Üniversite Enflasyonu ve Kıbrıs - Mümtaz Soysal

ODTÜ’NÜN, yani Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi’ni açmak, Ada konusundaki Ankara politikasının belki en akıllıca atılmış adımlarındandır.
Bu tanıma, o politikanın hayli çok olan yanlışlarından bazılarını bir ölçüde düzeltmeye yarayabilecek bir adım. O yanlışlardan biri şu olmuştu: Madem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde böyle bir üniversite başlangıcı yapılacaktı, onun yerinin, binalarının ve tesislerinin kurulacağı araziyi kararlaştırmakta böyle çekingen ve “taviz kokan” bir tutuma gerek var mıydı? Gerçekten, öyle bir yer seçildi ki; şu sonuç, gereksiz bir biçimde, ama açıkça sırıtmaktaydı: Yani iki toplumun anlaşabilmesi için Ada’nın batısında, son derece verimli ve narenciye bahçeleriyle dolu Güzelyurt bölgesinde de toprak verilecek, Rumların ve arkalarındaki Batı âleminin istediği gibi o bölgedeki sınır çizgisi epey kuzeyde, neredeyse denize çok yakın bir yerlerde olacak. O mesajı verebilmek için ODTÜ “Kampus”un yeri, sanki “Güneyindeki yerleri terk edebiliriz” dercesine yukarı çekilmiş olmaktaydı.
Ama artık, kapanmış olması gereken o sayfayı çevirip geleceğe doğru ve sağlam bakılabilmeli: Bu girişim mutlaka başarıya ulaşmalı ve Ada’nın kuzeyinde bütün Ortadoğu’nun çekim merkezi ve olabilecek ciddi bir teknik üniversitenin kurulması tamamlanmalıdır.
Gelgelelim, Türkiye’deki “çılgın” denebilecek kadar kötü “olur olmaz üniversite açma” hastalığı Kuzey Kıbrıs’taki ender doğru bir girişimi de olumsuz etkilemektedir. Lise açar gibi her ilde, hatta ilçelerde üniversite açtınız mı, ailelerin ve gençlerin değer ölçüleri şaşmakta, anavatanındaki “nitelikli yükseköğretim” beklentisi karşılanmış gibi bir sonuç ortaya çıkmakta. Sonuç, kısaca şu: Kuzey Kıbrıs’ta da nitelikli birkaç üniversite bulunduğu ve onları daha da destekleyip bütün bölgeye örnek olacak biçimde yüceltmek gerekirken anavatandan gelen öğrenci sayısı azalmakta, sınavlarında giriş puanları düşmekte, yeni üniversite enflasyonunun ister istemez yarattığı “nitelik erozyonu” Kuzey Kıbrıs’a da bulaşmakta. Oysa normal olarak tersi beklenir, değil mi? Sayı çoğaldıkça, iyinin, niteliklerin değeri artmalı.
Ama tuhaf bir biçimde o değer düşmekteyse, doğru planlamaya ve değere yönlendirmeye gereksinim var demektir.
Yeni YÖK bunu yapabilecek mi?

Mümtaz Soysal/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget