Yargı ile terör hiç yan yana gelir mi?
Elbette gelmez!
Ancak gidin sorun AKP’li bir muhalife açıktan yargı teröründen söz eder!
Hacı Bayram Camiinde Aydın Menderes’in cenaze namazındaydım!
Kiminle el sıkışsam aman “dikkat” dedi bana!
Neden mi?
AKP ile Cemaate itirazlarım olduğu için!
Saflığa vurup, “Benim evim camdan değil, korkacak zerre bir şeyim olsa yıllardır muhalefet edebilir ve başkasının evine taş atabilir miydim?” dememle ardı ardına şu karşılıkları aldım:
* “Bilgisayarına virüs gönderirler.
* İki gizli tanık uydurup tutuklarlar ve yıllarca suçunu bile söylemeden ve de mahkemeye çıkarmadan içerde bırakırlar!
* Filanca ile telefonda konuştu, deyip içeri atarlar!
* Hükümet aleyhindeki yazılarını ve Televizyon Programlarını bir maddeye uydurup suç olarak yorumlarlar.”
Gülümseyerek sustum!
Peki bu söylenenler paranoya mıydı?
Keşke öyle olsa da, değil zira yaşanılan onlarca hadise var!
İyi de yargı gibi bir kurum gerçekte öyle olmasa dahi bugün böyle algılanıyor ise bunun adı açık bir çürüme ve hatta çöküş değil mi?
Evet soruyorum bu hal bizatihi tuzun kokması değil midir?
Sakın ha bu satırlarımı ürkmek ve korkmak olarak yorumlamayın!
Bu satırların yazarı Üniversiteye girdiği günden beri ama eğri ama büğrü doğru bildikleri ve inandıkları doğrultuda zerre eğilmemiştir ki 50’sinden sonra çark etmez!
Feveranım hukuk kılıfı ve ambalajı ile yapılan zulmüdür!
İyi de bunun bir karşılığı ya da müeyyidesi yok mudur?
Hadi bu tarafı ayarladınız peki ya öbür taraf?
Mübarek dinimizde kul hakkı diye bir şey var, bunu bilmez ve korkmaz mısınız?
Yoksa pek çok şey gibi kul hakkını da suç olmaktan çıkardınız mı?
Eğer öyle ise vallahi siz Müslüman değil, başka bir şeysiniz!
Elbette gelmez!
Ancak gidin sorun AKP’li bir muhalife açıktan yargı teröründen söz eder!
Hacı Bayram Camiinde Aydın Menderes’in cenaze namazındaydım!
Kiminle el sıkışsam aman “dikkat” dedi bana!
Neden mi?
AKP ile Cemaate itirazlarım olduğu için!
Saflığa vurup, “Benim evim camdan değil, korkacak zerre bir şeyim olsa yıllardır muhalefet edebilir ve başkasının evine taş atabilir miydim?” dememle ardı ardına şu karşılıkları aldım:
* “Bilgisayarına virüs gönderirler.
* İki gizli tanık uydurup tutuklarlar ve yıllarca suçunu bile söylemeden ve de mahkemeye çıkarmadan içerde bırakırlar!
* Filanca ile telefonda konuştu, deyip içeri atarlar!
* Hükümet aleyhindeki yazılarını ve Televizyon Programlarını bir maddeye uydurup suç olarak yorumlarlar.”
Gülümseyerek sustum!
Peki bu söylenenler paranoya mıydı?
Keşke öyle olsa da, değil zira yaşanılan onlarca hadise var!
İyi de yargı gibi bir kurum gerçekte öyle olmasa dahi bugün böyle algılanıyor ise bunun adı açık bir çürüme ve hatta çöküş değil mi?
Evet soruyorum bu hal bizatihi tuzun kokması değil midir?
Sakın ha bu satırlarımı ürkmek ve korkmak olarak yorumlamayın!
Bu satırların yazarı Üniversiteye girdiği günden beri ama eğri ama büğrü doğru bildikleri ve inandıkları doğrultuda zerre eğilmemiştir ki 50’sinden sonra çark etmez!
Feveranım hukuk kılıfı ve ambalajı ile yapılan zulmüdür!
İyi de bunun bir karşılığı ya da müeyyidesi yok mudur?
Hadi bu tarafı ayarladınız peki ya öbür taraf?
Mübarek dinimizde kul hakkı diye bir şey var, bunu bilmez ve korkmaz mısınız?
Yoksa pek çok şey gibi kul hakkını da suç olmaktan çıkardınız mı?
Eğer öyle ise vallahi siz Müslüman değil, başka bir şeysiniz!
Yaşar’a öyle, Koşaner’e böyle!
Işık Koşaner Genel Kurmay Başkanlığından ne zaman emekli oldu?
5 ay önce!
Peki 150 gündür Işık Paşa’ya neden araç tahsis edilmedi?
Öyle ya eski Genelkurmay başkanlarına araç tahsisi bir zorunluluk ya da teamül!
Yoksa bu tutum Koşaner’in TSK’ya yapılan malum psikolojik harekatı istifa ederek protesto ettiği için midir?
Değilse nedir açıklar mısınız?
Eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’e zırhlı Mercedes tahsis eden Tayyip bey Işık Paşa’yı neden görmezden geldi? Genelkurmay Başkanı bir savcıdan daha mı önemsiz ve az tehdit altındadır?
Diyeceksiniz ki 5 ay sonra fark etti ve zırhı olmayan bir Renault tahsis etti!
Sorumu yineliyorum, neden 150 gün sonra ve dahası niçin zırhı bile olmayan ucuz bir araba?
Yaşar Büyükanıt’a zırhlı trilyonluk araç, Koşaner’e zırhsız Renault!
Sebep bellidir, Koşaner Dolmabahçe’de sır görüşme yapmadı da ondan!
5 ay önce!
Peki 150 gündür Işık Paşa’ya neden araç tahsis edilmedi?
Öyle ya eski Genelkurmay başkanlarına araç tahsisi bir zorunluluk ya da teamül!
Yoksa bu tutum Koşaner’in TSK’ya yapılan malum psikolojik harekatı istifa ederek protesto ettiği için midir?
Değilse nedir açıklar mısınız?
Eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’e zırhlı Mercedes tahsis eden Tayyip bey Işık Paşa’yı neden görmezden geldi? Genelkurmay Başkanı bir savcıdan daha mı önemsiz ve az tehdit altındadır?
Diyeceksiniz ki 5 ay sonra fark etti ve zırhı olmayan bir Renault tahsis etti!
Sorumu yineliyorum, neden 150 gün sonra ve dahası niçin zırhı bile olmayan ucuz bir araba?
Yaşar Büyükanıt’a zırhlı trilyonluk araç, Koşaner’e zırhsız Renault!
Sebep bellidir, Koşaner Dolmabahçe’de sır görüşme yapmadı da ondan!
Gül veto edip imaj mı yapacak?
Başkent’teki yaygın söylenti şudur:
Malum Abdullah Gül şike yasası olayında imaj bağlamında müthiş bir vurgun yedi ya!
Güya şimdi o vurgun tamir edilecekmiş!
Nasıl mı?
Kamuoyundan büyük tepki alan milletvekili ve emeklilerinin maaş zammını veto ederek!
Abdullah bey veto etmezse yasa zaten CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürülüyor, bu itibarla yasa kendisinden değil de oradan dönerse Gül zor duruma düşer dolayısı ile bu hususu da dikkate alıp yeni düzenlemeyi imzalamayacak deniliyor!
Peki bizim bakışımız mı?
Cumhurbaşkanı zerre tereddüt etmeksizin bu baskın yasayı derhal geri çevirmelidir ki, sanki öyle olacak!
Dileriz yanılmayız!
Malum Abdullah Gül şike yasası olayında imaj bağlamında müthiş bir vurgun yedi ya!
Güya şimdi o vurgun tamir edilecekmiş!
Nasıl mı?
Kamuoyundan büyük tepki alan milletvekili ve emeklilerinin maaş zammını veto ederek!
Abdullah bey veto etmezse yasa zaten CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürülüyor, bu itibarla yasa kendisinden değil de oradan dönerse Gül zor duruma düşer dolayısı ile bu hususu da dikkate alıp yeni düzenlemeyi imzalamayacak deniliyor!
Peki bizim bakışımız mı?
Cumhurbaşkanı zerre tereddüt etmeksizin bu baskın yasayı derhal geri çevirmelidir ki, sanki öyle olacak!
Dileriz yanılmayız!
STV TRT’ye taşındı!
Bir televizyon diğerine nasıl mı taşınır?
Kadrolarıyla!
STV aynen bu şekilde TRT’ye taşındı!
Bunun anlamı ne midir?
TRT’nin STV’nin misyonuna oturmasıdır!
İyi ama TRT kamunun malı ve 74 milyonun parası ile beslenmiyor mu?
Öyle ise devletin bu kurumu misyonu malum olan STV’ye nasıl dönüşür!
Bu TRT Kanunu’na göre suçtur ve devran döndüğünde hukuk önünde hesap sorulur!
Bakın STV’nin bütün haber kadrosu, yöneticileri ve programcıları büyük paralarla TRT’de köşe başlarına oturtuldu.
Mesela kimler mi?
İşte size bir demet:
Ahmet Böken, Ahmet Torun, Cahit Atasever, Bertan Golal, Özcan Keser, Mehmet Çığın, Meryem Özkurt, Hakan Aksel, Seyit Kılıç, Baran Taş, Savaş Genç, Faruk Bilgin, Osman Turan ve Mehmet Gündem!
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Kadrolarıyla!
STV aynen bu şekilde TRT’ye taşındı!
Bunun anlamı ne midir?
TRT’nin STV’nin misyonuna oturmasıdır!
İyi ama TRT kamunun malı ve 74 milyonun parası ile beslenmiyor mu?
Öyle ise devletin bu kurumu misyonu malum olan STV’ye nasıl dönüşür!
Bu TRT Kanunu’na göre suçtur ve devran döndüğünde hukuk önünde hesap sorulur!
Bakın STV’nin bütün haber kadrosu, yöneticileri ve programcıları büyük paralarla TRT’de köşe başlarına oturtuldu.
Mesela kimler mi?
İşte size bir demet:
Ahmet Böken, Ahmet Torun, Cahit Atasever, Bertan Golal, Özcan Keser, Mehmet Çığın, Meryem Özkurt, Hakan Aksel, Seyit Kılıç, Baran Taş, Savaş Genç, Faruk Bilgin, Osman Turan ve Mehmet Gündem!
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Yorum Gönder