Aleviler ve Aleviciler - Rıza Zelyut

Türkiye'de milyonlarca Alevi var amma pratikte çöp  kadar değeri yok.
Çünkü; örgütsüz...
Aleviler adına örgüt gibi ortaya çıkanlar da Alevilik adı altında siyasete soyunuyorlar. Yani gündemdeki Alevilik; geleneksel Alevilik değil; siyasal Alevilik...
İşte bu siyasal Aleviler (Aleviciler) yüzünden Alevi toplumunun saygınlığı eridi gitti.
Dikkat edin; medya artık Alevileri ciddiye bile almıyor.
Çünkü; Alevi toplumu kendi kimliğine tam sahip çıkmıyor. Bu konuda giderek cahilleşiyor ve asimile oluyor.
Alevileri temsil ediyormuş gibi duran örgütlerin büyük bölümü de ya yetersiz kişilerin ya da inancı öteleyen Alevicilerin elinde...  Bu yüzden de  Alevi örgütleri; toplumu ve siyaseti etkileyemiyorlar.

ABF KİMİN?
Şu an, Alevi dergahları ayrı bir havada, cemevleri ayrı bir havada, dernekler ve vakıflar ayrı bir havada... Maalesef,   Aleviler şaşkın ördek misali sağa sola savrulmuş haldeler. Tam ayakların baş olduğu bir süreç yaşanıyor.
Örneğin Ankara'da Alevi Bektaşi Federasyonu diye bazı derneklerin dahil olduğu bir kuruluş var. Bunlar bir anayasa paneli yapmışlar. Sonra da bir bildirge yayımlamışlar. Bildirgeyi inceleyince; çok haklı isteklerin dile getirildiğini görüyorsunuz. Örneğin; 'Cemevleri inanç merkezi olarak kabul edilmeli, buna uygun yasal düzenlemeler yapılmalı ve “ibadet yeri” kapsamına 'Cemevi' de alınmalıdır.'
Buna herkes katılır, sahip çıkar...
Peki bu örgüt; şu cümle ile ne demek istiyor? ' Yeni Anayasa, tekçi anlayışlar yerine çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı bir Anayasa olmalıdır.'
Masum ve doğru gibi duran bu cümleden benim anladığım şu: Türkiye Cumhuriyeti'nde birçok millet olduğu kabul edilsin...
Yani; Kürtlere özgürlük sözünün üstü kapalı bir biçimi bu.
Bu iddiam boşuna değil; çünkü başka bir yerde de 'ana dilde eğitim ve öğrenim hakkını güvence altına alarak, yerel yönetimlere de ana dilde hizmet sunma hakkı tanımalıdır.' diyorlar. Peki bu istek kimin isteğidir? Bu ABF Alevileri aptal mı sanıyor?
Zaten bu ayrıştırıcı önerinin yanlış olduğunu kendileri başka bir isteklerinde dile getiriyorlar.  İşte buyurun: ' Yeni Anayasa vatandaşlar arasında dil, din, ırk, etnik köken, her türlü düşünce, cinsiyet, yaş, medeni hal, cinsel kimlik gibi farklılıklara dayalı her türlü ayırımcılığı yasaklamalı...'
Sen hem dil, din, ırk, etnik köken farklılığı yasaklansın diyeceksin hem de tam bunu yaratan 'çok kimlikli bir Türkiye' isteyeceksin...
Hangisini istiyorsun arkadaş?
Hem, 'azınlık' kavramı kaldırılarak, 'eşit yurttaşlık hakkı' temel yaklaşıma dönüştürülmelidir.' diyeceksin hem de 'azınlık' fikrinin hayata geçirilmiş hali olan çok kimlikli toplum isteyeceksin. Alevilerin masum ve haklı taleplerinin arasına onlarla ilgili olmayan saatli bombalar yerleştireceksin...
Atatürk'e, devrimlerine, çağdaş hayat tarzına, sivil hukuka sahip çıkmayacaksın; tekke ve zaviye isteyeceksin.
Üstüne üstlük de Gadir-i Humm'un Arap Alevilerine ait bir şey olduğunu sanıp bunun bütün Aleviler için geçerli olduğundan dahi haberin olmayacak.

KİMİN OYUNU?
İnançlı Aleviler seni dışlayıp kendisine başka bir çatı arayınca da bağıracaksın: Cemaatin Alevilere oyunu!
Asıl oyunu; Alevileri  inançsız bir yığına çevirip Sünnileşmenin yolunu açarak sizler oynadınız... Alevilere din adına kılıç sallayanlarla kol kola; Nakşibendi veya Nurcu tarikatçilerle kol kola olduğunuzu; o bildirinin içine yerleştirdiğiniz istekler göstermiyor mu?
Bunu gören sıradan Alevi vatandaş  kendi geleneksel inancını yaşayabileceği başka çatı arayacak; o zaman bağıracaksınız: Cemaatin oyunu!
O cemaat sizsiniz: Alevileri Sünnileştiren bir merkez olduğunuzu da yaşananlar gösteriyor. Aleviden inancını alıyorsunuz; onu inanç kırsalındaki kurda kuşa yem ediyorsunuz. Yetmiyor bir de Alevileri cumhuriyet değerlerinin karşısına dikmeye uğraşıyorsunuz.
Devam edin bakalım... Er geç bu Aleviler de uyanacaktır...

Rıza Zelyut/GÜNEŞ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget