Yanımızda mücahit Denktaş'ın manevi kişiliği duruyordu.
Sayın Erdoğan Kıbrıs'ta; AKP Genel Başkanı gibi değil de Rauf Denktaş gibi konuştu.
O Denktaş ki bütün ömrünü Kıbrıs Türkü'nün özgürlük mücadelesine adamış. Bu uğurda çok badireler atlatmış...
Kuzey Kıbrıs'ta ilk Türk devletinin temelini atmış; başında bulunmuş.
Ama tarih 2004'e varınca; mücahit Denktaş; ayak bağı sayılmış.
Avrupa Birliği'nin, Türkiye''nin ağzına çaldığı bir parmak bal yüzünden...
Başbakan Erdoğan; KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı siyasi muarızı gibi görmeye başlamış.
Hatta; 'Yaşına başına bakmasam başka şeyler söyleyeceğim!' bile demiş.
Ama mücahit Denktaş; alınmamış. Görevi; Sayın Erdoğan'ın çok istediği Rum dostu Talat'a devretmiş.
Aradan yıllar geçmiş.Başbakan Erdoğan Kıbrıs konusunda aldatıldığını görmüş.
Ve adaya gitmiş; tıpkı mücahit Denktaş gibi konuşmuş.
- - -
Biz de 2004'ten beri Başbakan Erdoğan'ın son söylediklerini yazıyorduk.
Biz de AB'nin Türklere karşı önyargılı olduğunu belirtiyorduk.
Biz de AB'nin açıkça Rum tarafını tuttuğunu ortaya koyuyorduk.
Onlara inanma Sayın Erdoğan, diyorduk.
Sayın Başbakan bizlere kızıyordu.
Ama biz inatla yerimizde durduk...
Gerçeği; sadece gerçeği söyledik.
Sonuçta; gerçek, yalanı yendi.
Başbakan Erdoğan da bizim gibi gerçeği gördü.
Yanımıza geldi.
Gereğini de yapıyor.
Sadece Kıbrıs sorununda değil terör sorununda da...
Böylece; kendisini AKP liderliğine hapsetmeyip bütün Türkiye'yi temsil eden bir konuma yükseliyor.
Aramıza hoş geldin Sayın Başbakan.
Bilirsiniz ki bizim pirimiz Yunus Emre'dir.
'Biz kimseye kin tutmayız
Düşmanımız kindir bizim'
Siz kincilerin; bölücülerin, çıkarcıların kötü niyetini görüp gerçekler kervanına katıldınız.
- - -
Başbakan'ın Kıbrıs'ta söylediği en güzel cümleye gelince...
'Türklerden kimseye zarar gelmez!'
Ağzına sağlık...
KIBRIS TÜRKÜ DE TÜRKİYEDEN GİTTİ
Kuzey Kıbrıs'ta Rumlara uşaklık etmeyi ilericilik veya demokratlık sanan bir kesim var. Bunlar; Başbakan Erdoğan'ı alkışlayanları; 'Türkiye'den gelenler!' diye hafife alıyorlar. Bu Rum yanlıları, kendilerini birinci sınıf Kıbrıslı; vatanseverleri ise ikinci sınıf Kıbrıslı ilan ederek faşist yüzlerini gösteriyorlar.
Amma bu cahil işbirlikçilerin bilmedikleri bir konu var: Kıbrıs'taki Türklerin tümü Türkiye'den oraya sürülen ailelerin çocuklarıdır.
Osmanlı belgeleri incelendiğinde şunu görüyoruz: Anadolu'da eşkıyalık yapanlar ile yaramazlık eden Alevi aileler; devlet zoru ile Kıbrıs'a sürülmüşler...
Yani, şu kendisini Rum'a yakın gören kesim var ya...
Bunların ataları; Anadolu Türkmenleridir.
Onlar da Türkiye'den gelmedirler.
Durum bu iken; kendilerini asil Kıbrıslı; daha sonra gelenleri ise sahte Kıbrıslı ilan etmek ne oluyor?
Ne olacak; ırkçılık oluyor...
HELAL OLSUN HRİSİSTOMOS'A
Kıbrıs Rumları'nın din büyüğü Başpiskopos 2. Hrisistomos; Kuzey Kıbrıs'tan Rum tarafının elektrik almasını şiddetle eleştiriyor. Türklerden elektrik alacağımıza karanlıkta oturalım, diyor. Kıbrıs Türk tarafından gelecek yiyecekleri de din açısından boykot ediyor.
İşte size; Başbakan'ı protesto eden Kuzeydekilerin birleşmek istediği Rumların zihniyeti...
Rum papaz; Rumculuk yaparken bizim din adamlarımız ne yapıyor?
Onlar hiç Türk milletinden söz ediyorlar mı?
İmam kardeşlerim! Sizlere 2. Hrisistomos'u biraz örnek almanızı öneriyorum...
Yorum Gönder