Millet ve Vekilleri! - Kurtul Altuğ

Ülkemizde milletvekili olmak onurlu bir vatan görevi sayılırdı. Milletin oyuyla seçilen ve yemin ettiği andan itibaren bütün Türk milletinin vekili kabul edilen bu insanların Anayasa’nın emrettiği tüm ilkeleri millet adına savunması, görevinin kutsallığı olarak tanımlanır. Ama olup bitenlere bakınca artık milletvekillerinin bu işi kendi olanaklarını artırmak için seçtikleri, paralı bir meslek olarakgördükleri açıktır. Şu haberi lütfen okuyunuz:
“CHP’de, milletvekili emekli maaşı zammında imzası bulunduğu gerekçesiyle disiplin işlemi başlatılması planlanan Bolu Milletvekili Tanju Özcan isyan etti.
Özcan, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin ‘Önergeyi imzala’ talimatı nedeniyle imza attığını, Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın da iki önergede de imzasını görmesine rağmen kendisine hiçbir itirazda bulunmadığını söyledi.
Özcan olayı şöyle anlattı: ‘Ben PM toplantısındayken, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi aradı. ‘Biz AKP ile anlaştık. Maaşlara zam yapılacak. Başkanlık divanı üyeleri olarak getirmek istiyoruz ama diğer 3 arkadaşı etkiliyor, imza atmaları sıkıntı yaratabilir. Bu düzenleme seni etkilemiyor, o yüzden senin atmanı istiyoruz’ dedi.
Daha sonra önerge Akif Bey’in dediği doğrultuda geldi. Ben de bunu haber vermek için kendisini aradım ama ulaşamadım.’
Akşam 21.00 gibi Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın elinde imzaladığı önergeyi gördüğünü de anlatan Özcan, ‘Partimizi rahatsız eden bir şey varsa imzamı çekebilirim’ dedim. ‘Konuyu bilmiyorum, gerekirse ararım’ dedi ama önerge gece 00.00 gibi görüşüldü, 3 saat bana hiçbir şey söylenmedi, beni aramadı.
Emine Hanım 2. önergeyi de gördü. ‘İmzalama’ deseydi imzalamazdım. Olayın detayını basından duyduk’ şeklinde konuştu.”
Maaşa Zam, İşe Devam
Bu haber, bir milletvekilinin açıklamasından çıkan acı bir gerçektir. Öyle ki daha dün o milletvekilinin lideri olan zat ve arkadaşları “bu yanlış uygulamaya” karşı çıkacaklarını açıklıyordu. Uzun süredir milletvekili maaşlarına Meclis’te gece yarıları çaktırmadan yapılan zam furyası almış başını gidiyor.Oysa ülkede onları seçen millet tenceresini kaynatacak aşa, başını sokacak bir kulübeye muhtaç.
Fukara insanlar sokaklarda ölürken ya da emekli kuyruklarında bekleyenler kalp krizi geçirirken, kimse aldırmıyor. Meclis’te kendi kendilerine zam yapan milletvekilleri, bakın nasıl da ‘Sen dedin, ben yaptım’ kavgası yapıyor.
Asgari ücret 600 lirayı geçmiyor, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2 bin 800 lira olarak açıklanıyor. Nerede kaldı Anayasa’nın sosyal adalet ilkesi? İşsizler ordusu 10 milyonu geçmiş, ülkede istihdam yaratacak tek bir fabrika bacası tütmüyor. Nerede kaldı kalkınan Türkiye? Nerede ileri demokrasi?
Yıllar önce milletvekili maaşları o zamanın parasıyla 3 bin 500 liraydı ve rahmetli Coşkun Kırca milletvekili maaşı yetmediği için benim aracılığımla Şekerbank Genel Müdürü Ömer Sunar’dan 3.500 lira hatır kredisi alırken eziliyordu. Yabancı ülkelerin milletvekillerine bakarsanız, Küba’da milletvekilleri maaş almıyor, öteki ülkelerde milletvekillerinin milli gelir dağılımından aldıkları maaşın eşitsizliği kabul edecek derecede aştığına rastlanmıyor. Peki bizde niye böyle? Millet aç...
Milletin vekilinin altına araba hatta maaşlı şoför çeken zihniyet elbette Başbakan’ın uçağını 6′dan 7′ye çıkarır. Neye kızıyorsunuz ki?

Kurtul Altuğ/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget