Kolayı Zorlaştırmak - Mümtaz Soysal

ÜSTÜMÜZE yoktur,basit ve tartışmasız yapılabilecek işleri çapraşıklaştırıp güçleştirmekte kimse bizim toplumla yanşamaz.Son zamanlarda öyle sorunlar yarattık ki değerli zamanımızın büyükçe bölümü artık hep onjarı çözmeye gidecek.
Örneğin,cumhurbaşkanının görev süresi:Tartışılması ve hatta çekişmesi aylar önce başladı,daha da sürecek.
Yürürlükteki anayasada süre "beş yıl" diye yazıyor ve burası anayasa kurallarının herkesi bağladığı bir hukuk devleti,değil mi?
Yok,hayır,kimse açıp okumadığı ve kural bazılarının işine gelmediği için bin dereden su getirilmekte ve saçma sapan hukuk nedenleri sayılıp ne diller dökülmekte.Şimdiye kadar olmadı ama emin olun,pek yakında şu bile söylenecek. "Fransa'da devlet başkanının arka arkaya yedişer yıl iki kez seçilebildiği bir anayasa değiştirilerek 2002 seçimlerinden sonra beşer yıllık iki dönem için seçilebilmeye olanak veren yeni düzene geçildiğinde daha önce yedi yıl için seçilmiş olan Mösyö Chirac'ın o süreyi tamamlaması beklenip şimdikinin seçimine ancak o zaman gidildi;bizde de öyle olmalı"
Sanki aynı anayasayla yönetiliyormuşuz gibi!
Üstelik,böyle söyleyecek olanlara anlatmalı ki Fransa'daki anayasa değişikliği yapılırken görevdeki devlet başkanının süresini tamamlanmadan yenisinin seçimine geçilmeyeceği de açıkça belirtilip kurala bağlanmıştı.Bizde öyle mi oldu?Ayrıca orada sadece süre söz konusuydu.Bizimki ise Meclis'te seçimden halkın seçimine geçildi.
Atasözümüz "Türkün aklı sonradan gelir" diyor diye hep böyle mi davranacağız?Yoksa,geç kalmış akıl gelmeden hukuku işimize geldiği biçimde kullanmak gibi alaturka bir kurnazlığımız mı var?
İktidarın son yıllar boyunca anayasa konularını danıştığı bir anayasa profesörü bile "süre beş yıldır" derken aksini yapmaya kalkmak pek hayra alamet sayılmaz.Endişe verici olan,kurallarla böyle oynama alışkanlığının topluma da sıçraması ve öylece şiddete dayalı olmayan değişik türden bir anarşinin her şeye egemen olmasıdır.
Oysa,özde "muhafazakâr" bir demokrasiyle yönetildiğimiz söylenmekte.Demek ki muhafazakârlığın tanımı da değişti.Çünkü,muhafazakârlığı iyinin,sağlamın,doğrunun sürdürülmesini savunan bir inanç ve yaşama tarzı olarak bilirdik.
İnşallah,bu riya hengâmesinde o da yıkılmamıştır .

Mümtaz Soysal/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget