Eren Erdem, Kenan Çamurcu, Yılmaz Yunak ve Prof. Dr. Anıl Çeçen’le birlikte katıldığımız “NATO ve İslamcı hareketler” konulu programda 28 Şubat konusu da açıldı. Ulusal Kanal’da, İbrahim Horuz’un yönettiği “Gündem Özel” programında, dört konuk da 28 Şubat’a karşıydı. Programın ana konusu olmadığı için, 28 Şubat’ı özetle ve bazı köşe taşlarıyla savunduk.
Bugün de buradan devam edelim ve 28 Şubat’a dair bilinen yanlışları doğrultalım:
28 ŞUBAT HAÇLI-İRTİCA KARŞITIYDI
YANLIŞ 1: 28 Şubat İslam karşıtıydı.
DOĞRU 1: 28 Şubat İslam değil Haçlı-İrtica karşıtıydı. 28 Şubat, ABD’nin yeşil kuşak ve ılımlı İslam politikasına karşı mücadeleydi.
YANLIŞ 2: 28 Şubat İran karşıtıydı.
DOĞRU 2: 28 Şubat İran karşıtı değildi, tersine Avrasyacılığı savunuyordu. Türkiye’ye bir de Avrasya yönelimi kazandırdı. İran’la güvenlik anlaşmaları 28 Şubat’la başladı.
YANLIŞ 3: 28 Şubat meşru ve seçilmiş bir hükümete karşı darbeydi!
DOĞRU 3: Refahyol iktidarı meşru değildi! Geçenlerde sorgulanıp, ifadelerine resmiyet kazandırılan Mehmet Eymür, çok önemli bir sırrı ifşa etti. Doğru Yol Partisi’nin Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tansu Çiller, İsrail’de, Eymürleri de kapıda bırakarak, MOSSAD’la toplantı yapmıştı!
Oysa başbakanlar başbakanlarla, istihbaratçılar da istihbaratçılarla toplantı yapar. Peki, Çiller’in sıfatı neydi?
Nitekim Aydınlık, Çiller’in MOSSAD’la toplantısından önce bile büyük bir kampanya yapmış ve ajanlığını belgelemişti.
“Başbakan” Çiller’in MOSSAD’la toplantısı bile Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi’nin oluşturduğu hükümetin meşru olmadığına dair tek başına yeterli bir olgudur!
28 ŞUBAT AMERİKANCI DEĞİLDİ
YANLIŞ 4: 28 Şubat Amerikancıydı.
DOĞRU 4: 28 Şubat Amerikancı değildi, tersine Türkiye’nin Avrasya içinde, Rusya ve İran ile de ittifaklar oluşturması gerektiğini savunuyordu. Nitekim ABD, 28 Şubat kararlarından önce, Türk Ordusu’nun hizadan çıktığını savunuyordu. (Hasan Bögün, ABD ve AB Belgeleriyle Türk Ordusu, Kaynak Yayınları, 1. Basım, 2006)
28 Şubat Amerikancı değildi, tersine, Susurluk’ta ortaya çıkan Amerikancı Gladyo’yla mücadele demekti.
YANLIŞ 5: 28 Şubat ABD darbesiydi.
DOĞRU 5: Evet, 28 Şubat, 28 Şubat içindeki Truva atlarıyla bir ABD darbesine dönüştürülmeye çalışıldı. Ancak 1997’de Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı ve 1998-1999’da da Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu bunun bir darbeye dönüşmesine ve rotasının değiştirilmesine engel oldular. Nitekim ABD’nin Somali’de parlattığı Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Çevik Bir’in Genelkurmay Başkanı olmasının önü kapatıldı, 1. Ordu komutanlığından sonra, ekibiyle birlikte emekli edilerek tasfiye edildi.
28 Şubat’a dair belleklerde yer eden kimi “demokrasi” dışı yanlışların sahibi ve sorumlusu Çevik Bir’di! Ancak aynı Bir, sözde “darbe karşıtlığıyla” mücadele edildiği söylendiği yeni dönemde iktidarla yakın temas halindeydi.
28 ŞUBAT TAYYİP’İ DEĞİL, ECEVİT’İ İKTİDAR YAPTI
YANLIŞ 6: 28 Şubat Tayyip Erdoğan’ı doğurdu.
DOĞRU 6: 28 Şubat Tayyip Erdoğan’ın değil, Bülent Ecevit’in iktidar olmasına olanak sağladı.
Tayyip Erdoğan’ı 12 Eylül doğurdu! Erdoğan, 28 Şubat’tan çok önce ABD’nin adayıydı. Aydınlık dergisi, 21 Ekim 1996 tarihli sayısında, yani 28 Şubat 1997’den önce bile şu kapakla çıkmıştı: “Abramowitz Tayyip’i Erbakan’ın yerine hazırlıyor.”
Nitekim İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bu kapaktan bir süre sonra da Cumhuriyet gazetesinin kendisiyle yaptığı söyleşide, ABD’nin Erdoğan’ı başbakanlığa, Gül’ü de Dışişleri Bakanlığı’na hazırladığına dikkat çekmiş ve Türkiye’yi daha o zamandan uyarmıştı.
28 ŞUBAT AB KAPISINDA BİTİRİLDİ
Ve sonuç olarak, Avrasyacı yönelimi olan 28 Şubat, Türkiye Aralık 1999’da AB’ye aday üye yapılarak, fiilen, kısa sürede bitirildi. Çünkü dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Türkiye’nin Avrasya’ya kaymaması için AB kapısına bağlanması gerektiğine Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’i ve Ecevit-Bahçeli-Yılmaz üçlüsünü ikna etti!
28 Şubat’ın asıl eleştirilecek yanı yetersizliğiydi. Bu yetersizlik, birincisi, halkla gerektiği oranda birleşememesinden, ikincisi de milli bir hükümet tasarımı oluşturamamasından kaynaklanmıştır.
Mehmet Ali Güller/AYDINLIK
Yorum Gönder