3 sandık ve Putin modeli! - Sabahattin Önkibar
Ankara kulislerindeki son senaryo şudur:
Malum ajandaya göre ufukta üç ayrı seçim var.
Bunlar:
1) 2014’ün Mart’ındaki Mahalli Genel Seçimler.
2) 2014’ün Ağustosundaki Cumhurbaşkanlığı seçimi.
3) 2015’teki Genel Seçim!
AKP’li siyaset mühendisleri bu üç seçimin yazılı olan tarihlerinde ayrı ayrı yapılması durumunda AKP ve Tayyip Erdoğan’ın istediği sonuçları alamayacağını, muhalefetin ilk yani Mahalli Genel Seçim sonrasında yeniden dizayn olup toparlanacağını, dolayısı ile üç seçimin aynı anda yapılmasının AKP ile Erdoğan için hayati olduğu vurgusunu yapıyor!
Başka bir anlatımla bir yıl içinde üç ayrı seçim AKP için risk çünkü bu zaman diliminde üçüne de motivasyon sağlayıp enerjik olmak çok zor ama özellikle son olarak yapılacak olan genel seçim önemli zira AKP iktidarı kaybederse Belediyeler ve Çankaya Köşkünün önemi kalmaz!
Buradan hareketle AKP tabir yerinde ise seçim vurgunu yapmak için proje geliştiriyor ki sızan ilk bilgi 3 sandığın aynı anda konacağıdır. Bu yapılırsa AKP bütün gücü ve enerjisi ile seçim gününe kendini endeksler ve sınırsız medya, para ve de iktidar gücü ile sonuç alır!
Peki seçim günü ne zaman mı?
Mart 2014!
Niçin mi o gün?
Anayasaya göre o tarihe mecburlar zira malum Mahalli Genel Seçimlerin 5 yılda bir olması zorunluluk!
Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimi mi sordunuz!
Abdullah Gül süresinin bitimini beklemeyecek ve zamanından 8 ay önce istifa edip Tayyip Erdoğan’ın yerine AKP’nin başına geçecek! Bu istifa ile Cumhurbaşkanlığı makamı boşalacağından orası için de seçim kaçınılmaz olacak ki oranın adayı malum Tayyip Erdoğan olacak!
Üçüncü adım ise Mart 2014’deki Mahalli Genel Seçim ile Cumhurbaşkanlığı seçimi sandıklarına üçüncü bir sandığın ilavesi olacak ki, o da genel seçimin yapılmasıdır. Bu şekilde yaygın ifade ile bir taşla üç kuş vurulacak!
Akla yatkın gibi görünen bu planlama için en büyük engel zaman olgusudur ki Türkiye gibi coğrafyalarda bir hafta bile siyasette uzun bir süredir!
Evet Ankara’da Putin Modeli yani Tayyip bey’le Gül’ün yer değiştirmesi birilerinin dilinde ama Erdoğan’ın hasta olması ve Gül’den çok hoşlanmaması ve de Paxamericana’nın Federatif yapıya geçiş dayatması gibi pek çok husus bu planlamanın önündeki engellerden bir kaçıdır! Kumar ve abdest AKP ile kol kola girdi Matematik yalan söylemez!
İşte rakamlar:
AKP öncesinde yani 2002 senesinde Türk toplumu kitlesel talih oyunlarına ya da toplumsal kumara yılda 813.965.662 TL harcarken bugün bu rakam zirve yaptı!
Ne kadar mı oldu?
6.785.972.796 TL oldu!( 8 misli arttı)
Bu dönem kitlesel kumar tabir yerinde ise müesseseleşti!
İDDAA ve Spor Loto gibi oyunlar AKP ‘den önce yoktu yani bu illet AKP iktidarı ile vücut buldu.
Dramatik olan şey bu kitlesel kumar kurumlarına ünlü vaiz Timurtaş Hoca’nın oğlu Bekir Yunus Uçar misali namazlı-abdestli isimlerin genel müdür yapılmasıdır! Evet AKP iktidarı ile maalesef kumar ile abdest iç içe bir görüntü veriyor,yazık! “Yunan ormanını yaktık” diyen Başbakan! Bu aralar Yunan Parlamentosu ile medyası ayakta!
Niçin mi?
Eski bir Türk Başbakanının Yunan Ormanlarını yaktık anlamına gelen açıklamaları sebebiyle!
Kim midir o devletlü?
Mesut Yılmaz!
Ne mi dedi?
Susurluk raporunda açıklanmayan ya da sansürlü olan 15 sayfada o yıllarda yanan Yunan Ormanları ile ilgili bilgilerin olduğunu söyledi!
E sen bunu söylersen elin Yunanı da haklı olarak kıyameti koparır!
Mesut Yılmaz güya iyi eğitimli ve üstelik Dışişleri Bakanlığı yapmış eski bir Başbakan! Soruyorum böylesi donanımda olan biri nasıl bu sözü eder?
Eskiler kahtı rical derdi ki anlamı devlet adamı kıtlığıdır. Maalesef Türkiye epeydir böyle bir kıtlıkta kıvranıp duruyor! Star TV’yi Şahenk’e kim aldırdı? Ferit Şahenk’i biliyorsunuz Garanti Bankası ile Doğuş Gurubunun patronudur!
Dahası, Woksvagen gibi Türkiye’de çok satan Alman arabalarının da tek acentesidir!
Şahenkler ilginç bir aile ve her dönem politize olup öne çıkarlar!
Bu aile 28 Şubat’ın en büyük destekçisiydi!
Dahası CHP mebusu Faik Öztrak’dan dinlediğime göre, Ferit Bey’in halası halen CHP’de yönetici.
Tablo bu iken Ferit Bey son dönem AKP’nin hoparlörü gibi davranıyor!
NTV’da yapılan gazeteci kıyımları ile kaldırılan programlar ortada. Prof. Emre Kongar gibi bir isim bile kapıya kondu!
Bitmedi Star TV Aydın Doğan’dan satın alınarak dolaylı olarak Uğur Dündar ile Yılmaz Özdil’in tasfiyesi sağlandı.
Peki ama bu kadar AKP yanlılığı neden?
Tam bu noktada soralım:
1) İstanbul Boğazı’nın içindeki tüp geçidin devamı olan Doğuş’un aldığı o projede neler yaşandı?
2) Doğuş İnşaat Gurubunun halen yürüttüğü ve ilgilendiği dev projeler hangileridir?
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Yorum Gönder