Hava Kuvvetleri’nin önceki gece sınırın Irak tarafında insansız hava araçlarından gelen görüntülerde gözlenen hareketlilik üzerine düzenlediği operasyonda ‘terörist sanarak masum sivilleri öldürdüğü’ iddiası toplumda en ufak kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ayrıntılı biçimde soruşturularak açıklığa kavuşturulmalıdır.
Ancak inceleme sonucunu beklemeden Genelkurmay Başkanlığı’nın ilk açıklamasındaki bazı boşluklara bakarak önümüzdeki günlerde “İnsansız hava araçlarından gelen istihbarat görüntüleri ne kadar güvenilirdir?” gibi sorgulamaların başlayacağı tahmin edilebilir.
Bakanlar Predator’dan çok memnun
AKP hükümetinin stratejik öneme sahip bir Amerikan radarına ev sahipliği yapmayı kabul etmesinin ardından Washington yönetimi, Ankara’nın PKK ile mücadele kapsamındaki taleplerine daha sıcak yaklaşır oldu. Bunun en son somut göstergesi, Irak’ta kullandıkları insansız hava araçları ’Predator’lardan dördünü Türkiye’nin taleplerini karşılamak için İncirlik’e konuşlandırmayı kabul etmeleriydi.
TSK’nin son dönemde gerçekleştirdiği başarılı operasyonların ardında bu Predatorlardan gelen görüntülerin rolü var. Nitekim Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından yurtdışında görev yapan Türk büyükelçilerine geçen hafta verilen brifingde de şu değerlendirme yapılmış:
“Predatorların çalışmasından memnunuz. Çok değerli istihbarat geliyor. Bu sayede Hava Kuvvetleri geçmişte ulaşamadığı hedefleri şimdi başarıyla yok ediyor. Bundan PKK’liler de şaşkın!”
Komuta Amerika’da, görüntü Ankara’da
Önceki günkü operasyon kararında da etkili olduğu anlaşılan bu paylaşımın işleyişini üst düzey bir ABD diplomatı bize şöyle anlattı:
“İncirlik’te konuşlu Predatorlar, ABD’deki bir karargâhtan ve Amerikalı subaylar tarafından komuta edilerek uçuruluyor Irak üzerinde. Çektikleri görüntüler aynı anda, gerçek zamanlı olarak Türk Genelkurmayı’na ait karargâha indiriliyor. Karargâhta Türk subayları ile Amerikalı teknik ekip bir arada görev yapıyor. Türklerin talepleri doğrultusunda, uçuş esnasında Predator sağa sola, yukarı aşağı ya da daha önce üzerinden geçtiği bir bölgeye tekrar yönlendirilerek yeni görüntüler elde edilebilir.”
Önceki geceki hava harekâtı sonrasında, bu istihbarat görüntülerinin, Genelkurmay tarafından nasıl operasyonel hale getirildiği sorusu akıllara takılıyor. Yani, kilometrelerce yukarıdan çekilen bir görüntüdeki grubun terörist mi, yoksa kaçakçı ya da tarlada çalışan çiftçiler mi olduğu ayırt edilebiliyor mu? Karıştırma riski nasıl minimuma düşürülebilir?
İstihbaratı sağlayan kaynak konumundaki ABD’lilerin kafasında da bazı soru işaretleri olduğu biliniyor. Büyükelçilik yorum yapmaktan kaçınıyor ama ABD Büyükelçiliği’nden çok üst düzey bir ismin, yakın zamanda görüştüğü bir Bakan’a, “Aktardığımız istihbaratın Türk makamlarınca nasıl değerlendirildiği konusunda hiçbir bilgimiz yok” diyerek kuşku imasında bulunması oldukça düşündürücü.
***
İnceleme sonucu ne yönde çıkarsa çıksın, hükümetin ve özellikle de güvenlik ve istihbarat birimlerinin, insansız hava araçlarından akan istihbarat görüntülerinin sağlıklı değerlendirilmesi konusunu gecikmeksizin ve kapsamlı biçimde gözden geçirmesinde büyük yarar olacağı kanaatindeyiz.
Utku Çakırözer/Cumhuriyet
Yorum Gönder