ABD’nin Irak’tan çekilmesi başta bu ülkede olmak üzere, bölgede önemli değişikliklerin başlamasına neden oldu.
Ancak bu değişiklikler, “Irak’ta karışıklık” şeklinde okunuyor ve ABD’nin çekilerek, “bölgeyi kaosa terk ettiği” iddia ediliyor.
Kuşkusuz bu sonuç, bölgeden değil de Atlantik’ten bakmanın eseridir.
Çünkü Irak’a bölgeden baktığımızda, bölge yararına iki önemli sonuçla karşılaşıyoruz:
1. TEZ: IRAK BİRLEŞİYOR
ABD Irak’ı 1991′de ikiye, 2003′te de üçe bölmüştü.
Irak 1991′de Araplar ve Kürtler arasında ikiye, 2003′te de Sünni Araplar, Şii Araplar ve Kürtler arasında üçe bölünmüştü. Bu bölünme Irak’ın yönetiminde de resmi olarak uygulandı. Cumhurbaşkanı’nın Kürt, Meclis Başkanı’nın Sünni Arap ve Hükümet Başkanı’nın da Şii Arap olması yasaya bağlandı.
Kürt Celal Talabani Cumhurbaşkanı, Sünni Arap Usame Nuceyfi de Meclis Başkanı oldu. Hükümet Başkanlığı ise Şii Arap Nuri El Maliki ile Şii Arap İyad Allavi arasında önemli bir yarışa sahne oldu.
Washington, Ankara ile birlikte Allavi’nin başbakan olmasını istiyordu, Bağdat ve Tahran ise Maliki’nin…
Dokuz ay süren mücadeleyi Maliki kazandı. Maliki’nin en önemli icraatı da, ABD’nin Irak’ta kalma girişimlerine engel olmasıydı.
Maliki’nin “birlik” temelli politikalarına karşılık vermeye çalışan ABD, AKP ev sahipliğinde Barzani-Allavi ittifakı oluşturdu. İttifakın üçüncü ayağı ise Cumhurbaşkanı’nın Sünni Arap yardımcısı Tarık El Haşimi’ydi.
Maliki son ABD askerinin de ülkesini terk etmesinden sonra harekete geçti ve Haşimi’yi tutuklatma kararı çıkarttı. Haşimi, kuzeye kaçıp Barzani’ye sığındı.
Haşimi Türkiye’nin siyasal himayesini istedi ve tıpkı özerk Kürt Bölgesi gibi özerk Sünni bölgesi istedi. İyad Allavi de eşzamanlı ortaya çıkarak, erken seçim istedi.
Ancak Allavi-Barzani-Haşimi üçlüsünün başarı şansı görünmüyor, zira Irak’ın en önemli kuvvetleri Maliki’ye destek veriyor.
ABD BÖLDÜ, MALİKİ BİRLEŞTİRİYOR
Aslında Maliki’nin Irak’ı birleştirmeye yönelik hamleleri ABD henüz tamamen çekilmeden başlamıştı.
Maliki’nin kuzeyin petrol anlaşmalarına karşı gösterdiği tepki, sürecin önemli bir işaretiydi.
Ve Nuri El Maliki’nin kuzeydeki özerk yapıya karşı izlediği bu çizgi, ABD’nin böldüğü Irak’ın birleştirilmesi sürecini başlattı.
2. TEZ: BÖLGE BİRLEŞİYOR
Irak Başbakanı Nuri El Maliki ülkesinin birliği gibi, bölgenin de birliğini savunuyor. Maliki, ABD’nin tehdit ettiği komşuları İran ve Suriye’yle hem bölgesel ittifaklar kurdu, hem de iki ülke arasında ekonomik ve siyasal köprü oldu.
Örneğin İran doğalgazının Suriye üzerinden Akdeniz’e taşınmasını sağlayacak 5,200km’lik boru hattı anlaşmasını imzaladı; İran rejim muhalifi Halkın Mücahitleri örgütünün Irak’taki kampını kapatma kararı aldı; ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırım kararlarına uymadığı gibi komşusuna yaptırımlar karşısında açık destek verdi; Arap Birliği’nin Suriye kararlarına muhalefet etti vb.
Kısacası Maliki, komşuları İran ve Suriye’yle bölgesel birlik oluşturdu, hem de ülkesini tam dokuz yıl işgal eden ABD’ye rağmen…
Bölgenin bu yeni gerçeği, Filistin’de de hissediliyor… Hamas’ın FKÖ’ye katılma kararı, Filistin’i birleştiriyor.
ABD’nin askeri varlığının bölme gücü azalınca, bölge ülkelerinin birlik kurma gücü büyüyor.
Mehmet Ali Güller/AYDINLIK
Yorum Gönder