Medyanın tamamına yakını hazırolda!
Yargı el pençe divan durur konumda!
MİT ile polis özel fedai görüntüsünde!
Devletin bütün kurumları biat noktasında!
İş dünyası, meslek ve sivil toplum örgütleri hakeza aynı duruşta!
En önemlisi dış dinamikler yani küresel egemenlerle kader ortaklığı söz konusu!
Daha da vahimi ülkenin iki büyük muhalif partisi olan CHP ile MHP literatüre “Yandaş Muhalefet” kavramını kazandırıp AKP’ye siyasi meşruiyet kazandırıyor!
Sorarım size böyle bir kompozisyonda iktidarı alaşağı etmek mümkün olabilir mi?
İnsanların kitleler halinde dinlenip sindirildiği, yığınların türlü manipülasyonlarla afyonlanıp yönlendirildiği, dezenformasyonun en temel politika yapıldığı bir iklimde iktidar değişikliği sağlanabilir mi?
Bu soruya evet diyebilmek çok kolay değildir!
AKP ile Erdoğan’ın alaşağı olması ilk bakışta şu hallerde mümkündür:
1) Tayyip beyin Paxamericana’nın kazara buyruğunun dışına çıkması!
2) Suriye ile İran’la savaş durumunda kalmamız!
3) Ekonomideki krizin ortaya çıkıp buhran halini alması!
4) Kürt konusunun ülkeyi ayrıştırır bir noktaya ulaşması!
Ancak...
Üzülerek söylemeliyim ki, bu saydıklarım bile tek başına AKP’yi götürmez!
Eğer AKP’nin karşısına bir iktidar modeli ile güven veren bir lider profilini sunamaz iseniz AKP yine kötünün iyisi diye var olmaya devam eder!
Dürüst olalım bugünkü CHP ile MHP liderleri bu anlamda ümit vermiyorlar!
Peki AKP’nin yerini alabilecek olan siyasi yapı ile lider profili nasıl mı olmalı?
1) AKP soldan değil sağdan yıkılır, dolayısı ile kurulacak yeni siyasi yapı sağ eksenli olmalıdır!
2) Tayyip Erdoğan’a alternatif olacak lider profili ise mutlaka iki önemli özellikte olmalı.
3) Yeni liderin olmazsa olmazı lafla değil, gerçekten muhafazakar olması yani alnının secdeye değdiğinin toplum tarafından bilinmesidir. Keza buna paralel olarak yeni lider profili Türkiye’deki bütün siyasi ve İslami renklerde örneğin Alevi kardeşlerimizde kabul gören kavrayıcılıkta olmalıdır.
4) AKP’nin çöküşü gayrı milliğin iflası olacağından yeni liderin milliği, geçmiş eylem ve söylem referansları ile yüzde yüz tescilli olmalıdır.
5) Önümüzdeki süreçte ekonomi temel gündem olacağından yeni lider profili mutlaka ama mutlaka iktisat bilimine hakim olmalı ve çöken sisteme alternatif olarak Milli bir Ekonomi Modelini sunabilme donanımında ve de hazırlığında olmalıdır.
6) Hitabeti, enerjisi, iddiası ve dik duruşu ile tescilli olmalıdır!
7) Cumhuriyetin değerleri ile hasım olmamalı, Amerikan İslamcılarının yörüngesine girmemelidir!
8) Dış politikada yeni bir ufuk ve vizyon koyabilme birikiminde olmalıdır!
Peki ülkemizde böylesine çok iyi yetişmiş biri var mı diye sorarsanız cevabım şudur!
Vallahi var!
Dünden bugüne!
ERTUĞRUL ÖZKÖK: Dün Türkiye’nin gündemini elinde tutup siyasete ve hatta devlet politikalarına yön verirdi. Bugün AKP’den zarar görürüm endişesi ile aşk-meşk misali fantastik yazılar yazıyor.
GÜNERİ CIVAOĞLU: Babıali’nin ünlü başyazarlarından Cıvaoğlu’da AKP korkusu ile mesaisinin büyük bölümünü, çıtır mankenlerle televizyon programları yapmaya ayırıyor.
MEHMET BARLAS: AKP’yi eleştirmeye gönlü razı olmadığı için siyaset dışı yazıyor ve TV’de müzik programı yapıyor!
ZÜLFÜ LİVANELİ: Kamuoyunca bilinen siyasi kimliğine rağmen Ergenekon rüzgarı ile nezle olurum endişesi ile edebiyatçı olmamasına rağmen edebi yazılar yazmaya çalışıyor.
FİKRET BİLA: Siyasi haberci olmasına rağmen ne haber verebiliyor, ne de zerre bir eleştiri yapabiliyor.
İktidarda AKP olmasa, özde İslamcılar bunları yapardı
1) Irak ve Kaddafi için ağıtlar yakarlar ve Irak ile Libya’nın Haçlılar tarafından işgal edildiğini haykırırlardı!
2) Irak ve Libya’da ölenler ve hatta Kaddafi için temsili cenaze namazları kılıp mevlitler okuturlardı!
3) ABD, AB ve İsrail’in aleyhine gösteriler yapıp elçiliklerine siyah çelenkler bırakırlardı!
4) Suriye ve İran’ın hedef alınmasını İslam’a saldırı diye sunup kitleleri sokağa dökmeye çalışırlardı.
5) İktidarda olanları İslam düşmanı ve Haçlı yanlısı olmakla itham ederlerdi.
Peki bugün bütün bunlar niye mi olmuyor?
AKP iktidar olduğu için!
Paxamericana’nın AKP’yi niye kurdurup iktidar olmasını sağladı anladınız mı?
Türk ve İslam ülkeleri kamuoyunda infial olmasın diye İslam ambalajlı bir parti ile iş tutuyor Emperyalizm!
180 bin mi fazla 130 bin mi?
TIME dergisi malum bir anket yaptı!
Ankette iki soru var.
Birinci soru en çok beğendiğiniz, ikincisi ise en çok nefret ettiğiniz lider!
Besleme Türk medyası günlerce en çok beğenilenin Tayyip Erdoğan olduğunu yazdı.
Ama ne acıdır ki TIME dergisinin yönetimi beğenilenlerin içinde en çok oy alan Tayyip Erdoğan’ı değil de çok daha aşağılarda oy toplayan ABD borsasını işgal edenleri seçti!
Niye mi?
Türk medyası sakladı ama hakikaten geç de olsa ortaya çıkması gibi bir huyu var!
Buna göre meğer Tayyip bey en beğenilenler kategorisinde 120 bin oy alırken, en çok nefret edilenler oylamasında 180 bin oy aldı!
Bu tabloyu gören TIME yönetimi anında Erdoğan’ın üstünü çizdi!
Sahi bizim yandaş basına göre 120 bin 180 binden nasıl daha büyük olabiliyor da bir kez olsun TIME açıklamadan bu hususu haber yapmıyor!
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Yorum Gönder