Sadaka Hırsızları - Özgen Acar

AKP iktidarı, TBMM’de bir “gece yarısı” milletvekillerinin emekli aylıklarına bir çırpıda yüzde 100 zam yaptı! Bizlere elbette “afiyet olsun” demek düşmez!
Bu zam neyin nesidir? Bu Meclis 12 Haziran 2011’de seçildi. Bundan sonraki genel seçim 2015’te…
AKP Parti Tüzüğü’nün 132. maddesinde “Parti adayı olarak seçilmiş olanların yeniden adaylığı AK Parti listelerinden aday gösterilip seçilmiş olan belediye başkanları ve milletvekilleri, en fazla üç dönem aday gösterilebilir” deniliyor.
AKP içinde bu kurala karşı yoğun bir tepki yaşanıyor. Bu kural gereğince, örneğin şu kişiler de 2015 seçiminde aday olamayacaklar:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bakanlardan Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Faruk Çelik, Mehdi Eker, Sadullah Ergin, Egemen Bağış, Hayati Yazıcı, Taner Yıldız, Nihat Ergün, Binali Yıldırım, yöneticilerinden Hüseyin Çelik, Haluk İpek, Bülent Gedikli, Salih Kapusuz, Nurettin Canikli ve Mustafa Elitaş…
Başbakanın sağlık durumu elverirse 2014’te Çankaya’ya çıkacak, ya öteki üç dönem yıllanmış milletvekillerine ne olacak? Elbette TBMM dışında kalacaklar. O halde ne yapıp yapmalı bu AKP’li vekillerin tepkileri yontulup kendilerine “sus payı” verilmeli. İşte yapılan “kıyak emeklilik zammının” temelinde bu olgu yatıyor.

***
Gece yarısı yasası ile 2 yıl vekillik yapanlara da emeklilik hakkı kazandırıldı. Daha önce kazandıkları SSK, Emekli Sandığı, Bağkur aylıklarına ek olarak bu yasa ile yüzde 100 zamlı olarak 7 bin 750 lira aylık alacaklar. TBMM Başkanı ile Başbakan emekli aylıkları ise 11 bin 500 lira olacak.
Cumhurbaşkanının aylık ödeneğine zam gelince emekli vekillerinin “kıyak aylıkları” da aynı oranda artacak. Şu anda 2395 emekli vekil var. Bütçeye bu “kıyak zam” ile gelen yük yılda 230 milyon lira.

***
Aynı vekiller, sigortaları kapsamında ilaç alacak vatandaşların 3 ilaca kadar 3 lira ve bir ek ilaca da 1 lira ek katkı payı ödemelerini kabul eden bir tasarıyı da kabul etti.
“1 lira nedir ki?” denilebilir. Doğrudur. Hasta vatandaşların devlet bütçesine verecekleri 1 lira “dilenci sadakası” kadardır. Anlaşılan bugünün vekilleri, yarın emekliliklerinde o kadar düşkün olacaklar ki bu “sadakaya” da muhtaç kalacaklar!

***
Bugün Türkiye’de “asgari ücret” 599 lira. 5 milyon “asgari ücretli” işçi ve 2.5 milyon “memur” da toplusözleşme ile artış bekliyor. Kendi emeklisine yüzde 100’lük “kıyak zam” yapan AKP hükümetince önerilen rakam 2012 için yüzde 3+3.
Seçim öncesinde AKP Hükümeti, 2.5 milyon işçi emeklisinin yıllardır süre gelen farklı aylıklarına “intibak” sağlanacağına ilişkin bir “havuç” uzatmıştı. Çalışma Bakanı’nın son açıklamasına göre 10-200 lira arasında ek ödemelerle “intibak” sağlanacakmış. Ne zaman? 2013’te yerel seçimler öncesinde.
İstemeye istemeye kendimden bir örnek vereceğim! 40 yıllık bir çalışma ile emeklilik hakkı aldım. Üstelik 1986’da “süper emeklilik” tezgâhı için ek ödemede bulundum. “Süper emeklilik” beklerken, şimdi aldığım emekli aylığı 997 lira! Vekilim, 2 yıllık bir TBMM yaşantısı ile 7 bin 750 lira emeklilik aylığı alacak!

***
Basın bu yasaya “kıyak emeklilik” adını verdi! Gençler “kıyak” sözcüğünün ne demek olduğunu bilmezler! Haralarda mevsimi gelince aygır ile kısrak çiftleştirilir. Ancak telaş içindeki aygır bir türlü hedefini bulamaz. Haradaki görevliler, aygıra yardım ederek kısraktaki hedefi buldururlar.
Bu işleme “kıyak çekmek”, işlemi yapanlara da “kıyakçı” denir.
Vekil emekliliği ile vatandaşın emekliliği arasında bir benzerlik var. Biri “aygır” ve biri “kısrak”.
Peki, “kıyakçı” kim? Hangisinin hangisine olduğuna siz karar verin!

***
Peki, başbakanın sağlık durumu elvermez ve Çankaya’ya çıkamazsa 3 dönem AKP’li milletvekilleri ile birlikte TBMM dışında kalırsa Türk siyasal yaşamına kimler egemen olacak?

‘Vikipedi’ - ‘Bellek Yanılgısı’

Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın yeniden basılan “Anayasaya Giriş” kitabı hakkında Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) başlayan, günümüze uzanan anılarımı cuma günü özetlemiştim.
Kasım 1956’da SBF’nin yeni ders yılı açılış töreninde Dekan ve Anayasa Profesörü Turhan Feyzioğlu’nun “Nabza göre şerbet vermeyen” sözlerinden sonra dönemin Milli Eğitim Bakanı’nca görevden alındığını yazmıştım.
55 günlük çaylak bir gazeteci olarak, 6 Ocak 1961’de açıldığı günden sonuna kadar “Kurucu Meclis”i Cumhuriyet adına izlemiştim. Yarım yüzyılın “bellek yanılgısına” uğramamak için, internete girip “Vikipedi”de Feyzioğlu’nun yaşamını inceledikten sonra “üniversiteler adına” seçildiğini ve “Anayasa Komisyonu Başkanlığına” getirildiğini belirtmiştim.
Meğer “belleğim” değil, “Vikipedi” beni yanıltmış. İzmir Atatürk Lisesi’nden arkadaşım, Kurucu Meclis’in “en genç üyesi” ve gazetemizin yöneticilerinden Dr. Alev Coşkun telefon etti. Bu bilgimin yanlış olduğunu, Feyzioğlu’nun Komisyon Başkanlığı yapmadığını söyledi.

Bu arada önemli bir tarihsel olayı da özetle şöyle açıkladı:

“Komisyon başkanlığı için hukukçular aralarında çekişiyorlardı. Tartışmalar büyüyünce komisyon üyesi olmayan CHP Genel Başkanı İsmet İnönü devreye girdi. Çekişmeye şu sözle noktayı koydu: ‘Bu anayasa ile bir tarih yazılacak. Dolayısıyla başkan hukukçu değil, bir tarihçi olmalıdır. Bu amaçla, tarih profesörü Enver Ziya Karal’ı öneriyorum’. İnönü’nün önerisi benimsendi, Karal komisyon başkanı seçildi.”
Bu konuşmadan sonra “Vikipedi”ye girip bu kez Karal’ın adını araştırdığımda, onun da komisyon başkanı olduğu yazılıydı!

Ufak bir düzeltme… Soysal 145 değil 14.5 ay hapis yatmıştı. Bir nokta dizgide atlanmış!

Özgen Acar/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget