İki Generalin Fotoğrafı - Kurtul Altuğ

Yeni atanan CIA Başkanı Petraus ve Orgeneral Işık Koşaner fotoğraf karesi bana başka bir fotoğrafı anımsattı.
Orgeneral Cevdet Sunay henüz Cumhurbaşkanı seçilmemiş, çok ateşli bir Genelkurmay Başkanı. Hatta o sıralarda TSK içinde kurrulan TSK Birliği adlı örgütünde başı. O TSK’lı grubun başında sonradan Genelkurmay Başkanlığına getirilecek Tuğgeneral Faruk Gürler var. O örgüt kurulup bir bildiri hazırlanmış ve o bildirye göre TSK Birliği seçimlerde tecelli eden sonucu 27 Mayıs’ın ruhuna aykırı bulduğu için siyasete el koymak üzere. Aslında emirlerin kaynağında Orgeneral Sunay’ın olduğunu biliyoruz. O hareket eyleme geçemedi. Türk Silahlı Kuvvetleri Birliği Sunay tarafından ikna edilerek, önlenmiş oldu. (Bkz. KA-27 Mayıs’tan 12 Mart’a ve-Bir numaralı Tanık-3. baskı İsim Yayınları) İşte o günlerde bir ABD’li albay Ankara’yı ziyaret ediyor ve ABD Nişanını ve onur madalyasını Genelkurmay Başkanının boynuna asıyordu. Basında kıyamet kopmuştu: “Nasıl olur da koskoca bir Orgeneral ve Genelkurmay Başkanına bir Amerikan madalyası takılır ve bunu Genelkurmay Başkanı nasıl kabul eder?” diye Genelkurmay Başkanını tüm basın eleştirmişti.
İşte Türk Askerinin başına çuval geçiren General Petrarus ve Orgeneral Işık Koşaner’i aynı karede görünce bu olayı anımsadım.
Albay Değil CIA Başkanı
İnanın; fotoğrafı alıştığımız son yılların olağan koşullarının bir sonucu olarak kabul edemedim. İnternet sayfalarına bakın; Sayın Orgeneralimiz hakkında çok  değişik yorumlara rastlayacaksınız. Bunların arasında elbette eski silah arkadaşlarından “Org. Koşaner’e karşı ağır eleştiriler de var.” Bu satırların yazarı bunlara katılmayı içine sindiremediği için bu satırları yazmakta. Şanlı ordu her ne kadar sayın İlker Başbuğ ve Koşaner zamanında “Zanlı ordu” haline getirilmiş olsa da, TSK’lerini ben hala görevini bilinci içinde olan Atatürk’ün Silahlı gücü olarak görmekteyim.
General Petraus sadece Irak sınırında Türk askerinin başına çuval geçirmiş olsa, şimdi CIA Başkanı Türkiye’de Türk Genelkurmay Başkanını aleni ziyaret etmekte. Değişim ve gelişim bu olmalı!
Peki nedir bu CIA? Irak’ta milyonlarca insanın ölümüne neden olan bir General nasıl ya da neden CIA için biçilmiş kaftan olmuştur?
Central Intelligence Agency (CIA), 2. Dünyayı Paylaşım Savaşı sırasında faaliyet gösteren Stratejik Hizmetler Dairesi (OSS) içerisinden doğmuş, resmi olarak 1947 yılında kurulmuştur.
ABD’de istihbarat ve karşı istihbarat etkinlikleri önceleri ordu, donanma ve Federal Soruşturma Bürosu’nca (FIA) yürütülüyordu. İstihbarat etkinliklerinin dağınıklığı, bilgi tekrarı gibi ciddi sorunlar çıkıyordu. ABD Başkanı Roosvelt, istihbarat etkinliklerinin tek bir merkezden yürütülmesini sağlamak üzere Haziran 1942′de OSS’yi kurdu.
2. Dünya Savaşı sırasında OSS, ABD askeri birliklerinin görev yaptığı yerlerde dış istihbarat toplama ve değerlendirme işlerinden sorumluydu. OSS, düşman topraklarında karşı propoganda ve yanlış bilgilendirme etkinlikleri yürüttü.
OSS 1945 yılında dağıtıldı. Truman yönetimi 1946′da Merkezi Haber alma ve Ulusal Haber alma idaresi adlı iki örgütün kurulmasına izin verdi. Personelin önemli bölümünü savaş sırasında OSS’de görev alan 12 bin kişiden oluşturdu.
ABD Kongresi 1947′de Ulusal güvenlik Konseyi’yle 8NSC) bu kurulun yönetimi altında çalışması öngörülen CIA’yi kurdu. Böylece kolları dünyanın her yanına ulaşan dev bir ahtapot yarattı!
CIA Ahtapot Gibi
CIA hakkında yazılacak o kadar çok şey var ki;
Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) yan kuruluşu olan Ulusal İstihbarat Konseyi, yeni yayınladığı ve 2020 yılına değin dünyada gerçekleşebilecek olaylar üzerine tahminler yürütülen raporunda Türkiye’yi Arap ülkeleri arasında saydı.
Raporun 58′nci sayfasında “Küresel Yaşlanma ve Göç” başlığı yer alıyor. Bazı ülkelerde- Türkiye gibi -doğum oranındaki gerilemeye dikkat çekilirken, Türkiye’nin “Arap” ülkeleri arasında sayılması şaşırtıcı oluyordu.
Raporda, “Türkiye, Cezayir, Tunus ve Lübnan gibi Arap ülkeleri dahil olmak üzere, uzun vadeli nüfus istikrarının korunması için gerekli olan kadın başına 2.1 çocuk düzeyinin altına düşüyorlar” diye yazıldı. Anlaşılıyor mu neden Başbakanın her aileden illa da 3 çocuk istemesinin nedeni?
NSC’nin raporunun bir bölümünde AB’nin bir “süper güç” haline gelip gelmeyeceği sorusuna yanıt aranıyordu. O yanıt galiba 2002 seçimleriyle Türkiye’de bulundu!..
Kuşkusuz CIA’nin yeni Başkanı Petraus ile Orgeneral Işık Koşaner sadece bunları görüşmek için biraraya gelmedi. Daha önemli ve ABD’nin çıkarlarını koruyacak “BOP” gündemin başında olmalı!..

Kurtul Altuğ/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget