Hükümet, insan sorunlarını çözdü. Sıra geldi koyunlara. Van’da çadır ağıllar yapımında bizzat görev alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in CNN Türk’teki on dakika
kesintisiz açıklamalarını dinleseydiniz, hükümetin hayvancılık konusunda ne kadar titizlendiğini öğrenebilirdiniz...
Tabii, hükümetin izlediği politikalar sayesinde ülkede hayvancılık sektörünün iflas ettiğini…
…bir zamanlar yurtdışına küçük ve büyükbaş hayvan ihraç eden Türkiye’nin; ya et fiyatlarının yükseldiği zamanlar ya da kurban bayramlarında yurtdışından, ta Avusturya’dan, bugünlerde de Güney Amerika’dan kurbanlık ithal etmek zorunda kaldığını aklınızdan çıkarmamak koşuluyla…
Şimdi yaşanan olguları sıralayacak olursanız, gerçekleri örtecek açıklamaları yapmaları için emirlerine amade TV’lerde bir bakan gider, diğeri karşınıza çıkar.
Ne yapacaktık, vatandaşı etsiz mi bırakacaktık diyen öyle konuşmalar yaparlar ki; hayvancılığı bitirdiniz diyecek hal bırakmaz uzmanında, yazarında, çizerinde…
***
Van’da ve ilçelerinde, köylerinde hâlâ yaşanan sosyal, toplumsal sıkıntılar, önemli kimi olayları, kimi sorunları geride bıraktı.
29 Ekim’de önemli bir olay yaşadık.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a göre; “muhalefetin Cumhuriyet Bayramı kutlamaları 1999 depreminden sonra da aynı şekilde iptal edilmiş”.
Olabilir ama 1999 ile 2011’deki Türkiye arasındaki, tabii Ertuğrul Günay’ın yeni siyasal anlayışı gereği anlayamadığı “ufacık” bir farkla!
1999’da ülkeyi, Cumhuriyetin temel kural ve koşullarını kendi siyasal amaçlarına ve anlayışına uydurmaya çalışmayan.. çalışmak ne demek, aklının ucundan geçirmeyen, başında Ecevit’in bulunduğu bir hükümet yönetiyordu.
Bugünkü hükümetin aksine, laik Cumhuriyeti, üniter devleti zorlamayan bir hükümet!
Üstelik; 1999’da, 29 Ekim törenlerinin yapılmayacağını açıklayan hükümet kararı, Cumhuriyetin temel ilkelerini yozlaştırmaya dönük bir davranış diye yorumlanmadı.
Başbakan mı? Dün grupta yasak kararını “kutlamalar abartılı olmasın” diye aldıklarını açıkladı!
***
Hakkâri’de 24 şehit olayından sonra birden alevlenen PKK ile mücadele hangi aşamadadır? Güvenlik güçlerinin terör örgütüne yönelik geniş kapsamlı harekâtında alınan sonuçlar nedir, gibi sorular bugün yanıtsız.
Başbakan’ın PKK’yi sileceğimizi içeren açıklamaları havada kaldı. Kamuoyunu yatıştırmaya yönelik açıklamalar diye algılandı.
RTE ile ilgili bakanların açıklamaları, PKK’nin Kandil’de ve çevresindeki yuvalarının ortadan kaldırılacağı, terör örgütünün “bertaraf edileceği” kanısının yerleşmesine neden oldu.
Halk, sınır ötesi harekâtı bekler oldu. Hükümetin tam bu sırada TBMM’den sınır ötesi harekât izni alması, sınırda yoğunlaşan askersel eylemler, yakın günlerde “beklentinin gerçeğe dönüşeceği” izlenimini yarattı.
O günlerde Güncel’deki yorumlara göre; hükümet, K. Irak’ta askersel bir harekât yapamazdı, yapamayacaktı.
Zira içerde medyaya, muhalefete sert çıkışlar, dışarıda kimi ülkelere kafa tutan davranışlar sergileyebilirdi bu hükümet ama; K. Irak’a girmeye geldi mi sıra; masaya yumruğunu vurarak askerin Kandil’i temizlemesini engelleyen Barzani’ye, Bağdat’a, ABD’ye karşı çıkamazdı.
Çıkamadı da... K. Irak’a askerin girdiğini yalanladı. Bağdat ile ortak operasyonda uzlaşma da yok. RTE, üç beş gün sonra İstanbul’da görüşeceği Barzani’nin peşmergeleriyle PKK’yi denetim altına almayı düşlüyor.
Dışişleri Bakanı “Ya Irak işbirliği yapar ya da biz.. K. Irak’a gireriz” gibi tarihsel masallar söylemeye, PKK de cinayetlerine devam ediyor. Asker sınırda bekliyor.
Çözüm yine askıda!
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder