetelere sayfa sayfa yansıyan ve yaklaşık iki ay süren yargılanma süreci, Türk halkında Kemal Bey’le özdeşleşme duygusu yarattı. Mahkemenin sonlarına doğru, sanık sandalyesinde bütün Türkler oturuyormuş gibi bir mazlum millet psikolojisinin oluştuğu söylenebilir. Tam da durum böyle iken, idam kararı verilmesi ve kararın infaz edilmesi, üstelik bu uygulamanın İtilaf devletleri askerleri ve Ermeniler tarafından sevinçle karşılanması, büyük bir tepki patlamasına yol açtı. Hükümet bunu izale etmek, tepkileri söndürmek için elinden geleni yaptı. Ama bu tepki, İngilizleri yeterince tedirgin etti ve çeşitli önlemler almaya yöneltti. Daha da önemlisi, işgal altında ortaya çıkan bu tepki, kısa süre sonra İzmir’in işgaline gösterilen devasa tepkilerin kaynağı oldu. Ve çarpan etkisi yaparak Türk toplumunu harekete geçirdi.”
Velhasıl İngilizler için “İlk şehidi Kemal Bey olan haklı davayı sonlandırmak” vaktiydi.
Kemal Beğe yükletilen suç, bugün hâlâ iftira ve yalan mirasını ödemekte olduğumuz Ermeni sürgünleri ve öldürülmeleridir... Ferit Paşa hükûmetinin ve bu kabinenin tuttuğu felâket yolunu tasdik eden Padişahın tarih önündeki mes’uliyetini aradan geçen zaman unutturmayacaktır...
Ali Fethi Okyar
Bütün Türkler idam edilmeli!
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in cenaze törenine katılanlar son dönem Türkiye’sinde çok sık tanık olduğumuz bir yöntemle hedef gösterildi.
Mihran Nakkaşyan’ın Sabah Gazetesi törene katılanları “münasebetsizlik yapmakla” suçlarken, Refii Cevat, “sırmalı haydutlar” olarak nitelendirdi ve daha da ileri giderek cenazeye katılan askerlerin “Kemal Bey’le aynı akıbete uğratılmalarını” istedi:
“Devletin resmi üniformasını taşıyan bir sürü haydut, devlet tarafından asılmış bir haydutun cenazesine karışarak kargaşa yaratmışlardır. Bunların da yakalanarak, cenazesine katıldıkları haydutun akıbetine uğratılması gerekmektedir.”
Refi Cevat’a göre Kemal Bey’in cenazesini mezarına taşımak için “4 hammal” yeterdi. Aşağıdaki satırlarını okuduktan sonra Cevat pekala “kindar neslin” dedeleri arasında sayılabilir değil mi?
“... O bir kol idi. Şeriatın kuvvetli satırı insanlık için zararlı bir unsur olan bu kolu kopardı. Sıra onu düşünen dimağlardadır. Bu kafalar taşın altında ezilmeli!..”
***
Amiral Calthorpe, “bir doktor, bir tıbbiye öğrencisi, bir dışişleri memuru, bir tekke şeyhi ve diğer bazı kimseler” in tutuklandığı cenaze töreni için “Türklerin böyle bir caniden yana gösteriler yapmalarında şaşılacak bir şey yoktur” derken Yardımcısı Webb’in dahiyane çözümü şöyleydi:
“... Ermeni zulmünden suçlu kimseleri cezalandırmak için bütün Türklerin idam edilmeleri gerekir!”
Ermeni Mezalimi -1- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -2- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -3- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -4- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -5- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -6- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -7- Selcan Tasçı
Ermeni Mezalimi -8- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -9- Selcan Tasçı
Ermeni Mezalimi -10- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -11- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -12- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -13- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -14- Selcan Taşçı
Ermeni Mezalimi -15- Selcan Taşçı
Yorum Gönder